Değişim diyoruz, gerçekten her gün bir şeyler değişiyor. Ama bazıları olumlu bazıları olumsuz yönde tüm siyasi partilerin adayları açılandı.

Listeler tamam partiler seçim atmosferine girdiler. AK Partiye baktığımızda yüz elliye yakın vekil istirahata çekildiler. Bunlara kimileri tasviye diyor. Bana kalırsa bu bir nöbet değişimidir. Bu kadar değişim yapıldı. Ama hiç kimse sesini çıkarmadı. Herkesin dediği bir şey var. AK Partinin oylarında artış olmuştur.

Yani bu AK Parti anlayışı birlik ve beraberliğin bozulmadığı bir anlayıştır. Bu anlayışta elbette ki beraberinde hizmeti getiriyor. Onun içinde AK Partide 2023 hedeflerini gerçekleştirmede büyük Türkiye sevdasında yollarına emin adımlarla devam ediyorlar.

Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Parlamentosundaki konuşmasında ders veriyor. Ulu Önderimizden sonra bu konferanslarda konuşan ilk Başbakan halkımızda bununla gurur duyuyor.

Birde Atamızın kurduğu ilk demokrasiye geçiş süresini başlatan kendi içinden Demokrat Partiyi çıkaran, Cumhuriyet Halk Partisine bakalım. Bu parti bizim ilk siyasi hareketin başlangıcı olan partimiz. Ama yıllardan beri güçlü bir şekilde hiçbir dönem iktidara gelemediler. Acaba eksiklik neydi? Neyi yapamadılar da bu halkın desteğini alamadılar.

Bence bu demokrasinin Türkiye’de adımlarını atan büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün, yaptıkları müthiş devrimlerden sonra hiçbir devrim yapılmadı. Hala daha Atamızın yaptıklarıyla yola devam ediyorlar.

Oysa sene 2011 çok projelerin hayata geçmesi lazımdı. Eksiklerden bir bugün baktığımızda Sayın Kemal Kılıçdaroğlu 600 yüz lira Maaş diyor. Bu bence de yanlış. O zaman 25 sene çalışan bir Bağ-Kur emeklisi, çiftçi emeklisi şunu demez mi, “Bende hiç ödemeseydim de paramı biriktirseydim, şimdi nasıl olsa devletim bana maaş bağlıyor”. Halkımıza maaş değil de bu insanlara iş sahası açmak gerek. Çalışıp emeğinin karşılığını alarak daha mutlu ve huzurlu olurlar. Birde seçimde çıkan listeler sonucu görüyoruz ki hemen çatlaklar meydana geldi. Sıralarını beğenmeyen CHP’li kardeşlerimiz istifa etmeye başladılar.

İşte AK Partide böyle bir şeyler olmazken bunlar CHP’de oluyor. Bu da ister istemez sandığa yansıyor. Bizler halkımıza sohbetlerimizde AK Partiye de, CHP’yi de soruyoruz. Aldığımız cevaplar; hep ilkleri AK Parti yapıyor diyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi biraz ilk projelerde sıkıntısı var. Oysa bu parti 1923’lerden sonra hep ilklere devrimlere imza atmıştı. Biraz sıkıntısı bu yönde var diyorlar. Bizler de halkımızdan aldığımız görüşleri sizlere yansıtıyoruz.

Cezaevinde olanları da dışarıya çıkarmaya çalışıyorlar. Bizler bunları anlamış değiliz. Oysa Türkiye’de Cumhuriyet Halk Partisine hizmet edecek o kadar donanımlı insanlar var ki; içeridekilerin aday olmasını anlamış değiliz diyorlar. Birinci sırada Zonguldak’tan aday gösterilen Mehmet Haberal. Doktorların yerinden bile kalkamaz dedikleri ama televizyonlarda hastane odasında volta atarak Türk Milletiyle dalga geçer gibi hareketler yaparak. Bunlarda bizim ağrımıza gidiyor diyorlar. Biz de halkımıza soruyoruz. CHP ye oy verir misiniz diyoruz.  Eğer bunlar olmasaydı tabii ki verirdik. Bu ülke CHP’siz olmaz bizler CHP’nin her zaman bu ülkeyi yönetmesini istiyoruz, ama onları da siyasi anlamda bizleri inandırması lazım.

Geçenlerde çok sevdiğim bir hocamı yolda gördüm. Şöyle bir ayak üstü bana bir eleştiri getirdi, “Kardeşim” dedi “Sen Çarşamba adaylarımızı hiç yazmamışsın” dedi. İlk adaylar meydana çıktığında Muharrem Gündoğdu’yu da, Fuat Köktaş’ı da devamlı yazdım. Çünkü ben önce Çarşamba’nın çocuğu olsun istedim. Doğrusu da buydu ama nasip değilmiş. İlk günden beri yazdık ama listeler AK Partide böyle çıktı. CHP’de böyle çıktı. CHP’de de Çarşamba’lı bir abimiz var AK Partide de gene bize yakın bir kardeşimiz var. İnşallah onlar giderler de Türkiye’mize ve memleketimize güzel hizmetler yaparlar ben buna inanıyorum.

Saygılarımla