Başbakan Erdoğan'ın Kastamonu mitinginden sonra terör örgütü PKK militanlarının AK Parti otobüsüne ateş açması, ardından Hopa mitingi sonrasında yaşanan taşlı saldırıların ardından Samsun mitingi öncesinde de sıkı tedbirler alındı. Konya mitinginden sonra Samsun Cumhuriyet Meydanı'nda halka seslenecek olan Başbakan Erdoğan için Samsun'da ilk kez bir kimyasal saldırıya karşı tedbir alındı. Erdoğan'ın ineceği Samsun-Çarşamba Havaalanı ve mitingin yapılacağı meydanda sürekli gaz ölçümleri yapan Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birlik Müdürlüğü, Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi önüne de dekontaminasyon cihazı yerleştirdi. Cihazın 40 çeşit kimyasal gaz sızıntısı tespit edebildiği belirtildi.
Yoğun güvenlik önlemleri altında geldiği Samsun’ da Cumhuriyet Meydanı'na gelen Başbakan Erdoğan Partililer ve vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Samsun'a 30 bin kişilik stat yapacağız" dedi. Cumhuriyet Meydanı'nda büyük bir kalabalığa hitap eden Başbakan Erdoğan, konuşmasına Samsunspor’un Süper Lig'e çıkmasını kutlayarak başladı. "Süper Lig'e yükselen Samsun bir süper stadı hak ediyor" diyen Başbakan Erdoğan, "İnşallah Samsun'a 30 bin kişilik bir stat yapacağız. 'Stadyum Samsun', Samsunspor'un rakiplerini en iyi şekilde ağırlayacağı yer olacak. Belediyemiz ile çalışmalara başladık. En kısa sürede bunu yaparak Samsun'a teslim edeceğiz" şeklinde konuştu. Samsun'un spor şehri olacağını vurgulayan Başbakan, 7 bin 500 kişilik spor salonu yaptıklarını ifade etti. Erdoğan, "Samsun spor şehri olacak. Uluslararası birçok organizasyona ev sahipliği yapacak" açıklamasında bulundu.
Yağmurlu havada konuşmasına başlayan Başbakan’ın konuşması esnasında mitinge katılanlara yağmurluklar dağıtıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Eşkıyalarla hiçbir zaman bir arada olmadık. Polis, eşkıyanın şamar oğlanı değildir" cümleleri ile başladı. Başbakan Erdoğan, pazartesi-salı sözleşmelilerle ilgili sorunu çözeceklerini de açıkladı. Samsun Cumhuriyet Meydanı'nda yağmura rağmen on binlere hitap eden Başbakan konuşmasına, "12 Haziranın demokrasimize bir dönüm noktası olarak tarihi geçmesini diliyorum. 8.5 yıl boyunca bize, partimize, hükümetimize çok ağır eleştiriler yapıldı. 8.5 yıl boyunca bir yandan sizlere hizmet etmek için çabaladık, bir yandan ana muhalefetin yıkıcı, kırıcı hararetlerine göğüs gerdik. Hiçbir zaman bu eleştirilerden korkmadım, çekinmedim, yapıcı eleştirilere her zaman açık kaldım. Son kararı millet veriyor. Türkiye'de bir kez daha sandık yoluyla, millet eliyle ak ile kara Allah'ın izniyle ortaya çıkıyor. Biz başından beri 'millet' dedik, 'demokrasi' dedik. Hukuktan ve demokrasiden taviz vermedim. Biz kırıp dökenlerden, tahrik edenlerden hiçbir zaman olmadık. 'Rakiplerimizle sadece sandıkta yarışırız' dedik. Elinde sopa, taş ve molotofkokteylileriyle dolaşanlardan olmadık. Eşkıyalarla hiçbir zaman bir arada olmadık" sözleri ile devam etti.
"Biz konuşmuyoruz, bizden ziyade eserlerimiz konuşuyor" diyen Başbakan Erdoğan, "CHP'nin nesi konuşuyor Allah aşkına, MHP'nin nesi konuşuyor? Sorun bunları. Dikili ağaçları yok. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Eşekten bile semer kalıyor. Var mı eserleri, yok. Sevgili kardeşlerim bekara karı boşamak kolaydır. Bunlar bol bol atıyor. Biz, eserlerimizle konuşuyoruz" diye konuştu. Hopa'da CHP ve yandaşlarının otobüslerine saldırdığını ifade eden Başbakan Erdoğan, "Bir polisimiz ağır yaralandı. Ardından durmadılar, Ankara'da, Kütahya'da aynı şeyi yapmak isteriler. Kütahya'da halk ayağa kalktı. Bunlar böyle devam ederse emniyet olarak tedbirimizi alacağız. Polisin panzeri üzerine çıkan kadın hırsını alamıyor, elindeki sopayla polise vurmaya başlıyor. Bu yandan medya ne diyor yorumlarında, 'polis bunlara el kaldırmayacak', ne yapacak polis, dayak mı yiyecek? Polis niçin var bu ülkede? Polis, teröristlere karşı, şehir merkezindeki eşkıyaya karşı gerekli tedbiri alacak, bunun için var. Bütün esnafın, bizlerin can güvenliği için var. Polisimize, güvenlik güçlerimize el kaldırılanlar kusura bakmasınlar karşılığını bulurlar. Bu polis, eşkıyanın şamar oğlanı değildir. Açı söylüyorum ne tür tedbir gerekiyorsa bunu alacağız. Bizim huzurumuzu ortadan kaldırmaya kimsenin gücü yetmez" şeklinde konuştu.
"Biz gücümüzü tepelerden almadık. Biz gücümüzü milletten aldık" diyen Erdoğan, "Milletin çizdiği istikamette dosdoğru yürüdük. Biz manşetlerle gelmedik, medya ile gelmedik. Biz manşetlere rağmen, medyaya rağmen geldik. Ben hapse giderken en çok satan gazetelerin başlığı şuydu: 'Muhtar bile olamaz'. Nu oldu, kudret sahibi Allah, kararı veren millet" ifadesini kullandı. Hopa'daki olayla ilgili muhalefet liderlerinin birinin bile telefon açmadığını ifade eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Kılıçdaroğlu Hopa olayını 'Rüzgar eken fırtına biçer' olarak değerlendiriyor. Zerre kadar siyası nezaket bilse kalkar bir telefon açar, Sayın Genel Başkan, 'geçmiş olsun' der. Korumanız ağır yaralanmış, doğrusu ben siyasi genel başkanlardan bunu beklerdim. Bir tanesi telefon açmadı. Ama biz bu nezaketimizi bu zamana kadar hep gösterdik. Bir yakınları ölse, başlarına bir şey gelse aradık. Bunlar nezaket bahçesine girmediler bugüne kadar" dedi. Büyük ihtimalle pazartesi, salı sözleşmelilerle ilgili sorunu çözeceklerini de açıklayan Başbakan, "Sözleşmeli personelimizi özlemlerine kavuşturacağız. 4/C kadrosunda olanları 4/A kadrosuna inşallah getiriyoruz" açıklamasında bulundu.
HABER MERKEZİ - İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.