Dernek tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamada, “Son zamanlarda özellikle Kovid-19 pandemisinin olumsuz etkileri açısından riskli olarak nitelediğimiz ileri yaşlı ya da kronik hastalığı olan vatandaşlarımız yoğun şekilde 'zatürre aşısı' olmak için aile sağlığı merkezlerine akın etmektedir” denildi.
Basın yayın organlarında yer alan bazı tıbbi bilgilerin halk tarafından dönem dönem yanlış değerlendirilebildiğini dile getiren Dernek, “Bu durumun en önemli örneği halk arasında 'zatürre aşısı' olarak bilinen pnömokok aşısı ile ilgili yaşanan kaos durumudur” ifadelerine yer verdi.
Bu aşının bütün zatürreleri engelleme özelliğinin olmadığı belirtilerek şu ifadeler kullanıldı: “Kovid-19 virüsü akciğer dokusuna yerleşip zatürreye neden olabilir. Ancak bizim aile sağlığı merkezlerimizde yapılan pnömokok ya da halk arasındaki yeni adı ile 'zatürre aşısı'nın bütün zatürreleri engelleme gibi bir özelliği yoktur. Mevcut aşı sadece pnömokok bakterisi nedeni ile oluşabilecek zatürreyi engelleyebilir.”
Aşı olup zatürreden korunmak isterken bilinçsizce sağlık merkezlerine akın etmenin Kovid-19’a yakalanma riskini artırabileceğine değinilen açıklamada, “Kişi eğer Kovid-19 ile enfekte olup zatürre olur, üzerine bir de pnömokok dediğimiz bakteri ile eş zamanlı enfekte olur ise, enfeksiyonun daha ağır seyretmesi muhtemeldir. Ancak bu durum çok sık görülmemektedir. Son zamanlarda yapılan bir bilimsel çalışmada Kovid-19 zatürresi olmuş kişilerde aynı zamanda pnömokok zatürresinin de olup olmadığına bakılmış, bu oranın ise ancak binde 4’ler civarında olduğu görülmüştür. Başka bir deyişle Kovid-19 zatürresi olur iseniz, üzerine bir de pnömokok bakterisi ile enfekte olma ihtimaliniz mevcut verilere göre yüzde 1’in altındadır. Oysa akın akın bu aşı için sağlık kuruluşlarına gitmek, bu maksatla sosyal mesafe ve izolasyon kurallarını hiçe saymak sizlerin Kovid-19’a yakalanma ihtimalinizi muhtemelen yüzde 1’in üzerine çıkaracaktır” sözleri kullanıldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.