Piyade Alayı anısına düzenlenen konferansta Çanakkale Savaşı’ndaki 57. Piyade Alay’ı hakkında bilgi verildi. Konferansa Çarşamba Kaymakamı Mustafa Güney, Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Niyazi Usta, İletişim Fakültesi Dekan Yardımcıları Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Oktan ve Dr. Öğr. Üyesi Sinan Kaya, Çarşamba Müftüsü Osman Karagöz, öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.
Günün anlam ve önemiyle alakalı konuşma yapmak üzere sahneye çıkan İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rıza Karagöz, konuşmasına önümüzdeki sene eğitim hayatına başlayacak olan İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’ni anlatan kısa bir konuşma ile başladı.
Türk Ordusu sancak için ölümü göze alır
Türk Ordusu için bir sancağın anlam ve öneminin altını çizen Prof. Dr. Karagöz “Sancak, Türk Ordusu’nun şeref ve namus sembolü olarak nitelendirilir. Bir sancak birliği tarafından çok büyük bir titizlikle ve hassasiyetle korunur ve ayakta selamlanır. Muharebe zamanında cepheye sancakla gidilir ve sancağı taşıyan muhafızlar vardır. İki tarafında birer asker ve onların önünde bir subay bulunur.” dedi. Bir sancağın esir alınamayacağına değinen Karagöz “Bir sancağın esir edilebilmesi için ya tamamen yok edilmesi ya da alayın tamamının esir alınması gerekir. Asker sancağı yere düşürmemek ya da düşmana bırakmamak için ölümü dahi göze alır.” şeklinde konuştu.
Konuşmasına 57. Piyade Alay’ına ait sancak hakkında bilgi vererek devam eden Prof. Dr. Karagöz “Üst ve kenarlarında altın kaplı püskül bulunan kırmızı ipekten bir zemin üzerine altın kaplı iplerle işlenmiştir. Sancağın üst tarafına Osmanlı Sultanı 5. Mehmed’in tuğrası altın kaplı iple işlenmiştir. Arka tarafında ise kelime-i tevhit bulunmaktadır.” ifadelerine yer verdi.
Süngüsüyle düşmanı kaçıran bir alay
İfadelerine 57. Piyade Alay’ının hikâyesiyle devam eden Prof. Dr. Karagöz, “25 Nisan günü Arıburnu’nda yapılan çıkartma sonrası yaşananlarla başlamak istiyorum. O gün İngilizlerin komuta ettiği, Avusturalya ve Anzak birliklerinin ağırlığını çektiği ilk çıkartmada ilk olarak 4 bin, akşama kadar ise yaklaşık 10 bin kadar İttifak kuvvetlerinin askerleri Arıburnu’na çıkartma yapmışlardır.” ifadelerinde bulundu. 57. Piyade Alay’ının hikâyesine çıkartmaya gidişleriyle devam eden Karagöz, “Çıkartmayı haber alan Mustafa Kemal Paşa, 57. Piyade Alay’ını çıkartma yapılan yerde düşmanla taarruz etmesi için gönderdi.” diye konuştu. 57. Piyade Alayı’nın biten kurşunlarına rağmen süngüleriyle düşmana karşı taarruz da bulunduklarını ve düşmanın kaçtığını belirten Prof. Dr. Karagöz “57. Alay, şiddetle düşmanı takip etmeye başladı. 25 Nisan 1915’te Arıburnu’na çıkartma yapan Anzak askerlerini ilk parçalayan 27. Alay olmuştur. Sonrasında cepheye yetişip muharebeye katılan 57. Alay ve 19. Tümen o günün en önemli birlikleri olmuşlardır. Günün sonunda 57. Alay 80 rakımlı Cesaret Tepe ve Serçe Tepe’yi 27. Alay ise Kırmızı Sırtı ele geçirmişlerdir.” şeklinde konuştu.
Sözlerini bitirirken Çanakkale Savaşı’nda şehit olmuş askerimizi anan Prof. Dr. Karagöz, “Bugün Güneydoğu’da, Afrin’de, kısaca dünyanın neresinde bir mazlum olsa onların yardımına koşan ve canlarını seve seve veren aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Onları huzurunuzda minnetle, şükranla ve saygıyla anıyorum. Ruhları şad olsun.” dedi.
Konferans sonunda büyük bir alkış alan İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rıza Karagöz, konuklarla el sıkıştı.
Kaynak: Genç ifade
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.