Aslen Samsunlu olan 40 yaşındaki Ahmet Aral, işi dolayısıyla Mersin’de yaşadığı sıralarda komşularının kızı Sevtap (37) ile tanıştı. Sevtap’ın ailesinin karşı çıkması üzerine iki genç kaçarak evlendi. Daha sonra çift Samsun’a taşındı. Altı yıl önce çocukları Buğra Aral (10) ile birlikte bir dondurmacının önünde dondurma yerken Sevtap Aral baygınlık geçirerek, eşi Ahmet Aral’ın omzuna yığıldı. Çağrılan ambulansla hastaneye kaldırılan Sevtap Aral’ın beyninde tümör olduğu belirlendi. Genç kadının ailesi kızlarının Mersin’de ameliyat edilmesini istedi. Mersin’de tümör ameliyatı yapacak doktor olmadığı gerekçesiyle Adana’da bir doktora ameliyat olan Sevtap Aral’ın beynindeki ur tam alınamayınca ikinci kez ameliyat oldu. İkinci ameliyat sonucunda Sevtap Aral kısmi felçli bir şekilde ameliyattan çıktı. Çift daha sonra Samsun’a dönerken, Sevtap Aral’ın beynindeki tümörler ikiye çıktı. Samsun’daki doktorlar, tetkikler sonucunda çifte üçüncü bir ameliyat gerektiğini söyledi.
6 yıldır eşinin eli ayağı olan Ahmet Aral, işinden ayrılıp kendini eşine ve çocuğuna adadı. Tümörler nedeniyle şiddetli ağrı ve kasılmalar geçiren eşini günde 2-3 kez ambulansla acile götüren Aral, tedavi bittikten sonra eşini eve taksi ile getiriyor. Kirada oturup, sadece eşinin engelli aylığı ve bakım ücretiyle evi geçindirmeye çalışan Ahmet Aral, maddi olarak büyük zorluklar yaşıyor. İlaç masrafları ve ev geçimi için çoğu zaman sıkıştığını söyleyen Ahmet Aral, zaman zaman eşinin ilaç ve evinin zaruri ihtiyaçlarını karşılamak için buzdolabı ve çamaşır makinesini satmak zorunda kaldığını ifade etti. Bütün olumsuzluklara rağmen eşi ve çocuğu için yaşadığını ve ailesini çok sevdiğini söyleyen Aral, eşine baktığını ve evde tüm işi kendisinin yaptığını anlattı.
SEVTAP ARAL: “O OLMAZSA OLMAZDI”
Eşinin kendisinin eli ayağı olduğunu ifade eden Sevtap Aral, “İlk evlendiğimizden bu yana çok şeyler çektik. Çok şeyler yaşadık ama birbirimizi bırakmadık. Hastalığımdan sonra benim en büyük destekçim oldu eşim. Hani insanlar baston kullanır ya eşim benim iki taraflı bastonum. Hastaneye giderken eşim beni kucağında çıkartıyor. O olmazsa olmazdı. Bizim kimsemiz yok. Sadece iki kişiyiz, bir de çocuğum var. Eşim ve çocuğum yanımda olsun, huzurlu olayım başka bir şey istemiyorum ki. Hastalık keşke geçse, kocama keşke ben yemek yapabilsem. Temizliği yapabilsem. Ben 37 yaşındayım ve yapamadığım çok şey var. Hasta olduğumda o beni bırakıp gidebilirdi ama beni bırakmadı. Allah ondan razı olsun” dedi.
Aral ailesinin 3. sınıfa giden çocukları Buğra Aral, “Annemin dediği gibi her şey yakında geçecek, buna inanıyorum” diye konuştu.
AHMET ARAL: “ONU ÇOK SEVİYORUM”
Sevgi ve saygının çok önemli olduğunu belirten Ahmet Aral ise, “‘Hastalıkta ve sağlıkta derken, imza atarken bunlar benim hep aklıma geliyor. Gerçekten hastalıkta ve sağlıkta olması gereken şeyler bunlar. Eşim bu şekildeyken hele sana bakamam, edemem demek kesinlikle yok. Keşke öyle bir imkan olsa da keşke benim başımı kesip eşime taksalar, eşimin başını da kesip bana taksalar. Ben bu acıyı çekerim ama o bayan, o nazik. O bazı şeyleri kaldıramayabilir. Ben erkek adamım, sürünerek de giderim ama o bayan o dışarıda sürünemez. Eşimi çok seviyorum. Onun iyileşmesi için elimden gelen her şeyi yapıyorum” şeklinde konuştu.
İlkadım Unkapanı Mahallesi'nde ikamet eden çift, bir apartmanın bodrum dairesinde yaşıyor. Aile, hayırseverlerden yardım bekliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.