Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan, Türkiye'nin 2021 yılını geçmiş dönem eğilimlerinin aksine yüksek büyüme ve düşük cari açık ile kapatacağını söyleyerek, enflasyonla mücadelede de 125 milyar TL’lik kamu gelirinden vazgeçerek maliyet artışlarını vatandaşlara en az düzeyde yansıtıp maliyetin önemli bir bölümünü devletin üstlendiğini belirtti.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi görüşmeleri sürüyor. Komisyonda milletvekillerine sunum yapan Hazine ve Maliye Bakanı Elvan, küresel salgının makro ekonomik dengeleri sarstığını belirterek, “2020 yılında küresel ekonomi yüzde 3'ün üzerinde ve küresel ticaret hacmi yüzde 8'in üzerinde daralırken, dünya genelinde 255 milyon tam zamanlı istihdam kaybı yaşandı.
İstihdam kaybından en çok etkilenen kesim, kadınlar, gençler ve diğer dezavantajlı gruplar oldu. Bu durumun sonucu olarak küresel yoksulluk oranları son çeyrek asırda ilk defa 2020 yılında arttı. Salgının ekonomik etkilerine cevaben pek çok ülke genişletici para ve maliye politikalarını hayata geçirdi. 2021 yılında küresel ekonominin yaklaşık yüzde 6 büyümesi beklenirken, küresel ticaret hacminin yüzde 9'un üzerinde artması öngörülüyor” ifadelerini kullandı.
Bakan Elvan, 2021 yılı ekim ayı itibarıyla yıllık ihracatın 215 milyar doları aştığını söyleyerek, “Bu dönemde 1 milyar doların üzerinde ihracat yapabilen 18 ilimiz var. Dikkatinizi çekmek isterim, bu rakam 2019 ve 2020 yıllarında sadece 15 ilimizle sınırlıydı. Türkiye'nin dünya ihracatından aldığı pay da ilk defa yüzde 1'in üzerine çıktı. Elbette bu başarıdan memnun olmakla birlikte iki temel hususun altını çizmekte fayda görüyorum. İlk olarak kilogram başına ihracat değerimizin artmasını son derece önemsiyoruz.
Üretimde dijital ve yeşil dönüşümün getirdiği fırsatlardan en iyi şekilde faydalanıp, rekabet gücümüzü artırmamız gerekiyor. İkinci olarak ise döviz kuruna ilişkin son dönemde yapılan yanlış yorumlara değinmek istiyorum. Hükümetimizin ihracatı desteklemek amacıyla yüksek döviz kuru hedeflediğine yönelik yorumlar doğru değil. Türkiye dalgalı kur rejimi uygulamaktadır, kurun değeri de piyasada belirlenir. Bir ülkedeki rekabet artışı üretkenlik artışından, inovatif kabiliyetlerden ve teknolojiyi kullanma becerisinden gelir. Verimlilik artışıyla desteklenmeyen bir büyüme modeli sürdürülebilir bir model değildir. İthalatımız, artan ithalat fiyatları ve ekonomik canlanmanın etkisiyle 2021 yılı ekim ayı itibarıyla yıllık 259 milyar dolar oldu. Altın ithalatına yönelik hayata geçirdiğimiz önlemler, etkisini kayda değer şekilde ortaya koydu. Böylece dış ticaret dengesi, güçlü ihracat performansı ve altın ithalatındaki gerileme ile iyileşme kaydetti” dedi.
2021 yılını geçmiş dönem eğilimlerinin aksine yüksek büyüme ve düşük cari açık ile kapatacaklarını kaydeden Bakan Elvan, “Cari dengede yaşanan iyileşme, ülkemizin dış finansman ihtiyacındaki azalmaya katkı sunmanın yanında, yapısal cari açığı kapatmada kat ettiğimiz mesafeyi de ortaya koyuyor. Cari işlemler dengesini orta ve uzun vadede kalıcı olarak iyileştirme çabası içindeyiz” şeklinde konuştu.
Enflasyonla mücadele konusunda bütüncül bir yaklaşıma sahip olduklarının altını çizen Elvan, “Bu amaçla maliye politikalarını, arz yönlü politikaları ve makro ihtiyati düzenlemeleri kararlılıkla devreye alıyoruz. Bu çerçevede eşel mobil uygulaması ile önemli bir maliyete katlanarak akaryakıt fiyatları üzerindeki baskıyı hafiflettik. KDV ve kira stopajı indirimi uyguladık. Tütün ürünlerindeki vergi güncellemelerini yapmadık, nispi oranları düşürdük. Alkollü içeceklerde maktu vergiyi artırmadık.
Yapılan indirim ve fiyat ayarlamalarının TÜFE'yi düşürücü etkisi yaklaşık 5,3 puan olurken, bu uygulamalar sonucunda 125 milyar TL'lik kamu gelirinden vazgeçtik. Böylece enflasyonla mücadelede maliye politikası kararlılığını çok net biçimde gösterdik. Bu tutara doğalgaz ve elektrik alanında verdiğimiz destekler dâhil değildir. Malumunuz, küresel enerji fiyatlarında bu sene olağanüstü artışlara şahit oluyoruz. 2020 yılı sonuna göre brent petrol varil fiyatı yüzde 64, Avrupa doğal gaz fiyatı da metreküp başına yüzde 250 arttı. Maruz kaldığımız kuraklık, hidroelektrik santrallerinin toplam elektrik üretimindeki payını epeyce düşürdü, elektrik üretim maliyetlerimiz arttı. Bu yükselişlerin neden olduğu maliyet artışlarını vatandaşlarımıza en az düzeyde yansıtıp maliyetin önemli bir bölümünü biz üstleniyoruz” diye konuştu.
Bankacılık sektörü hakkında bilgi veren Elvan, bankacılık sektörünün finansal istikrar için çıpa görevi ifa ettiğini, üretimi, yatırımı, ticareti ve istihdamı desteklediğini kaydetti. Elvan, “Temel bankacılık kriterleri olan sermaye gücü, aktif kalitesi, likidite ve risk yönetimi gibi göstergeler dikkate alındığında bankacılık sektörümüz sağlıklı bir duruş göstermektedir. Sektördeki kredilerin takibe dönüşüm oranı 2021 yılı Eylül ayı itibarıyla yüzde 3,5 seviyesindedir. Bu oran makul ve yönetilebilir düzeydedir. Tahsili gecikmiş alacakların takibe alınması ve sınıflandırılması ile ilgili esneklikler 2021 Eylül ayı sonunda kaldırılmıştır. Bu durumun, takibe dönüşüm oranını kısıtlı bir miktarda artırmasını bekliyoruz. Sektörün likidite karşılama oranı tüm vadelerde yüzde 100'ün üzerinde, sermaye yeterlilik oranı ise yüzde 17,3 ile gerek yasal oranın gerek hedef rasyonun oldukça üzerindedir” değerlendirmesini yaptı.
Çiftçi ve esnaflara desteklerinin artarak sürdüğünü kaydeden Elvan, “Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığı ile 2021'de 701 bin üreticiye yaklaşık 50 milyar TL'lik hazine faiz destekli kredi kullandırdık. Bu kredilerden doğan faizin, ortalama yüzde 70'ini Bakanlık olarak karşıladık. Böylece üreticilere bütçeden 3,7 milyar TL faiz desteği sağladık. Bu tutarın yılsonunda 5,5 milyar TL'ye ulaşmasını bekliyoruz. Tarım Kredi Kooperatifleri'nden kredi kullanmış ve takibe düşmüş olan 4 bin 215 üreticinin, 227 milyon TL'lik kredisini yeniden yapılandırdık. Halkbankası aracılığı ile 2021'de 185 bin esnaf ve sanatkâra yaklaşık 24 milyar TL'lik hazine faiz destekli kredi kullandırdık.
Bu kredilerden doğan faizin de yaklaşık yüzde 50'sini Bakanlıkça karşılıyoruz. Salgını da dikkate alarak burada önemli bir düzenleme daha yaptık. Esnafımızın 2021'den önce kullandığı hazine destekli kredilerin faizlerinin ortalama yüzde 75'ini yıl sonuna kadar biz karşılayacağız. Bu kapsamda şimdiye kadar esnaf ve sanatkârımıza bütçeden 3,7 milyar TL faiz desteği sağladık, bu tutarın yılsonunda 6,3 milyar TL'ye ulaşmasını bekliyoruz” bilgilerini verdi.
Türkiye ekonomisinin en güçlü çıpasının kamu maliyesi olduğunun altını çizen Elvan, “Bütçemizi, ekonomiye ve ihtiyaç sahibi sosyal kesimlere destek vermek için 20 yıldır esnek bir yaklaşımla yönetiyoruz. Bunu yaparken de mali disiplin şiarımızdan asla vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. 2021 yılında salgınla mücadele kapsamındaki harcamalar ve diğer zaruri giderler nedeniyle başlangıç ödeneklerine kıyasla 160 milyar TL ilave harcama gerçekleşmesini öngörüyoruz. İlave harcamalar yapılırken ihtiyaçları önceleyen seçici ve odaklı bir yaklaşım izliyoruz.
Bütçe gelir performansımız, üretim artışı, güçlü talep, e-ticaret ve kartlı harcamalardaki artış ile yapılandırma gelirleri sayesinde olumlu etkilendi. 2021 yılının ilk dokuz ayında bütçe gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 36 artarak 990,6 milyar TL, vergi gelirleri tahsilatı ise yaklaşık yüzde 40 artarak 808,4 milyar TL olarak gerçekleşti” şeklinde konuştu.
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.