Bakan Kılıç Samsun’da Konuştu!

Bakan Kılıç Samsun’da Konuştu!
‘Samsunspor’da Geçmiş Yönetimler Sorgulanmalı’

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, 1 Kasım seçimleriyle ilgili olarak memleketi Samsun’da seçim çalışmalarına başladı. Bakan Kılıç, İlkadım ilçesi Batıpark alanındaki Amazon Cafe’de Samsun’da görev yapan basın mensuplarıyla bir araya geldi.

BAKAN İSTESEYDİ YAPARDI DENİLMESİ BENİ ÜZÜYOR

 Samsunspor'un siyasete alet edilmemesi gerektiğinin altını çizen Çağatay Kılıç, "Bazı siyasilerin Samsunspor ile ilgili ortaya koyduğu söylemler bana samimi gelmiyor" dedi.  Samsunspor'da herşeyin iyi gittiği zaman herkesin gayet iyi olduğunu vurgulayan Bakan Çağatay Kılıç, "Fakat en ufak sorun yaşandığında bu konuda sadece bir yer sıkıntılı gösteriliyor. O yüzden Samsunspor siyasete alet edilmesin dedim.  Samsunspor'u yönetmekle görevli olanların yerine getirmedikleri sorumlulukları yada zamanında yerine getirmedikleri sorumluluklarla ilgili biz ne yapabiliriz. Ben Türkiye Cumhuriyetinin bakanıyım. Evet Samsunluyum. Beklentiler tabiki de fazla olur doğrudur. Ama benim elimde olan yetkiler bellidir. Ne yapabileceğim ortadadır. Şunun düşünülmesi beni üzüyor. Bakan isteyesdi yapardı. Şimdi benim yetkimde olan yapabileceğim bir şey var ve ben bunu yapmıyorsam o zaman bu söylediğiniz doğru. Ama ben elimdeki yetkiler çerçevesinde herşeyi yapıyor isem, yönetmekte olanları sorumluluklarını yerine getirmiyorsa ki bunu şuan ki yönetim için söylemiyorum. Erkut tutu ekibiyle beraber özveri ile çalışıyor. Ve şuan Samsunspor iyi gidiyor. Geçmiş dönemler içerisinde görevlerini yerine getirmeyenlerle alakalıda birşeylerin sorgulanması gerektiğini düşünüyorum. Eleştirilere açığım. Siyasi bir görevim var. Samsunda yerine getirmem gereken görevler var. Ama beni bu anlamda görevlerimin yetkisini çizen kanunlar var. Oradaki üzüntüm sanki ben elimdeki bir yetkiyi imkanı kullanmıyorum da, ondan dolayı birşeyler yaşanıyormuş. Benim kızgınlığım bunaydı. Ben elimdeki yetki ne ise bunu kullanarak görevimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Bana verilen yetki ne ise bununla ilgili elimden geleni şehrim için de Samsunspor içinde yaparım. Ama yapmıyormuşcasına yapılmıyormuş gibi söylendiği zamanda üzülüyorum." dedi.


“MÜLTECİ SORUNU”

Türkiye’nin hassas bir dönemden geçtiğinin altını çizen Bakan Kılıç, “Biz Suriye’deki kriz başladığından beri şu anda iç savaş olarak devam eden ve ülkesini, milletini desteklemesi gereken bir yöneticinin halkına zulüm ettiği bir ciddi anlamdaki sıkıntıda kapılarımızı açtık. Orada evinden, yurdundan ve barkından edilen insanları çoluk, çocuk, yaşlı, genç demeden evinden edilen insanlara kucağımızı açtık ve ülkemizin kapılarını açarak onları ülkemizde misafir ediyoruz. Bu misafirlerimizin sayısı 2 milyonu geçmiş durumda. Özellikle bu yazın Avrupa’da sadece belli sayıda yani 150-200 bin civarındaki insanın oraya gitmesi durumunda ne kadar büyük olayların çıktığını, ne kadar büyük tartışmaların çıktığını hepimiz gördük. Ama bizim tabii ki komşumuz. İlişkilerimizin olduğu, bağlarımızın olduğu, tarihsel anlamda ve insani anlamda göz ardı edemeyeceğimiz bağlarımızın olduğu ama her şeyden önce bir insanlık vazifesi olarak görebileceğimiz evinden barkından edilmiş, bir güvenli yer arayan insana kucak açma noktasındaki duruşumuz ile neleri başardığımızı hepimiz gördük. Bu anlamda Türkiye gerçekten hem bölgesel anlamda büyük işler yapıyor ve aynı zamanda da hassas bir dönemden geçiyoruz” diye konuştu.

TERÖR OLAYLARI

Terörün üzerine kararlılıkla gideceklerini ifade eden Bakan Kılıç, “Türkiye’deki bazı terör olayları ile ilgili olarak üzülerek ifade ediyorum ki, kimileri hem hükümetimizi hem de Cumhurbaşkanımızı bu noktada itham ediyorlar ve suçluyorlar. Yurt dışında gidip bunları kendi açılarından anlatıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti’nde son 30 yıldır yaşanan bir sıkıntıyı çözmek için ve bu sıkıntıdan ülkemizi kurtarmak için o zaman Başbakan olan ve şimdi Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koymuş olduğu duruşu ve cesareti gösterdi. Bunları o zamanlar bırakın cesareti göstermeyi bunun uçlarını bile konuşamıyorlardı. Cumhurbaşkanımız bu sorunu çözmek için bu adımları atmamız gerektiğini söyledi ve bu adımları attık. Karşılığındaki yapılan özellikle 7 Haziran seçimleri öncesi ve 7 Haziran seçimlerinden sonra ortaya konan söylemler ve ondan sonra harekete geçirilen eylemler bizi çok farklı noktaya getirdi. Başbakanımızın 7 Haziran öncesi açıklamalarında ‘biz sorun çözme noktasındaki ve belli noktalardaki süreçlerin devamı konusunda irademizi ortaya koyuyoruz. Tek taraflı olmaz’ diye söyledi. Fakat güvenlik güçlerimiz ile ilgili yapılan eylemlerden sonra hem askerimiz, hem de polisimiz şehit edilirken ve alçakça, haince şehit edilirken bir hükümetin bunu sineye çekmesi, milletin adına kenardan seyretmesi mümkün olur mu? Bunun cevabının da misli ile verilmesi gerekir. Bu cevabı verdi ve vermeye de devam ediyoruz. Biz ancak ve ancak bir şekilde eylem olmaz ise sürebilecek bir süreç, Türkiye’nin terk edilmesi gereken belli unsurların Türkiye’yi terk etmesi gereken noktada devam etmesi gereken bir süreç olduğunu defalarca dile getirdik. Dolayısıyla bunları iyi analiz etmemiz gerekiyor. Biz hükümet olarak belli noktalarda, elimizi taşın altına koyarak, sorumluluk alarak bir takım adımlar attık. Ama bunun karşılığı gelmezse o zaman bizde hükümet olmayı ve aynı zamanda sorumluluk taşımanın gereğini yaparız” şeklinde konuştu.

“SİZ BU ÜLKEDE NİYE SİYASET YAPIYORSUNUZ”

Konuşmasında CHP ve MHP’ye de yüklenen Bakan Kılıç şunları söyledi: “Daha farklı noktalarda sorumluluk alması gerekenler bugüne kadar sorumluluklarını üstlendiler mi? Şimdi sadece bir takım şeyleri gidip de dile getirerek bu işler olmaz. Yapacaksınız. Eğer yapmazsanız söylediğiniz sözün bir anlamı olmaz. Bahçeli, ‘Biz gövdemizi taşın altına koymaya hazırız’ dedi ama 7 Haziran’dan sonra sadece ‘Hayır’ dedi. MHP’ye gönül vermiş kardeşlerimiz de bunu görüyor. Biz bu noktadaki duruşumuz ortada. CHP ile yapılan çalışmalar içerisinde belli bir zamandan sonra ‘Biz yapmak istiyorduk’ dediler. Bir takım farklılıkların ortada olduğu ve yürümeyecek olan bir şeye adım atılmaz. Belli bir süre için yapılacak şeyler konuşuldu. Bunlar ortaya kondu, istenmedi. 7 Haziran sonrası aldığımız oy oranı ile vatandaşlarımız dedi ki, Türkiye’de siyasetin ve yönetimdeki sorumluluğun AK Parti’de olduğunu tescilledi. Yüzde 13’lerle, 14’lerle, 15’lerle yapılan ilk zamanlardaki açıklamalar ile bizim yaptığımız sorumluluk gereği yaptığımız açıklamalara bir bakın. Bloklar yıkıldı. Bir kişi sadece ‘Hayır’ dedi. Sonra anayasal olarak yapmamız gereken şeyleri hayata geçirmemizde ona da ‘Yokuz’ dediler. O zaman sorarlar, siz bu ülkede niye siyaset yapıyorsunuz. Siz bu ülkenin geleceğini geliştirmek için ortaya koymaya çalıştığınız çalışmalar içersinde var mısınız, yok musunuz? 1 Kasım’da da vatandaşımız bunun cevabını verecektir. Bu anlamda hep beraber çalışacağız.”

BU SEÇİM SAKİN GEÇEÇEK

1 Kasım seçimlerinin sakin geçeceğini belirten Bakan Kılıç, “Bu seçim dönemi içerisinde 1 Kasım’a kadar tüm siyasi partilerin temsilcileriyle birlikte valilikte yapılan toplantılarda farklı bir seçim kampanyasının yürütüleceğinin anlaşması da oldu. Başbakanımız aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada bir öneride bulunmuştu. CHP buna olumlu cevap vermişti. Yerelde de diğer siyasi partilerle yapılan görüşmelerde bu anlamda anlaşıldı. Dolayısıyla seçim esnasında kullanılacak propaganda usulleri noktasında daha farklı bir propaganda süreci içersinde olacağımızı göreceksiniz. Yani görsel anlamdaki kullanılan görsel araçları ve sesli propaganda araçlarının daha farklı anlamda kullanılacağını göreceksiniz. Şehrimiz daha sakin bir propaganda dönemi geçirecek. Bu anlamda biz kendi aramızda bunun anlaşmasına vardık” açıklamasında bulundu.

 

“BENİ ELEŞTİRİN, AİLEMİ DEĞİL”

Kendisine yönelik yapılan eleştirilere değil, ailesine yönelik yapılan eleştirilerde vatandaşlık hakkını kullanarak hesaplaşacağını ifade eden Bakan Kılıç sözlerini şöyle tamamladı: “Yapsanız da eleştiriliyorsunuz, yapmasanız da eleştiriliyorsunuz. Yapsanız da hakaret ediyorlar, yapmasanız da hakaret ediyorlar. Burada bir tutarlılık yok. Eleştiri yapılır ama hakaret veya yalan olmaz. Ben yakın zamanda bunu yaşadım. Benim hakkımda çok ağır bir şekilde bir karalama kampanyası başlatmaya kalktılar. Kendi ördükleri çorap başlarına geçti. Kazdıkları kuyuya kendileri düştü. Ama bunu alıp da incelemeden, doğrulamadan ortalığa veren oldu. Onlarla da vatandaşlık haklarım doğrultusunda hesaplaşacağım. Buda benim hakkım. Ben siyasetçiyim, ben eleştirileceğim, doğrudur ama benim ailem var. Onlarda bunu yaşıyorlar. Siz bizi görüyorsunuz. Ama bizim yanımızda olan bir de ailelerimiz var. Beni eleştirirken, beni eleştirin. Ben kendi söylediğimden, kendi ortaya koyduğumdan mesulümdür. Söylediğimle ilgili olarak da yazılan bir takım şeyler olabilir ama ailelerimizle ve ailelerimizden artık bu dünyada olmayanların ismini ve adını kullanarak eleştiri yapmayın. Bazı arkadaşlar ne dediğimi biliyor. Beni eleştirebilirsiniz ama orada kalsın.”

‘samsunspor’da-gecmis-yonetimler-sorgulanmali’-(1).jpg‘samsunspor’da-gecmis-yonetimler-sorgulanmali’-(2).jpg‘samsunspor’da-gecmis-yonetimler-sorgulanmali’-(3).jpg‘samsunspor’da-gecmis-yonetimler-sorgulanmali’-(4).jpg‘samsunspor’da-gecmis-yonetimler-sorgulanmali’-(5).jpg‘samsunspor’da-gecmis-yonetimler-sorgulanmali’-(6).jpg‘samsunspor’da-gecmis-yonetimler-sorgulanmali’-(7).jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir