Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, avukatı Orhan OK aracılığı ile 23 Nisan 2015 Perşembe günü yayınlanan "SKANDAL BAŞKAN'A, BAKANLIKTAN, 'SORUŞTURUN' İZNİ" isimli köşe yazım dolayısıyla gazeteye bir açıklama göndermiş...
Gazeteden telefon ile konu tarafıma iletildiğinde heyecanlandım...
Çünkü;
Hüseyin Dündar'ın, Belediyeden aldığı maaşı ile milyon dolarlık şirket olan Çarşamba ÇEAŞ'a nasıl ortak olduğu veya Denge Gazetesi'nin 11 Mart 2014 tarihinde hakkında yayınladığı paralel yapı ilişkisi hakkında kendisini savunduğunu düşünmüştüm...
Söz konusu evraklar internet yolu ile elime geçtiğimde hayal kırıklığına uğradım!..
Çünkü;
Başkan Dündar sözkonusu olayları görmemezlikten gelip, yalnızca bahse konu köşe yazımda "İhaleye fesat Karıştırma" ibaresini kullandığım ve olayın öyle olmadığı konusuna değinmiş!
Gazetenin künyesinde "köşe yazılarının sorumluluğu köşe yazarlarına aittir" ibaresi bulunmaktadır...
Fakat çok bilmiş avukat cevap yazısını bana değil, gazetenin Yazı İşleri Müdürü Erol Şeker'e yollamış.
Yollarken ise aba altından sopa gösterircesine yollanan tekzip metnini yayınlamazsınız suç işlersiniz babında "şeyler" kaleme almış!..
Hüseyin Dündar avukatını bence değiştirmeli!
Çünkü her avukatın kendi branşı vardır..
Sözkonusu avukatın hangi branşta iyi avukat olduğunu bilmiyorum, fakat basın davalarında yeterli olduğunu söylemek mümkün değil...
Çünkü;
Yollamış olduğu cevap metninin muhatabı Yazı İşleri Müdürü Erol Şeker değil, köşe yazısının sahibi Berat Gonca'dır..
Yine yollamış olduğu cevap yazısının kesinlikle yayınlanması gerektiğini beyan etmiş.
Tekzip yayınlatmak avukatın yetki ve sorumluluğunda değil, yetkili mahkemenin kararı ile tekzip yayınlatılabilir. Avukat sadece cevap hakkını kullanmak için cevap yazısı yollayabilir. Cevap yazısı yayınlanmadığı taktirde mahkemeye başvurabilir ve mahkeme kararı ile tekzip yayınlatabilir.
Cevap yazısı ile tekzip arasındaki farkı ve yazıyı kime yollaması gerektiğini bilmeyen bir avukat Hüseyin beyin vekilliğine soyunmuş!
Bu arada basın suçlarına yalnızca 2. Asliye mahkemeleri bakabilir. Diğer mahkemelerin verdiği kararlar hükümsüzdür.
Bu konuyu da, basından bihaber avukatımıza hatırlatalım ki, adliyelerde yanlış mahkeme kapılarına gitmesin!
Yollamış olduğu metni okurken, bir yerde, "Bu taşınmaz bir dönem sendika lokali ve halkevi olarak kullanılmış olup belediyece hiçbir zaman sosyal tesis olarak kullanılmamıştır. Burada bir kısım yasal olmayan faaliyetlerin bulunduğu güvenlik açısından olumsuz durumların oluşması nedeniyle emniyet birimlerinin talepleri gözönüne alınarak gerçekleştirilmiştir" ibaresi ile karşılaştım...
Fakat yollamış olduğu 3 sayfalık metni incelediğimde güvenlik güçlerinin belediyeye yapmış olduğu bir başvuru evrakı göremedim.
Güvenlik güçleri anladığım kadarıyla Hüseyin Dündar'ın Dernekler Masası Müdürü değil de, belediye başkanı olduğunu bilmiyormuş!
Sendikalar ve halkevleri, dernekler masasına bağlı organlardır! Yasal olmayan faaliyetler gerçekleştiriliyorsa belediye başkanlarının elinde o konuda güç ve yetki yoktur. O güç Dernekler Masası ve adli güçlerin görevidir!
Güvenlik güçlerinin, belediye başkanından böyle bir talebi olduğunu sanmıyorum. Çünkü güvenlik güçlerini, binanın kime ait olduğu ilgilendirmez. Bir suç varsa suçlu işleyen ilgilendirir ve gerekli süreç başlatılır. Eğer varsa böyle bir yazılı talep, tarafıma ulaştırılırsa özür dilemeye hazırım. Fakat öyle bir talep yazısı yoksa...
Yine "cevap ve düzeltme" yazısında, "Habere konu olan soruşturma, Belediyenin kat maliki olması nedeniyle ortaya çıkan Kat Mülkiyeti Kanunu'nu ilgilendiren özel hukuktan doğan uyuşmazlıkla ilgilidir. Haberde geçen soruşturmanın, ihaleye fesat karıştırma suçu ile uzaktan yakından ilgisi bulunmamaktadır" ibareleri ile karşılaştım.
Şimdi gelin Samsun 1. İdare Mahkemesi'nin 2013/884 esas sayılı ve 2013/122 karar no'lu davasından bir kısım okuyalım:
"Mülkiyeti davalı idareye ait uyuşmazlık konusu 21 No'lu bağımsız bölüm hakkında Çarşamba Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen eski hale getirme kararının gereğini yerine getirmek yerine karar kesinleşmesine rağmen, kararın kesinleştiği ve davalı idare için karar gereğinin yerine getirilmesi için öngörülen süre geçtiği halde, sözkonusu taşınmazda mahkeme kararı ile hukuka aykırı olarak yapıldığı tespit edilen altı adet bağımsız bölümün 2886 sayılı kanun hükümleri uyarınca ihale yolu ile satışına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır" denilmiştir. Yani hukuk dışılık var.
Şimdi Sayın Hüseyin Dündar ve avukatı, gelin birlikte "DEVLET İHALESİNE FESAT KARIŞTIRMA SUÇU" na açıklık getiren TCK'nın 235. maddesinin 1. bendini birlikte inceleyelim:
"Kamu kurum veya kuruluşları adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımlarına yada kiralamalara ilişkin ihalelere fesat karıştıran kişi, beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
TCK madde 235'in 2. maddesinin a bendinin 2. maddesi ise, "İhaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olmayan kişilerin ihaleye katılmasını sağlamak, beş yıldan 12 yıla kadar hapis gerektirmektedir." der.
Şimdi belediye taşınmazları satmak için encümen kararı ile ihale yapıyor. Yani belediye ihaleye taraf olarak katılıyor. Madde ne diyor? "İhaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olmayan kişilerin ihaleye katılması...
"Şimdi, mahkeme kararlarına rağmen bir belediyenin ihale yaparak ihaleye taraf olarak katılması ihaleye fesat karıştırmaya girmezse neye girer? "Fesat" derken, bu avukat arkadaş ne anlıyor?
İçişleri Bakanlığı soruşturma izni verdiğinde, savcıların dosyayı inceleyerek belediye başkanına ihaleye fesat karıştırmaktan dava açmaları gerekmektedir.
Çünkü olayda TCK'nın 235. maddesinin ilgili bendi ihlal edilmiştir!
Şimdi gelin Hüseyin Dündar'ın yanlış adrese göndermiş olduğu, bu yüzden yayınlamama gerek olmamasına rağmen, cevap hakkına olan saygımdan dolaya yayınladığım metni okuyalım...
CEVAP VE DÜZELTME METNİ
1-Haberexpres Gazetesinin 21.04.2015 tarihli nüshasında '"Çarşamba Belediye Başkam Hüseyin Dündar hakkında İçişleri Bakanlığı ihaleye fesat karıştırma dosyasına soruşturma izni verdi." "konu belgeleriyle birlikte Perşembe günü berat Gonca’nın köşe yazısında" şeklinde Belediye Başkanı’nın kişilik haklarına saldırı Oluşturacak şekilde haber reklamı yapılmıştır.
2- İlgili haber içeriğinde, Başkanla ilgili devam eden soruşturma çarpıtılarak verilmiş, Belediye Başkan'ın kişilik haklarına saldırıda bulunulmuştur, Şöyle ki;
Belediye Başkanı ve bir kısım encümen üyeleri hakkında Çarşamba Cumhuriyet Başsavcılığı 2013/3143 sr. numarasıyla devam eden soruşturma; Irmak Apartmanı isimli apartmanda bulunan, tapuda kültürel alan ve sosyal tesis olarak nitelendirilmiş, Belediyeye ait bağımsız bölümün, Belediye tarafından daireye çevrilmesinden kaynaklanmaktadır.
Bu taşınmaz bir dönem Sendika lokali ve Halkevi olarak kullanılmış olup belediyece hiçbir zaman sosyal tesis olarak kullanılmamıştır. Burada bir kısım yasal olmayan faaliyetlerin bulunduğu güvenlik açısından olumsuz durumların oluşması nedeniyle emniyet birimlerinin ve apartman sakinlerinin şikayet ve talepleri göz önüne alınarak, apartmanın diğer bağımsız bölümlerinin tümünün de mesken olması nedeniyle taşınmazın mesken olarak kullanılması için 2007 yılında tadilata başlanılmıştır.
Tadilata başlanırken tüm kat maliklerinin rızası şifai olarak alınmış ve tapu işleri sona bırakılmıştır. Fakat tadilatın bitişi ile birlikte taşınmazın 51 nolu müşterek malikleri Gürhan Özcan- Şermin Özcan ve Emine Özcan tarafından Çarşamba Sulh Hukuk Mahkemesi'ne eski hale getirme davası açılmıştır.
Irmak Apartmanı'nda 70'e yakın bağımsız bölüm bulunmakta olup şikayet eden sadece 51 nolu bağımsız bölüm malikleridir.
Çarşamba Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından; Kat Mülkiyet' Kanunu 19 Maddesi gereğince bütün kat maliklerinin muvafakati alınmadığından, belediyenin yaptığı tadilatın kaldırılarak bağımsız bölümün eski hale getirilmesine karar verilmiştir.
Bu mahkeme kararı doğrultusunda işlem yapılmadığı gerekçesiyle yapılan şikâyet nedeniyle bir kısım Belediye Personeli ile Başkan hakkında soruşturma açılmıştır.
Habere konu olan soruşturma, Belediyenin kat maliki olması nedeniyle ortaya çıkan Kat Mülkiyeti Kanunu ilgilendiren özel hukuktan doğan uyuşmazlıkla ilgilidir.
Yukarıda açıkladığımız üzere haberde geçen soruşturmanın, ihaleye fesat karıştırma suçu ile uzaktan yakından ilgisi bulunmamaktadır.
Haberde soruşturmanın içeriği doğrudan verilmeyerek, insanlarda merak uyandırılmakta, bir yandan da başkanın ihaleye fesat karıştırma suçundan soruşturmaya uğradığı algısı verilmeye çalışılmaktadır.
Oysa soruşturma içeriği doğrudan haber yapılsa uyuşmazlığın kat mülkiyeti kanununa aykırılık olduğu ortaya çıkacaktır.
3- Haberde Belediye Başkanı ile ilgili sarfedilen söylemlerin gerçeği yansıtmadığını bu nedenle cevap ve düzeltme hakkımızı kullanma zorunluluğu doğduğunu asılsız ve suç niteliğinde olan ifadelerle ilgili cezai ve hukuki başvuru haklarımızın da kullanılacağını kamuoyunun bilgisine arz ederiz.
Çarşamba Belediyesi Vekili Av. Orhan OK
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.