Gazetemizdeki bayram haberlerine alışkınsınızdır. Ama bu sefer hem bayram haberi hem özeleştiri hem de eleştiri yazacağım. Neden mi? Nedeni 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarının kutlanma şekli. Bayramlardan sonra gazetelerde klasik bir başlık vardır… “Bayram coşkuyla kutlandı” diye. Bir de bir gazetecilik kuralı vardır gördüğünü yazacaksın diye.
Evet, bir gazeteci olarak bende size bu bayramda gördüklerimi ve bayram izlenimlerimi yazmak istedim ama olmadı. Elde olmayan nedenlerden (işte işin özeleştiri kısmı burası) törenlere geciktim ama bu gecikme sanılanının aksine, öyle çok da abartılacak bir gecikme değildi. Ama yine de zamanında orada olmam gereken törene ne yazık ki sadece 5 dakika geciktim. Saat 09.00’da orada olmam gerekirken saat 09.05’de tören alanına gidebildim.
Bende sizler için gazetecilik mesleğimi icra edip gördüklerimi yazmak istedim ama sadece 5 dakikalık bir gecikme neticesinde, bir de baktım ki tören alanında kimse kalmamış. İşte gördüklerimi yazıyorum koca Zafer Bayramı, yıllarca süren Kurtuluş Savaşının ardından bu ülkenin kurtuluşunun bayramı sadece 5 dakikada bitmişti.
Dağılırken gördüğüm kalabalığın bende tabi ki peşlerinden gittim. Kaymakamlıkta bayramlaşma vardı. Onun ne kadar sürdüğünü yazmayacağım. Evet, her haberde bir köşede yazarız, mevcut olan olaya şunlar şunlar katıldı diye, bu bayram haberinde onu yazmayacağım. Neden mi? 5 dakikada 30 ağustos Zafer Bayramı kutlayanları deşifre etmek istemiyorum. Varsın bu ayıp bu kadarı ile bilinsin.
HABER-YORUM- FOTO: Serkan Karahan
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.