Sevgili Dostlarım,
Bugün yarın derken seçim günü geldi çattı. Dört gün sonra sandık başına gideceğiz. Seksen Milyon Türk Milleti, ne düşünüyorsa sandığa yansıtacak.Layık olduğumuz gibi idare edileceğiz.İdarecilerimizi kendimiz seçmemiz İslama en uygun idare şeklidir. Ondan hiç kimsenin Şüphesi olmasın.
Önümüzdeki seçimden her kesimin ayrı, ayrı beklentisi var. Biz Milli düşünceyi kendine ülkü edinenlerin, yani ülkücülerin büyük beklentisi başkalarının beklentisine benzemiyor. Neyi anlatmak istiyorum açıklayayım.
Yıllardır vatanımızda suikastlar düzenleniyor, cinayetler işleniyor. Nedense bütün cinayetlerin faili bulunuyor lakin, Esat Coşan Hoca Efendi, Orgenaral Eşref Bitlis ve MUHSİN YAZICIOĞLU gibi her biri, bir misyonun önderi olan şahsiyetlerin ölümleri faili meçhul olarak kalıyor. Hepsine de, kaza süsü verilerek dosyalar kapatılıyor. Yalnız MUHSİN Başkanın şehit edilmesinin öyle basit bir olay olmadığını,  unutturulamayacağını herkesin bilmesi gerekir.
Biz Nizam ı alem ülkücüleri, Alperenler sabırlı ve dengeli insanlarız. Kimsenin gazına da gelmeyiz lakin davamızdan asla vazgeçemeyiz. Genel Başkanımızdan en genç alp erenimize varıncaya dek, Yiğit liderimizin neden karlar altında şehit düştüğünü unutmayız, unutturmayın. 
Biz Alperenler, ülkücüler, aşırılığı, abartıyı da sevmeyiz. Ama  davamıza da sadığız. Büyüklerimiz MUHSİN Beyle yol arkadaşlığı yapmıştır. Genç Alperenler MUHSİN Beyi okumuşlar veya biz büyüklerden öğrenmişlerdir.
Bizi kimse uyutulacak bir kitle olarak görmesin. Biz dostu da düşmanda yaşayarak ÖĞRENDİK. MUHSİN Beyin nasıl bir Alperen olduğunu ancak onu bizim gibi tanıyanlar bilir. Görüyoruz ki insanlar onu tanıdıkça daha çok seviyorlar. Önümüzdeki senerde gerçek ortaya çıkacak herkes şaşıracaktır.
Biz iktidardan ve Türk Adaletinden çok şey istemiyoruz. Biz MUHSİN Beyimizin şehit edildiğine inanıyoruz.. Çünki bütün deliller ortada. Şu yaptı, bu yaptı diye dengesiz konuşmuyoruz. Sabırlıyız bekliyoruz. Adalet karar versin, iktidar derin bir araştırma yapsın, savsaklamağa kalkmasın, bekliyoruz.
Lakin, unutmayacağız, unutturmayacağız. Yazımı bir kıssa ile tamamlayalım.
Köylünün biri, oğlu ile tarlada çalışırken, dikenliklerden çıkan bir yılan köylünün oğlunun ayağını ısırır ve zehirler, çocuk ölür. Köylü hızla koşar, baltasıyla yılanın kuyruğunu keser, yılan kaçar. Aradan yıllar geçer, köylü yine aynı tarlada çalışırken bir yılan görür, yılan oğlunu zehirleyip öldüren, kuyruğunu kestiği yılandır. Yılan köylüye bakmaktadır.
Köylü de yılana bakar ve şöyle der:
_Bakma karayılan bakma.
bende evlat acısı sende kuyruk acısı varken seninle
dost olamayız.
Biz BBP Lİler, köylü gibi demiyeceğiz. Şöyle diyoruz.
Beyimiz. Canımız, ALPERENİMİZ, 2019 25 Mart’ta sizin devri iktidarınızda şehit oldu.
Biz hakikatı arıyoruz, Bu katliamı kim yaptı. Kaza ise, kaza diye adalet karar versin. Türk Milletine karşı bir savaş veriliyorsa korkmayın söyleyin. Aksi takdirde nasıl dost olacağız.
Düşman değiliz, sabırlıyız bekliyoruz.
Selam ve Dua ile
H. Topuz