Türkiye’nin tarım alanında her geçen gün daha da parlayan yıldızları, kuşkusuz Karadeniz’in bereketli topraklarına sahip Bafra ve Çarşamba ovalarıdır. Samsun’un bu iki büyük tarım havzası, sadece bölgenin değil, ülke genelinde de stratejik bir öneme sahiptir. Yüzyıllardır tarım yapılan bu topraklar, günümüzde de Türkiye’nin tarımsal üretim merkezlerinden biri olarak dikkat çekmektedir.

Çarşamba ve Bafra ovaları, verimli toprak yapısı ve Karadeniz ikliminin nimetleriyle, çok çeşitli ürünlerin yetişmesine olanak tanıyor. Bu iki ova, su kaynaklarına yakınlığı ve iklim avantajıyla sulu tarımın en iyi yapıldığı bölgelerden biri haline geldi. Türkiye’nin her köşesindeki sofralara ulaşan pirinçten tutun da meyve ve sebzelere kadar birçok ürün, bu topraklardan çıkıyor.

Ancak, ovaların zenginliği sadece pirinçle sınırlı değil. Son yıllarda özellikle Çarşamba Ovası’nda ekilen mısır, patates ve biber gibi ürünlerin üretimi de artış gösteriyor. Bu durum, hem çiftçilerin çeşitlendirilmiş tarıma yönelmesine olanak sağlıyor hem de piyasa fiyatlarının dengelenmesinde büyük rol oynuyor.

Bafra Ovası ise sebze üretimiyle adını sıkça duyuruyor. Domates, biber, patlıcan gibi sebzelerin yanı sıra, kavun ve karpuz üretimi de önemli yer tutuyor. Özellikle Bafra karpuzu, bölgenin sembol ürünlerinden biri haline gelmiş durumda. Tatlı ve sulu yapısıyla Türkiye’nin dört bir yanında aranan bir ürün olarak dikkat çekiyor. Ancak bu ürünlerin pazarlanması ve fiyatlandırılmasında çiftçilerin yaşadığı sıkıntılar da göz ardı edilemez.

Tarımın asıl yükünü çeken çiftçilerimiz, her geçen yıl artan maliyetlerle başa çıkmaya çalışırken, bir yandan da ürün fiyatlarının piyasa koşullarında yeterince değer bulmadığını belirtiyor. Mazot, gübre ve sulama maliyetleri gibi girdiler her geçen gün artarken, elde edilen ürünün pazarlama değeri bazen beklenenin çok altında kalabiliyor. Bu da çiftçilerin motivasyonunu olumsuz etkiliyor ve bazı dönemlerde ürünlerin tarlada kalmasına sebep oluyor.

Bafra ve Çarşamba ovalarındaki tarımsal potansiyel, sadece bölgeyi değil, tüm ülkeyi ilgilendiren bir konu. Tarım politikalarının bu bölgelere özel olarak geliştirilmesi, çiftçilerin desteklenmesi ve ürünlerin daha etkin pazarlanması için devletin daha somut adımlar atması gerekiyor. Özellikle tarımsal krediler ve destekler, daha ulaşılabilir ve işlevsel hale getirilmeli.

Bu iki ova, sadece Samsun’un değil, Türkiye’nin tarımsal geleceği için büyük bir umut taşıyor. Ancak bu potansiyelin doğru değerlendirilmesi ve çiftçilerin daha güçlü bir destek sistemiyle buluşturulması, bu bereketli topraklardan daha fazla verim alınmasını sağlayacaktır. Bafra ve Çarşamba ovalarının bereketi, Türkiye’nin tarımsal refahının anahtarıdır.