Başbakan Erdoğan, 17 Aralık operasyonunu yapanların gizli planını, Pakistan dönüşü uçakta gazetecilere anlattı.
Yaşananlara 'Yolsuzlukla mücadele operasyonu' denilmesini değerlendiren Erdoğan, "Öyle bir şey demek mümkün mü? Hükümete, milli iradeye yönelik operasyon. Yolsuzluktan bahsediyorsanız milletin, devletin malına yönelik bir şey var mı? Böyle bir şey varsa gereğini ben yapayım. Şu ihalede bu yolsuzluk oldu denilmiyor. Hepsi resmiyete dökülmemiş şeyler olarak ortaya konuyor. Halkbank müdürünün evinde çıkan bir şey, bankayla ilgisi var mı? Böyle bahsedilmesi, vatana ihanettir. Müdürün dürüstlüğünden en ufak şüphem yok. Olsa olsa saflığının kurbanı olmuştur. Bunu farklı yerler çekme gayreti olacaktır. Şu anda yüzde 45 kayıt dışı ekonomi var. Süleyman bey bunun dekontunu vermiş mi vermemiş mi? Eğer dekont verdiyse bu ayrı. Ya da kaydını almak üzere. Ortada makbuz varsa o zaman kimsenin söyleyecek bir şeyi kalmaz" dedi.
Paraların evde saklanmasının doğru olup olmadığı yönündeki soruya Erdoğan, "Eğer mevzuat itibariyle hayır sahibinin makbuzunu teslim ediyorsa, o hayır sahibi de bunun çıkışını kayıt altına aldıysa. Hayır sahibi de, okul da bunu söylüyor. Emniyetin de yapacağı şey bankada en ufak bir şey var mı yok mu? Arayıp bulursun. Ama sen işi hemen buraya getirirsen bu ihanettir. Şu an Halkbank'ın değeri nereye geldi. BDDK bakacak. Suçluların, bunun bedelini ödemesi lazım. Bunlar hala bu ülkeyi sahipsiz zannediyorlar. Böyle bir banka için nasıl böyle bir şeyin içine girersiniz" diye konuştu.
Reza Zarrab'la ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine Erdoğan, "Altın ihracatı yapan biri. Ülke ekonomisine katkısı olduğunu biliyorum. Bu tür hayır işlerine girdiğini de biliyorum. Şimdi moda oldu. 'Çantayla girdi, çıktı vs...' Çantayla sakın bir yere girip çıkmayın. (gülerek) malum suç aleti oldu. Hele valizle hiç girmeyin. Ama bir şey teslim ederken gördükleri bir şey yok. Böyle bir yaklaşım olabilir mi? Ne günlere kaldık. Adam ofisine çantayla girdi, çantasız çıktı. Eee belki kitap falan getirmiştir. Anlamak mümkün değil" cevabını verdi.
Hedefin kim olduğuyla ilgili Erdoğan, "Abdestinden şüphesi olmayanın namazından şüphesi olmaz. Buralardan Erdoğan'a vurmaya kalkarlarsa avuçlarını yalarlar. Bunu bildikleri için arkadaşlarla saldırıyorlar. Oğlumu hedef alarak TÜRGEV'le ilgili ismini zikrediyorlar. Neymiş? Vakıfla ilgili bir imar değişikliği için talepte bulunmuş. Vakıfla ilgili olarak imar değişikliği için belediyeye gitmek suç mu? 'Belediye başkanı bina yaptı 25 yıllığına TÜRGEV'e kiraladı' diyorlar. Sosyal iş yapmayan belediye var mı? Benzer şekilde; İstek Vakfı, ÇYDD'ye kadar benzer uygulamalar var. Neticede orası yurt, Bilal Erdoğan'ın oteli değil. TÜRGEV'den dolaşıp bana gelmek istiyorlar. Oğlum, Mustafa Demir ve Ümraniye Belediye Başkanı oranın yönetiminde. Büyük kızım Esra oranın yönetiminde. Övündüğüm bir yurt".
Erdoğan şunları söyledi: "Gezi'den istediklerini elde edemediler. Şimdi buradan geliyorlar. Buna sessiz kalmak da taraf olmak gibi. Bitaraf olan bertaraf olur. Birilerini bertaraf etmeyi seçtiler. Şahsım ve arkadaşlar hakkında yapılan yorumlar, atılan tivitler... Hep sabrettik yine sabredeceğiz".
'Çete varsa, neden görevden almıyorsunuz, başka yere atıyorsunuz?' yolundaki soruya Erdoğan, "Bu 657 ile yapılamaz. Şirkette, ihbarı, kıdemini verir kapının önüne koyarsın. Niye devlet diyorlar. Kapağı attın mı bir daha atamazlar. Bunun üzerinde çalışacağız. Bazı gelişmeler bize ufuk kazandırıyor. Anayasa ve mevzuat değişiklikleriyle yapılabilir. Bu da kolay değil" cevabını verdi.
Erdoğan, 'Bu kişileri atamış olmaktan pişman mısınız?' sorusuna şu cevabı verdi: "Bu iş 1978'lere kadar dayanıyor. Ayrıca her şeyini bilemezsiniz. Bakıyorsunuz iyi niyetle çalışıyor. Bir yıl öncesine kadar sıkıntı da yaşamadık. Beraber yürüdük bu yollarda dedik".
Erdoğan, beraber yürüyüp yürümeyecekleri konusunda, "Allah'ın takdiri, niye olmasın. Kapıyı hiz kapamadık. Söylemiştim. Şimdiye kadar ne istediler de vermedik? Yine aynı şeyi tekrarlayayım. Her zaman çağrımızdır. Siyasetçi hiçbir zaman kapıyı kapatmaz. Kapatırsa siyaset yapamaz" dedi.
Erdoğan, yaşananların çözüm sürecini de etkilemeyeceğine vurgu yaptı. Basının Emniyet'e alınmaması konusunda Erdoğan, "İsabetli olmuş. Yolgeçen hanına dönmüştü. Bizdeki medyaya verilen özerklik hiçbir yerde yok" diye konuştu.
'Bu olay seçimi etkiler mi?' sorusuna Erdoğan'ın cevabı, "Buna inanmıyorum. Karadeniz'de görmüşsünüzdür. Saldırı safların sıklaşmasına neden olacaktır" şeklinde oldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.