Türkiye'nin sağduyulu çağrılarına uzun süredir kapıları kapatan Atina, saldırgan tutumuyla bir şey elde edemeyeceğini anlayınca Ankara'nın diyalog çağrılarına kulak verdi. Sıcak çatışmanın eşiğine gelen iki ülke diyalog yoluyla sorunların masaya yatırılması konusunda görüş birliği sağladı. Önümüzdeki haftalarda Ankara'ya gelecek bir heyetle zorlu bir müzakere süreci başlayacak. Ankara'daki kritik toplantıda Türkiye ile Yunanistan arasındaki en önemli gündem maddesi, 1923 tarihinde imzalanan Lozan Anlaşması olacak. Lozan'ın Yunan tarafının talebi üzerine yeniden gündeme geleceği dikkat çekerken, Lozan'ı ve 1947'da imzalanan Paris Antlaşmasını hiçe sayarak gayri askeri statüdeki adaları silahlandıran Yunanistan'a bu iki anlaşma bir defa daha hatırlatılacak. Atina'nın bugüne kadar adım adım 23 adadan 16'sında asker ve silah yığdığı belgelerle ortaya konulacak. Uzun süredir adalarda silah ve mühimmat depolanırken buraları ileri karakol haline getiren Yunan tarafı, adalarda toplar, tanklar ve ağır silahların yanı sıra çok sayıda askeri varlığı ile dikkat çekiyor.
KITA SAHANLIĞI
Yunanistan'ın adaları silahlandırmasının yanı sıra Ege'de uzun yıllardır iki ülke arasında aşılamayan kıta sahanlığı ve fır hattı meselesi de görüşülecek. Yunanistan, karasuları sınırları ve hava sahası konusunda da dünyada örneği olmayan bir uygulamayı işletmeye çalışıyor. Yunanistan'ın karasularının 6 mil olmasına rağmen, hava sahalarının 10 mil olduğunu öne sürmesinin dünyada emsali olmadığı, Ankara'da gerçekleştirilecek görüşmelerde bir kere daha vurgulanacak.
AİDİYETİ BELİRSİZ ADALAR
Aidatı belli olmayan ve uluslararası anlaşmalarda isimlendirilmeyen Ege'deki çok sayıda adacık ve kayalıkları da Ankara ve Atina arasında tartışmaya neden olan konuların başında geliyor. Türkiye, uluslararası anlaşmalarla açık bir şekilde Yunanistan'a bırakılmış olan adalar, adacıklar ya da kayalıklar üzerinde herhangi bir hak iddia etmiyor. Ancak Ankara, Yunanistan'ın Ege Denizi'nde egemenliği açık olarak Atina yönetimine bırakılmayan birçok adacık ve kayalık üzerinde egemenlik kurmaya çalışmasına karşı çıkıyor.
DOĞU AKDENİZ GERİLİMİ
Ege'deki sorunların yanı sıra Türk ve Yunan yetkililerin görüşlerinde Doğu Akdeniz'deki gerilim de masaya gelecek. Özellikle Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de dengeleri değiştirdiği Libya ile imzalanan mutabakat ve bölgedeki Türk gemilerinin sondaj faaliyetleri görüşmenin ana gündem maddeleri arasında yer alacak. Türk tarafı Libya ile yapılan anlaşmanın uluslararası hukuk ve deniz hukukuna uygunluğunu Yunan muhataplarına bir defa daha iletecek. Ayrıca bölgedeki sismik araştırma ve sondaj gerçekleştiren Türk gemilerinin faaliyetlerinden geri adım atılmayacağı vurgulanacak. Yunanistan'ın adalar üzerinden kıta sahanlığı ve bu adaların Münhasır Ekonomik Bölge(MEB) ilan edemeyeceğini ifade edecek.
Türk ve Yunan heyetleri arasında yapılacak görüşmelerin içeriğiyle ilgili iki ülkenin de hiçbir açıklama yapmayacağı belirtiliyor.
ESKİ YUNAN BAKAN: ERDOĞAN GÜÇLÜ BİR LİDER
Yunanistan eski Savunma Bakanı Evangelos Apostolakis “Erdoğan'ın kıstırılmış veya güçsüz olduğunu düşünmek yanlıştır. Çünkü Türkiye, bütün jeopolitik platformlara katılmakta ve ciddi bir aktör olarak görülmektedir” dedi. Türkiye'nin, Erdoğan'ın liderliğinde Doğu Akdeniz'de ciddi bir bölgesel güç olduğunu belirten Apostolakis “Türkiye ile iyi ilişki arzu etmeyen ciddi bir devlet yoktur. ABD, Türkiye ile ilişkilerini korumak ve bu ülkeyi Batı tarafına çekmek için çaba sarf ediyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.