AK Parti Ankara Milletvekili Adayı ve eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan Habertürk - Bloomberg HT ortak yayınında soruları yanıtladı. Babacan, "Biliyorsunuz seçim sonrası koalisyon görüşmeleri yapıldı. Bütün siyasi partiler 25 dönüşüm projesini destekliyor. Bizim seçim beyannamemiz açıklandı. 2016 bütçesi büyük biz titizlikle hazırlandı. Hem orta vadeli bütçe hazırlandı. 1 Kasım'a doğru giderken daha olumlu bir hava var. Güçlü bir hükümet çıkaracak meclis tablosu oluşturulması. Tek partili dönemlerde daha çok ekonomi büyümüş ama koalisyonda ise krizler olmuş. Amacımız 1 Kasım seçimlerinin tek parti çıkaracak sonuç vermesi. Bu gerçekleşirse piyasalar daha olumlu olacak" dedi.
Türkiye açısından AK Parti daha olumlu sonuçlar vereceğini belirten Babacan, "İş dünyasında değerlendirmeler var. Algıya katılmasak da bir otoriterlikle beraber düşünülmesi de söz konusu. Böyle bir algı olabilir, mecliste çoğunluğu sağlayan hükümet çoğulcu olacaktır. Bu yüzden 78 milyonu kucaklayacaktır. Kutuplaştıran değil bir arada tutan olacaktır. AK Parti hem ekonomik hem siyasi dersler aldık. Ekonomik dersleri çok derin görmedik. Asıl siyasi dersleri gördük. O amatör ruha geri dönmeliyiz. Milletin gerçekten hizmetinde olan, milletten çıkan bir anlayış olmalı. O değerlere yeniden sahip çıkmak gerekiyor. Bir tek parti hükümetinden varsa endişeler korkular. O endişelerle ilgili ders mesajı aldık. 13 yıl uzun bir süre. Avrupa'ya bakın başka ülkelere bakın. Tek başına gelen hükümetler için uzun süre. İster istemez bazı noktalarda halktan siyasi güncel gelişmelerden bir miktar uzak kalması söz konusu oluyor. Kurulu düzene isyan olarak kurulmuştuk. Yasaklara, yolsuzluklara, yoksulluklara karşı kuruldu.
13 yıl sonra AK Parti kurulu düzen gibi olursa bu kötü durum. 7 Haziran dediğim gibi sarı karttı. Sarı kartı gördükten sonra hataları, eksikleri giderme, memleketin gerçekleri üzerinden siyaset yapmak. Tüm vatandaşlara aynı iyi hizmeti verebilmek, devlet millet ayrımı yapmadan kucaklaşmak" ifadelerini kullandı.
Muhalefet partilerin vaatleri hakkında da açıklama yapan Babacan "Muhalefetin vaatlerinin maliyeti 150-180 milyar lira arasında. Bazıları yuvarlak yaptıklarından anlaşılmıyor. Devletin ayırdığı para 50 milyar lira. Tüm yatırımların merkezi olarak yaptığı duble yol hastane toplam 50 milyar. Emekli maaşı, asgari ücret arttıracağız vs. Bu vaatler gerçekçi değil. Bunlar etkili de olmadı. En yüksek asgari ücreti söyleyen CHP ve düştü oyları. Ama vatandaşın hoşuna gitti. Ancak inanmadı. Bizden duyuncaya kadar. Bizim söylediğimiz rakam çok daha kıymetli. Bu olur diyorlar. İş dünyasının tabii tedirginlikleri var. Bizim toplam 20 milyar lira, milli gelirimizin yüzde 1'i. Para yönetmenin bir bilim yönü var, bir de sanat yönü. Bu vaatlerin çok iyi dizayn edilmesi lazım" dedi.
2015’in her açıdan zor bir yıl olduğunu belirten Babacan son 1 ayda ise piyasa göstergelerinde olumlu seyir olduğunu ve Türkiye’nin diğer gelişen ülkelerden pozitif ayrıştığını söyledi. Babacan, “Son haftalarda Türk Lirası dolara karşı değer kazandı, borsa 80 bin civarında dolaşmaya başladı. 1 Kasım seçimlerinin Türkiye’deki istikrar tablosunu güçlendirecek sonuçla bitecek beklentisini piyasalar fiyatlandırmaya başladı diye okuyoruz” ifadelerini kullandı.
Ekonomideki genel durumu değerlendiren Babacan “Bankacılık sisteminin gücü devam ediyor, Merkez Bankası gerektiği zaman gerekeni yapacaktır hissi biraz daha hakim olmaya başladı, rüzgar sert esse de ekonomik temellerin sağlam durduğu değerlendiriliyor” diye konuştu.
"İPEK KOZA HAKKINDA AÇIKLAMA YAPMAYI DOĞRU GÖRMÜYORUM"
Eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İpek Koza hakkında yargı süreci konusunda herhangi bir açıklama yapmayı doğru görmediğini vurgulayarak, "Yargıya intikal ettiyse hep beraber izleyeceğiz. Nasıl işleyecek. Ekonomi üzerinde kalıcı etkisi olacağına inanmıyoruz. Genel olarak yargıya güvenle ilgili sorun var. Yargıya güven alt sıralarda. Yargıya güvenin yüksek olduğu ülkede bu kadar işlenmez. Biz içeriğini bilemeyiz. Savcılar hakimlerin bildiği konulardır bunlar. Ama şu var ki yargı reformu şiddetli bir ihtiyaç" diye konuştu.
Babacan, “Adalete güvenle ilgili yargımızın nasıl işleyeceği ile ilgili yargı reformu oluşturduk. Başbakanımız açıkladı. Savcı, hakimlerimizin meslek içi eğitimlerinden tutun, uygulamalarda tutarlılığın sağlanması yargı reformu kapsamında noktalar. Yargıda da aslında çok reform yaptık. Ancak yeterli değil. Anayasa değişikliklerinden tutun çok faz değişiklik yapıldı. Ancak yeterli değil. Bu yasaların evrensel normlara göre düzenlenmesi lazım. Yargının hızlı çalışması lazım. Geç gelen adalet kamuoyunu tatmin etmiyor doğrusu”dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.