MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmada, “İlkelerimizi çiğneyip, ülkülerimize sırt dönüp yüzde 60’lık blok içinde masaya otursaydık, bunu şehitlerimize nasıl anlatacağımızı, bunu tarihimize ve milletimize nasıl açıklayacağımızı aranızda bilen ve öngören var mıdır? 7 Haziran’dan sonra Pensilvanya, İmralı, Kandil ve Türk düşmanları arasında kurulan melun ittifaka dahil olup iktidar olsaydık, yarın ruz-i mahşerde bunun hesabını nasıl verecektik? Dediler ki, 'MHP, AKP’nin önünü açtı.' Dediler ki, 'MHP, AKP iktidarının devamını sağladı.' Herhalde bu çürük iddia sahipleri, milli iradenin ne dediğinin, nasıl tercihte bulunduğunun, neye karar verdiğinin hem yabancısı hem de hazımsızıdır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin sandık sonuçlarına saygısızlığı, milli iradeye şaşı bakışı nerede görülmüş, ne zaman duyulmuştur? Millet ne derse o değil midir? Millet neye karar verirse buna uymak ve riayet etmek demokratik teamül ve kuralların sonucu olmayacak mıdır? Ne yapsaydık, sandıkta bulamadığımızı sokaklarda mı arasaydık? Demokraside göremediğimizi kaosla mı elde etseydik? Biz yalnızca Türkiye’nin önünü açar, düğümleri çözeriz. Başkası bizi ilgilendirmez, ilgi sahamıza da asla girmez. Biz yalnızca Türk milletinin yanında durur, hakkını ve hukukunu korkusuzca savunuruz. Bunu çekemeyen kim varsa, bizim de onunla hesabımız vardır ve bu kesindir. Çünkü Milliyetçi Hareket Partisi kulislerin, lobilerin, çıkarcıların, pazarlıkçıların, belirli bir zümre, elit ve kaymak tabakanın değil; Türk milletinin eseri, Türklüğün kıvanç ve kutup başıdır” ifadelerini kullandı.
“AKP hazırsa, MHP dünden vardır”
İdam tartışmalarına da değinen Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye’ye kafa tutan, bölüp parçalamaya çalışan her terör örgütünün amansız düşmanıdır. Bunun adı FETÖ olmuş, PKK olmuş, IŞİD veya PYD olmuş hiç fark etmeyecektir. Bizim nazarımızda bunların hepsi birden yok edilmesi gereken suç ve cinayet çeteleridir ki, mücadelenin tavsaması halinde mahvımız kaçınılmazdır. Son günlerde alevlenen idam tartışmasını da bu kapsamda değerlendirmekteyiz. Gördüğümüz kadarıyla Cumhurbaşkanı idam cezasına gönüllüdür ve TBMM’ne getirilip kabulü halinde onaylayacağını şimdiden beyan etmiştir. Başbakan da idam cezasının toplumsal bir talep olduğunu ifade ederek, Meclis’te uzlaşma olması halinde bunun mümkün olabileceğini söylemiştir. Geçmişte idam cezasını kaldıranların bugünlerde hararetle desteklemeleri çelişkiden öte milli çağrı ve infiale duyarsız kalamamaları şeklinde okunmalıdır. İdam cezasına bakışımız öteden beri net ve bellidir. Milliyetçi Hareket Partisi, İmralı canisinin asılması konusunda mücadelesini gösterirken, karşımızda oluşan gökyüzü koalisyonu bunu engellemiş, hatta yıllarca bizi hak etmediğimiz şekilde suçlamıştı. Bizde değişen bir yoktur, duruşumuz aynıdır. Aynı olmayan, bizi dün eleştirenlerin bizim çizgimize gelmeleridir. Bu durum siyasetimizin tutarlılığı kadar, doğruluğunu da tescil etmektedir. AKP hükümeti, 7 Mayıs 2004 tarihinde 4771 sayılı kanunda bulunan, 'savaş ve çok yakın savaş tehdidi hallerinde işlenmiş suçlar için öngörülen idam cezaları hariç olmak üzere' cümlesini de kaldırmıştı. Madem idam cezasına ihtiyaç vardır. Madem milletimiz bunu istemektedir. O halde bahaneye, kaçak güreşmeye, fuzuli konuşmaya gerek yoktur. AKP hazırsa, MHP dünden vardır. Sayın Başbakan’a diyorum ki, gelin bu işi bitirelim, milletimize ve ülkemize düşmanlık yapanların hakkından gelelim. Terör, savaş ve çok yakın savaş suçlarına idam cezasını düzenleyen tasarı veya teklif TBMM gelmesi halinde, Milliyetçi Hareket Partisi Türk milletinin talep ve beklentileri doğrultusunda gereğini yapacaktır. İdam cezasına karşı gelen, şimdiden ikaz eden AB komiserleri kendi işlerine baksın, bizim sözünü dinleyeceğimiz tek merci Türk milletidir. Türkiye Brüksel’den değil Ankara’dan, TBMM’den yönetilmektedir. Bunun dışında ne bir güç tanır, ne de boyun eğeriz. Şimdi söz ve hamle sırası AKP’dedir. Getirin hazırlığınızı, gösterelim hainlere dünyanın kaç bucak olacağını. Türk milletinin ismet-i haremine göz dikenleri, saffet ve sancağına el uzatanları cezalandıralım, hadlerini mutlaka bildirelim” açıklamasında bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.