AK Parti’de işler sıkıntılı
AK Parti’de işler sıkıntılı gidiyor.
Aslında beklenenden de uzaklaşıyor.
Hiç olmaması gereken konular yaşanıyor…
Metal yorgunlukları var…
Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, yorulan kenara çekilsin diyor.
Teşkilatları yenileyeceğiz diyor ama eskiler yenilenmeye izin vermiyor.
Çünkü divanda da ön koltukta da oturanlar kongreyi yönetenler.
AK Parti’li biri çıkıyor bende adayım diyor…
Ama listede karışıklık var deniliyor ve kongre sözde seçimle tek adaylı olarak tanımlıyor..
Düne kadar AK Parti’de çok yaşanmayan gelişmelerdi bunlar….
Şimdi birçok ilçe de ikinci hatta üçüncü adaylar var…
Hatta il başkanlığına da bildiğiniz gibi birçok adayın olması ihtimali de yüksek.
Terme’de adaylığı kabul edilmeyen Bilal Aslan sosyal medyadan paylaşımını okudum.
Paylaşımda, “Reis için küsmüyoruz. Mücadeleye devam.” Diyor.
Ama divana tepki göstererek paylaştığı bir konu daha var. Biz FETÖ’cümüyüz? Listemizi kabul etmiyorsunuz diyor…
AK Parti yakın zamana kadar çoğunlukla seçimlerini tek liste yaptı.
Sizlere soracak olursak, daha dinamik olma, yenilenme mesajlarının verildiği dönemde Terme’deki seçimde Bilal Aslan’da seçime girse sonuç ne olurdu?
Ali Kılıç olasılıkla seçimi kazanırdı.
Şimdi ikinci adayın engellendiği seçimde başkan oldu.
Onun başarısını da gölge düşürürdü.
İl koordinatörü istişare yapabilirdi. Aslan’ın seçime girme imkanı verebilirdi,o zaman ne tartışmalara gerek kalırdı, ne de AK Partinin yenilenme sürecinde görev alma isteği sinerjisi sekte yerdi.
Bundan böyle kongrelerde benzer konuların yaşanması muhtemel.
Aday olduğu halde seçime dahil edilmeyecektir. gibi görülüyor.
Hesap edilmesi gereken şu;
Bu davranışlar AK Partiye kazandırır mı, kaybettirir mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın omuzlarından yük almak isteyenleri kenara koyun diye bir şey demeyeceğine göre kriterleri kim koyuyor o önemli?
***
Gelelim ikinci konumuza;
Geçenlerde bir yazı okudum.
Sayın eski Gençlik ve Spor Bakanımız Akif Çağatay Kılıç döneminde Samsun’da yapılan işlere Adnan Konaç karar verdiriyor gibi bir algı oluşturulmak istenmiş.
Bakanı yakından tanırım, bana göre hizmet süresinde Samsun’da ve Türkiye’de iyi işlere imza atan biri.
Sayın Cumhurbaşkanına bu kadar yakın bir bakanın Adana Konaç’tan görüş alacak denilmesine anlam veremiyorum.
Sayın eski bakan sanki Samsun’u tanımıyorda birilerinin aklı ile iş yapacak.
Bana hiç inandırıcı gelmedi.
Adnan Konaç’ı hiç tanımam. Herkes herkesle arkadaşlık yapar.
Buna benim bildiğim bir engelde yok.
Birde Kamuran Özden’i Adnan Konaç’ın demesi ile Spor Bakanlığında müsteşar yardımcısı yapılmış gibi gösteriyorlar.
Konuyu bilmeden yazıldığı için üzüldüm. Kamuran Özden’i 30 yıldır tanırım.
Kişiliğinden, bürokratlığından zerre kadar şüphe bile duymam.
Tam bir devlet adamı.
Zaten kendisi 35 yıldır devletin kademelerinde görev yapmış bir insan.
Buna da hiç ihtiyacı yoktur. Yani devlette önemli görevleri vardı. Şimdi kalkıpta sanki tepeden gelmiş gibi söz etmenin hiçbir gerekçesi yoktur.
Kamuran Özden’in tek düşüncesi yaptığı görevleri anlının akıyla yapmasıdır.
Şanssızlığı iki dönem millet vekili listesinde olupta çok cüzzi bir oyla gidememesidir.
Bu da nasip işidir.
Böyle işler yazılınca biraz araştırmakta fayda var diye düşünüyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.