2016 Bakliyat Yılı, Türkiye için önemli bir fırsat

2016 Bakliyat Yılı, Türkiye için önemli bir fırsat
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Bozoğlu, 2016'nın “Uluslararası Bakliyat Yılı” ilan edilmesinin Türk baklagillerini tanıtma ve dünya piyasasındaki değerini artırma açısından önemli bir fırsat olduğunu

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın önerisiyle Birleşmiş Milletler'in(BM) 2016'yı “Uluslararası Bakliyat Yılı” ilan ettiğini belirten Prof. Dr. Hatice Bozoğlu, bu çerçevede 2016 yılında dünyada ve Türkiye'de çeşitli toplantı, sempozyum ve araştırmalar yapıldığını ifade etti. Baklagillerin dünyada önemli bir bitkisel protein kaynağı olduğunun altını çizen Prof. Dr. Hatice Bozoğlu, Türkiye'nin de dünyada önemli bir baklagil üreticisi ve ihracatçısı olduğunu belirtti.

"Türkiye baklagillerin anavatanıdır"

Baklagiller, fabaceae familyasında yer alan ve dünyanın hemen her tarafında görülebilen otsu bitkilerden odunsu bitkilere kadar 18-20 bin türü içeren bir grup olduğunu anlatan Bozoğlu, "Türkiye, dünyada önemli bir baklagil üreticisi ve ihracatçısıdır. Aynı zamanda ülkemiz gerek yemeklik (nohut, mercimek, bakla, bezelye ) gerekse yemlik (üçgül, yonca, korunga, fiğ, mürdümük vs.) baklagillerin anavatanıdır. Baklagiller protein bitkileridir. Diğer bitki gruplarına nazaran özellikle kuru tanelerinde 2-3 misli daha fazla protein içerirler. Mercimek, fasulye, bezelye, nohut gibi baklagiller dünyadaki tüm insanlar için çok önemli bitkisel protein kaynağıdır. Bu bitkiler vitaminler, özellikle B vitamin kompleksleri için önemli kaynaktır. Aynı zamanda kuru taneleri karbonhidratlar ve özellikle diyet liflerince zengindir. Bu nedenden bağırsak sağlığı için önemlidirler. Baklagillerin glisemik indeksleri de düşüktür (16-32) ve yağ içerikleri (yüzde 0.8-1.5) düşüktür. Fosfor, demir, potasyum gibi insan için gerekli olan 15 mineralin hepsini potansiyel olarak sağlayan önemli kaynaklardır. Son yıllarda özellikle tedavi edilemeyen hastalıkların yoğunlaşması üzerine birçok gelişmiş ülkede, beslenmenin önemi ve baklagillerin besleyici, hastalıklardan koruyucu özellikleri ile ilgili çalışmalar artmıştır. Besleyicilik açısından bu özelliklerinin yanı sıra tarımsal, tarımın ve yaşamın temel kaynağı olan toprağı koruma ve geliştirme açısında önemli bitkilerdir. Baklagiller köklerinde ortak yaşam kurdukları bakteriler ile birlikte ihtiyaç duydukları azotun yüzde 70’lerine yakın kısmını kendileri karşılar ve daha sonra da toprağı azotça zenginleştirir. Tahıllar başta olmak üzere birçok bitki için İyi ön bitkidirler. Sap ve samanları kolaylıkla parçalanarak toprağa organik madde katar. Kökleri ile toprağın derinliklerinden yararlanabilirler. Arılar başta olmak için doğal hayat için polen-nektar kaynağıdırlar. Yani bu bitki grubu doğa dostu, ekim nöbeti ve nadasın olmazsa olmaz bitkileridir" dedi.

 

"Ekim alanları yüzde 32 oranında azaldı"

Türkiye'de yemeklik baklagil alanlarının önemli oranda azaldığını ifade eden Prof. Dr. Hatice Bozoğlu, "Yemeklik baklagillerin yetiştiriciliğinin dünyadaki durumuna bakıldığında gelişmemiş ya da gelişmekte olan Asya, Ortadoğu, Afrika ve Güney Amerika’da yoğun olduğu görülmektedir. Ülkemiz çoğunun anavatanı olması, geleneksel mutfak kültürümüzde yer alması nedeniyle 90’lı yıllara kadar toplam 2 milyon hektarı aşan ekim alanı ile önemli üretici ve ihracatçı iken, başta da değişen beslenme alışkanlıkları olmak üzere farklı nedenlerle ekim alanları yüzde 32 oranında azalmıştır. Buna karşın Kanada, Avustralya, ABD gibi gelişmiş ülkelerde son yıllarda bu ürünlerin beslenmede ve dünya ticaretindeki önemi fark edildiği için yeni ekim alanları oluşturulmaktadır. Örneğin Kanada iç piyasasında yüzde 1 oranında bile kullanmadığı mercimeği ülkemizin toplam baklagil ekim alanlarından daha fazla (1.3 milyon hektar) yetiştirmektedir" diye konuştu.

"4 ana eylem alanı belirlendi"

Baklagillerin Türk mutfağında önemli bir yeri olduğunu belirten Prof. Dr. Hatice Bozoğlu, "Bu değişimler ve ülkenin mevcut potansiyeli dikkate alınarak, Tarım Bakanlığımızın talepleri ile tüm dünyada baklagillere dikkat çekmek, onların besleyicilik ve tarımsal anlamdaki önemlerini vurgulamak amacıyla FAO’ya teklif götürülmüş ve Birleşmiş Milletler 68. Genel Kurul Oturumu’nda 2016 yılı Uluslararası Bakliyat Yılı olarak ilan edilmiştir. 2016 Uluslararası Bakliyat Yılı geleneksel beslenme kültürümüzdeki yeri nedeniyle ayrı bir öneme sahip olan Türk baklagillerini tanıtma ve dünya piyasasındaki değerini arttırma açısından ülkemizi ön plana çıkarmak için elde edilen bir fırsattır. Bu kapsamda ticaret ve erişim, beslenme ve sağlık, küresel gıda güvenliği ve çevre ve sürdürülebilirlik olmak üzere 4 ana eylem alanı belirlenmiştir. Bu çerçevede, 2016 yılında dünyada ve ülkemizde çeşitli toplantı, sempozyum ve araştırmalar yapılmaktadır. Türk mutfağında önemli bir yeri olan bakliyatın tekrar mutfağımıza ve kültürümüze kazandırılması amacıyla çeşitli etkinlikler; genç nesillerin dikkatini çekecek gıdalar, bilgilendirme toplantıları, yemek tanıtım günleri gibi etkinlikler bu yıl içerisinde düzenlenmektedir" şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir