Başbakan Yıldırım, ATV'de gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 15 Temmuz darbe girişimi gecesini ve bunu kimden duyduğunu anlatan Yıldırım, "Dolmabahçe ofisinde saat 21:00 gibi çalışmalarımız tamamlandı ve Tuzla'ya hareket ettim. Köprü'yü geçtikten 10 dakika sonra köprünün tutulduğunu öğrendim. Benim yakın korumama bu haber iletildi ve eşten dosttan duydum. Aradılar 'Sayın Başbakanım bu olaylardan bilginiz var mı?' diye sordular. Akşam 10 civarı eve vardım" dedi.
Genelkurmay Başkanı'nın telefonunun çaldığını fakat cevap vermediğini belirten Yıldırım, "İçişleri Bakanı'nın telefonu ise kapalıydı. Hemen Ankara Valisi, İstanbul Valisi ve Emniyet Genel Müdürü'nü aradım. Baktım iş kötüye gidiyor. Tanklar, uçaklar çıkmış. İşin adını koymak gerekiyor. Bu bir kalkışmadır, milli iradeye karşı, demokrasiye karşı, silahlı bir eylemdir. Bunu vatandaşlarımıza hemen bir tv kanalı ile bağlantı kuruldu ve aktardık. Ben insiyatif alarak bunun emir komuta dışında bir olay olduğu kararını aldım. Sonra benim beyanatımı duyan bazı komutanlar, komuta kademesinin bilgisi dışında bir olar, bu bir kalkışma dedi. Daha sonra halka da bir çağrım oldu. 'Merak etmeyin, biz bu çapulculara pabuç bırakmayacağız, hesabını en ağır şekilde ödeyecekler' dedik. Adım adım sorular soruları getirdi. Bu yapının FETÖ terör örgütü olduğunu anladık. Adını da koyduk. Gece yarısından biraz önce idi" diye konuştu
Daha sonra Cumhurbaykanı ile temasa geçtiğini belirten Yıldırım., "Bu arada tanklar ilerliyor. Cumhurbaşkanımız ile temasa geçtim. Telefonda konuştum. O da bir şeylerin ters gittiğini biliyordu. Bir takım olayların yayılarak devam ettiği kanaati onda da vardı. Ölmek var dönmek yok dedik. Milletimizden taraf olmasını istedik. İnsanlar akın akın bu işgalcilerin olduğu noktalara akın etti. Bu üniformalı teröristler doğrudan helikopterlerden insanları taradılar. Tuzla'dan Sabiha Gökçen'e geçecektik ama orası güvenli değil dedik. Tanklar yolda bizi durdurmaya çalıştı. Süratle uzaklaştık. Atlattık. Bir yandan Sayın Cumhurbaşkanımız ayrılma planı yapıyor, bulunduğu yer güvenli değil. Biz de bu hava akımlarını durduralım dedik. Hava Kuvvetlerinden Kuvvet Komutanı'nı aradık. Eskişehir'de hava savunma bölgesinde generallerle konuştum. Onların anlattıkları daha vahim. Diyarbakır, Balıkesir, Akıncılardan izinsiz kalkan uçaklar bombalıyorlar dediler. Neden bunları baskılamıyorsunuz dedim. Araçlarımız yüklü değil diyenler oldu. Bu benim çok canımı sıktı. Size emrediyorum, derhal bu saldırıları püskürtmek üzere uçakları kaldırın dedim. Komutanın biri yazılı emir yollayın dedi. Bunun hesabını soracağım senden dedim" şeklinde konuştu.
Aracına ateş edildiğini kaydeden Başbakan Yıldırım, "Bir yandan yola devam ediyoruz. Gerede'den ayrıldık Samsun istikametine Ilgaz Tüneline gittik tünelde kaldık. Yaptığımız temelini attığımız tünel bize sığınak oldu. Artık gün ağarmış vaziyette. Karşıda bir jandarma aracı var. Biz yaklaşınca ateş etmeye başladılar. Karşılık verildi. Şoförümüz hemen geri vitese taktı. Atış menzilinden çıktık. Tali yoldan Ilgaz merkeze geldik ve Kaymakama konuk olduk. Bu terörist ama hasta bir terörist. Dini kullanıyor ve suçuna ortak etmek için her şeyi yapıyor. Amerika Başkan Yardımcısına bu adamı daha fazla muhafaza edemezsiniz dedim, bir an önce bu suç makinasını teslim edin. Ankara'da 00.30 civarında basın toplantısı yaptık. Cumhurbaşkanımız o sırada havalimanında halka hitap etti. Milletin yüreğini ferahlattı. Vatandaş meydanlara indi tankları durdurdu. Bu iman takdire şayan. Vatandaşı hesap edemediler. Bir ton emir hazırlamışlar. Hepsi inceden inceye çalışılmış. Ben olanları anlatıyorum bunun yorumunu da vatandaş yapsın. İstihbarat Genelkurmay'a aktarmış. Önlem alınamamış Kuvvet Komutanlarının tamamı, Genel Kurmay Başkanımız dahil derdest edilmiş Akıncı'ya götürülmüş. Bu onaylanacak bir şey değil. Bana neden haber verilmedi? O sorunun cevabını ben de arıyorum. Bizim süreçten haberimiz olmadı. Her şeyi yeni baştan ele almamız lazım. Her türlü tedbiri alacağız. Bu süreç yaşanan bir dizi hatanın ortaya çıkması bunlara yönelik tedbirlerin alınması sürecidir" dedi.
Askeri Şura'nın Çankaya'da yapılacağını kaydeden Yıldırım, "Askeri Şura'yı Çankaya yerleşkesinde yapacağız. Burada sadece terfiler tayinler konuşulmayacak. 15 Temmuz'da ülkemizin yaşadığı başarısız silahlı darbe de konuşulacak. Bu yapının gelecek dönemler içerisinde de mileltimize bela olmaktan kurtarılacak tedbirler ne ise alınacak. Sadece askeri kurumlarda değil bütün devlet kurumlarımızda. Büyük bir bedel ödedik bu bedelin hesabını soracağız. Akın Öztürk ile ilgili iddiaların tesbitini mahkeme yapacak. Azmettiricisi Amerika'daki meczup. Türkiye'nin yıllarca emek verdiği General terör örgütü üyesi çıkıyor. Hem kendilerini berbat ettiler, asırlık ordumuzun itibarını lekelediler. Bu ordu bu asker bizim. Hepsini aynı gözle göremeyiz. Bunlar TSK içerisinde asker elbisesi içerisindeki FETÖ üyeleridir. Tüm subaylarımızı aynı gözle göremeyiz. Vatandaşlarımızıdan özellikle istirham ediyorum. Gözaltı ve tutuklamaların daha nereye gideceği soruşturmalarla ortaya çıkacak. Bu yapılanmanın 30-35 yıllık bir mazisi var. Komuta kademesine birkaç yıldır Sayın Cumhurbaşkanımız bu işin çok hafife alınacak bir mesele olmadığını, üzerine gidilmesini hep söyledi ama bu kadar büyütülecek bir mesele yok diye olay olduğundan küçümsendi. Nihayetinde bu iş kendilerine, kuvvet komutanlarına kadar dayandı. Komutanlar abartılacak bir şey yok diyordu. Ben darbecilerin hiçbirini tanımam. Bir şeylerin önceden planladığı belli. Genelkurmay Başkanlığı Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmayacak. Başkanlık sistemine geçildiğinde de Cumhurbaşkanlığına bağlanmalı. Cumhurbaşkanlığı muhafız alayı artık olmayacak.Akıncı Üssü'nü bombalama emrini verdik. Genelkurmay Başkanımız beni aradı ve beni bıraktılar dedi. Buradan aldırın dedi. Orada Akar'a sizi kanaat önderimiz Fethullah Gülen'le görüştürelim dediler.
Galip Mendi'nin rahatsızlığı var, görevine devam edemeyecek. Atamalarda da bu olay dikkate alınacak. Zaafiyet olmaması için tedbirler alınıyor. TSK kendi personel kabiliyeti bakımından eksikliğie mahal vermeden ihtiyaçlarını görme durumundadır" dedi. Başbakan Yıldırım, vatandaşlardan bir istirhamda da bulunarak, "Bu ordu bu asker bizim. Hepsini aynı gözle göremeyiz. Bunlar TSK içerisinde asker elbisesi içerisindeki FETÖ üyeleridir. Tüm subaylarımızı aynı gözle göremeyiz. Vatandaşlarımızıdan özellikle istirham ediyorum.
Gözaltı ve tutuklamaların daha nereye gideceği soruşturmalarla ortaya çıkacak. Bu yapılanmanın 30-35 yıllık bir mazisi var. Komuta kademesine birkaç yıldır Sayın Cumhurbaşkanımız bu işin çok hafife alınacak bir mesele olmadığını, üzerine gidilmesini hep söyledi ama bu kadar büyütülecek bir mesele yok diye olay olduğundan küçümsendi. Nihayetinde bu iş kendilerine, kuvvet komutanlarına kadar dayandı. Komutanlar abartılacak bir şey yok diyordu. Ben darbecilerin hiçbirini tanımam. Bir şeylerin önceden planladığı belli. Genelkurmay Başkanlığı Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmayacak. Başkanlık sistemine geçildiğinde de Cumhurbaşkanlığına bağlanmalı. Cumhurbaşkanlığı muhafız alayı artık olmayacak. Akıncı Üssü'nü bombalama emrini verdik. Genelkurmay Başkanımız beni aradı ve beni bıraktılar dedi. Buradan aldırın dedi. Orada Akar'a sizi kanaat önderimiz Fethullah Gülen'le görüştürelim dediler. Galip Mendi'nin rahatsızlığı var, görevine devam edemeyecek. Atamalarda da bu olay dikkate alınacak. Zaafiyet oluşmaması için tedbirler alınıyor. Eski komutanların dönmesine ihtiyaç yok. TSK kendi personel kabiliyeti bakımından eksikliğe mahal vermeden ihtiyaçlarını görme durumundadır" diye konuştu.
Yıldırım, idamla ilgili ise şunları kaydetti: "Milletimizde "idam" diye büyük bir öfke var. Biz vatandaşların bu talebini aldık. Biz bu mesaja duyarsız kalamayız. Bu ayaküstü verilecek bir karar değil. Partilerle karar vereceğiz. Türkiye bir hukuk devleti, intikam duygusu ile değil adaletle karar vereceğiz".
Partilere teşekkür
Yıldırım, "Artık mesele memleket meselesi, parti meselesi olmaktan çıktı. Olay duyulduğunda yarım saat içinde Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile görüştüm. Açıkca biz bunu asla kabul etmiyoruz dediler. Biz vatandaşları meydanlara davet ettik siz de bu çağrıyı yapar mısınız dedim memnuniyetle dediler. Artık tek vücut olarak vatandaşlarımız meydanları doldurdu. Bütün partilere teşekkür ediyorum. Rus uçağını düşürenler de gözaltında. Marmaris'e Cumhurbaşkanımızı öldürme maksadıyla giden SAT komandoları 15-16 tane kaçan var, Yunanistana'a kaçanlar var. Çok fazla firar eden yok" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.