Hükümet inanın % 44-45 oranı ile iktidarı beklerken % 49.4 oranı ile iktidara gelmeyi, Muhalefette CHP 130 vekilden fazla, MHP ise HDP'nin baraj altına inip kendilerinin daha yukarılarda ve CHP ile koalisyonu hayal ediyordu. Tüm bu tablo 1 Kasım akşamı seçim sonuçları açıklandığında siyasileri tam bir ŞOKA uğrattı.
Peki 1 Kasım' dan bu güne neler oluyor?
Önce CHP' de Genel Başkan Kılıçdaroğlu kongre için köşeye sıkıştırılmak istendi OLMADI. MHP' de Devlet Bahçeli sıkıştırılmak isteniyor ancak onun olma olasılığı da sıfıra yakın gözüküyor.
Ekonomi hükümetin açıklamalarına inat yerlerde sürünüyor, işin aslı tablo kimsenin umurunda değil.
1 Kasım' dan sonra silahlar susacak denilirken başta HDP eşbaşkanı Selahattin ve diğer eş başkanlar (eş başkan ne anlamda ise dağa çıkma veya inme sırasını mı kastediyorlar bu sözle hala çözemedim) ateşe körükle gidiyorlar. Ülkenin doğu ve güneydoğusunu ateş yerine çevirmek için yırtınıyorlar. Adına da özgürlük filan feşmekan koymuşlar. Arkalarına almışlar düşman ülkeleri yırtınıyorlar. Unuttukları; kimi arkalarına alırlarsa alsınlar burası TÜRKİYE...
Her neyse iç siyasete dönecek olursak eğer,
AK Parti 1 Kasım' da galip gelmesine rağmen sancılı halde içten içe kıvranıyor. Ama hiç kimse çıkıp ağzını açamıyor. Bu korku mu yoksa neden suskunluk sürüyor belli değil.
Hükümetin pkk, deaş, paralel yapı sorunlarının yanı sıra içerde bazı İl, ilçe teşkilatları ve belediye başkanları ile milletvekillerinden büyük derdi var.
Aynı zaman da içerde paralelcisinden alın, huzursuz eski yeni kadro çekişmesine kadar her dertle boğuşuyor. Ülkenin gidişatı önemli olsa da bazıları için siyasi gelecek daha önemli...
Gelinen nokta da AK Partinin bazı belediye başkanları ile il ve ilçe başkanlarından daha çok canları yanacak gibi görünüyor. İyi izleyin.
Yakında paralel ve diğer konularla ülke de hızlı ve seri şekilde büyük operasyonlara geçilmezse şaşırmayın.
Örnek mi derseniz. Yıllardır parti içi demokrasinin sarsılmaması adına susanlar bu gün yaşananlar sonrası mecburen değişime, görevden almalara gitmeye zorlanıyorlar. Hala yanlışta ısrar etmenin anlamı yok.
AK Partinin Samsun İl Yönetiminde görevden alınanlar işin aslı başlangıç konumunda olduğu iddia ediliyor. O aynanın görünen yüzü.
Asıl görünmeyen yüzde Milletvekilleri seçilmeden önce ve sonrasında ki yapılanması için yaptıkları varyasyonlar.
Geçmişte AK Parti bundan çok çekti. Bu gün eski kafa ve düşünce siyasetini sürdürmeye kadrosunu elinde tutmaya çalışan bazı Belediye başkanları ve Milletvekillerinin kadro ve güç varyasyonları parti içinde huzursuzluğu arttırıyor.
Mesele ilk olarak Gençlik ve Spor Bakanını halkın gözünde küçük düşürmek, zora sokmak, sözde beceriksizliğini ön plana çıkartmak. Bunun için yoğun ve seri şekilde içten içe çalışma sürüyor.
Ama AK Parti içinde kim ne yaşıyor ve yaşatıyorsa kadroları iyi irdelemek lazım. Bu pis kokular ve yanlışlıklar kim veya kimlerin kurduğu yapı içinden geliyor iyi izleyin. Adı ve şekli her nasıl olursa olsun AK Partinin doğum değil yaşam sancıları yavaş yavaş ayyuka çıkmaya başladı.
İşte son 2 gündür Salıpazarı İlçe Teşkilatı için denilmedik bırakılmadı. İl Yönetimi konuya ne böyle bir olay yok diyebiliyor ne de evet doğru diyebiliyor.
Tek soru soralım: Salıpazarı İlçe Başkanlığı ve diğer bazı ilçelerde ki ilçe başkan, yöneticileri ve belediye başkanları hakkında ki bilgiler seçilmeden önce yok muydu?.
Elbette ki vardı. Ama yukarıda dediğim gibi adam kendi kadrosunu kurmak için AK Parti kadrolarını yerle bir etmeyi dahi göze almıştı. İyi izleyin kokular aynı kadrolardan gelen kokular.
Kısaca ve işin özü; AK Parti Samsun Teşkilatları yol ayrımına gelmiş durumdadır. Ya AK Parti misyon ve vizyonuna uygun kadrolarla yola devam diyecek. Ya da ANAP ve diğer siyasi partiler gibi yok olup gitmeye hızla sürüklenecektir.
Buna sanırım ki Cumhurbaşkanı Erdoğan mutlaka dur dedirtecektir. Bunun alt yapısı başladı bile. Cumhurbaşkanı Erdoğan 'değişim derhal yapılsın' diyecektir.
AK Parti Samsun ve ülke genelinde yenilenmeye, içinde ki mikropları atmaya hızla başlamak zorundadır. Aksi takdirde AK Parti de huzursuzluğun verdiği yıkım süreci beklenenden hızlı başlamıştır. Yani çıkılan yolda terk edenler yine kendi içinde ki isimlerden kaynaklanacak. Futbol takımları yapamasa da!. İyi izleyin siyasi arenada ki transferlere...
Kısacası AK Parti ilk günkü kadro ve heyecanlara acil dönmek zorundadır.
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.