Aspirin her derde deva mı?

Aspirin her derde deva mı?
Toplumda her derde deva olarak kabul edilen aspirinin bilinçsiz kullanıldığında hasta veya sağlıklı kişilerde sakıncalı durumlara neden olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Hamza Duygu, yüksek dozda aspirin kullanımının, mide kanaması riskini arttırdığını bel

 Son dönemde gerçekleştirilen araştırmaların, bilinçsiz kullanılan aspirinin sakıncalı durumlara neden olabileceğini ortaya koyduğunu söyleyen Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Hamza Duygu, yüksek dozda kullanılan aspirinin, mide kanamasına neden olduğunu belirtti.

“Yüksek dozda aspirin kullanımı mide kanaması riskini artırıyor”

Aspirinin ağız yoluyla alındıktan yarım saat sonra kana geçtiğini ve etkisinin 7-10 gün arası devam ettiğini söyleyen Duygu, aspirinin pıhtı oluşumunda rol oynayan trombosit denilen kan hücrelerinin birbirine yapışmasını ve dolayısıyla da pıhtı oluşumunu önlediğini belirtti. Bu enzimlerin aynı zamanda mide üst duvarında koruyucu olarak bulunduğunu ve aspirin kullanımı nedeniyle azaldığı için, mide ve bağırsak kanamalarında artışa neden olduğunu kaydeden Duygu, özellikle yüksek dozda aspirin kullanımının kanama riskini arttırdığını, bu nedenle aspirinle birlikte mide koruyucu ilaçların tavsiye edildiğini söyledi.

 Kimler aspirinden uzak durmalı?

75-30 mg'lık aspirin kullanımının kalp krizi geçiren, kalp-beyin-bacak ya da şah damarlarında tıkanıklık saptanan, balon, stent, by-pass uygulanan, inme geçiren hastalara tavsiye edildiğini ifade eden Duygu, her gün düzenli aspirin kullanan bu kişilerde 10 yıl içinde, kalp krizi ve beyin damar tıkanıklığı riskinin yüzde 20'nin üzerinde bir azalma sağladığını söyledi. Daha önce kalp krizi geçirmemiş hastalara koruyucu amaçlı aspirin verilmesinin ise hala tartışılan bir konu olduğunu kaydeden Duygu, yapılan yakın zamanlı büyük çalışmaların, günlük 100 mg aspirin kullanımının kalp krizi riskini hafif azaltmakla birlikte kanama riskini artırdığını, bu nedenle, daha önce kalp krizi geçirmemiş hastalara aspirin tedavisi başlanırken, yararları ve zararlarının göz önüne alınarak karar verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

“Hangi hastalara aspirin verilmesi gerektiği, hangi hastalarda kaçınılması gerektiği konusu, hastanın ayrıntılı değerlendirilmesi ve sigara, şeker hastalığı, yaş, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, ailede genç yaşta kriz geçirme öyküsü gibi risk faktörleri ile eşlik eden hastalıklar ve hastanın kanama riski göz önüne alınarak değerlendirilmelidir” diyen Duygu, kalp damar hastalığına dair olay yaşamamış kişilerde koruyucu amaçlı aspirin kullanımına kanama riski ve beklenen yarar göz önüne alınarak başlanması en önemlisi de hekime danışılmaksızın rutin rastgele aspirin alınmasının yarardan çok zarar getirebileceğinin unutulmaması gerektiğini ifade etti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir