Ağırakça’nın, yayına hazırlamış olduğu bir Ansiklopedide ‘mürted’ maddesinin, "Kafirleri tekfir etmemek, kafirler hakkında şüpheye düşmek ve uydukları İslam dışı ideolojilerinin doğru olduğuna inanmak; anıt mezar ve ölülere tapınmak; Yahudilik, hristiyanlık, komünizm, kapitalizm, demokrasi, sosyal demokrasi vb. şirk düzenlerini doğrulamak" olarak ifade edildiğini belirten Tufan Akcagöz, “Eğitim sisteminin akıl ve bilimden uzaklaşmasının cezasını çekiyoruz. Bu devirde, isminin önünde Profesör gibi akademik sıfatı olan bir kişi çıkıp, ‘mürted’ yani ‘dinden çıkan’ kavramına demokrasi isteyenleri de dahil edebiliyor ve ekliyor: ‘Mürted'in cezası, eğer tövbe etmezse öldürülmektir’ Basit bir adam olsa, dikkate almayabilirsiniz ama bunu söyleyen bir Rektör. Kimin dinden çıkacağına, kimin dine gireceğine onlar karar veriyor. Rektör hakkında derhal soruşturma açılmalıdır. Biz de kendisi hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Bu Rektör, bu zihniyetle, görevine devam etmemelidir. Demokrasi istemek, özgürlük istemek, tüm insanlığın yararınadır. Demokrasi isteyenleri, din düşmanı olarak göstermek, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmekten öteye geçmez. Rektör’ün bu tavrı, AKP’nin el attığı akademik sahanın da ne hale geldiğinin 2018 fotoğrafı olarak karşımızda durmaktadır.” dedi.
Türk Üniversitelerinin bu gibi sebeplerden, dünya ölçeğinde saygınlığını kaybettiğini gördüklerini söyleyen Tufan Akcagöz, “Üniversiteler özgür olmalıdır. Bilimin özgür olmadığı bir ortamda, Üniversite’nin gelişmesi de mümkün değildir. Bugün, geldiğimiz noktada, baskın siyasi anlayışla ters düşen bir akademisyenin, bir yere gelmesi mümkün değildir. Akademik çevreler, siyasi iktidarın tavırları yüzünden seslerini çıkaramaz olmuşlardır. Bu durumdan her kim memnunsa ve bu duruma sessiz kalıyorsa, ortaya çıkan günahın bir parçasıdır. Bilimin özgür olmadığı coğrafyalarda, oradaki eğitim kurumları da saygınlıklarını yitirmeye mahkumdur. Dünyada yaşanan bir çok örnek, akla zincir vurulamayacağını göstermiştir. Türkiye bu gün bu çerçevede bir akıl tutulması yaşıyorsa, bir baskı döneminden geçiyorsak, bunu bir gün mutlaka millet olarak aşacağız. Hangi görüşten olursa olsun tüm insanların, demokrasinin var olduğu, özgürlüklerin çoğaltıldığı, inançların hiç birinin baskı altına alınmadığı bir gelecekte yaşaması için siyaset sahasındaki mücadelemiz sürecektir. Bunu herkes böyle bilsin. “ diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.