Bebek ve çocuklarda yüksek ateşin nedenleri

Bebek ve çocuklarda hastane acillerine en sık başvurma nedeni ‘yüksek ateş’ olarak dikkat çekiyor. Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzmanı Dr. Buket Taneri, çocuklarda ve bebeklerde solonum yolu enfeksiyonları ile buna bağlı olarak meydana gelen solonum yolu hastalıklarının nedeninin açıklayarak, tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

“Ateşin beyin hasarına yol açacağı inancı, zararlı uygulamaların yapılmasına neden olabilir”
Yüksek ateş sonucu çocukların beyninde hasar meydana getirebileceği düşüncesiyle yapılan uygulamaların zararlı sonuçlara yol açabileceğini ifade eden Uzm. Dr. Buket Taneri, “Ateş, ailelerin çocuk acil servislerine ve çocuk polikliniklerine en sık başvuru nedenlerinden biridir. Ateş vücudun bağışıklık sisteminin harekete geçtiğini gösteren bir bağışıklık cevabıdır. Bilinmesi gereken önemli nokta ateşin bir hastalık değil, bir belirti olduğudur. Ateşin çocuklarda beyin hasarı gibi kalıcı zararlara yol açacağı inancı kimi zaman gereksiz, zararlı olabilecek uygulamaların yapılmasına neden olabilmektedir. Çocuklarda ateşe enfeksiyonlar, romatizmal hastalıklar, bakteri, virüs veya birçok hastalık neden olabilir. Ateşli bir çocukta önemli olan hastalığın tanınması ve tedavisidir” dedi.

“37,5 ve 37,8’in üstü ateş olarak kabul edilir”
Çocukların ve bebeklerin ateş ölçümü ve derecesine de değinen Dr. Buket Taneri, “Ateş ölçülen yere göre değişkenlik gösterebilir. Çocuklarda da ateş, ekseriyetle bir enfeksiyon sonucu gelişmektedir. Ateş ölçümünde dijital veya kızıl ötesi emisyon yöntemini kullanan termometreler kullanılmaktadır. Cıvalı cam termometrelerin zehirlenme ve kaza riskine karşı artık kullanımı önerilmemektedir. Bebeklerde, çocuklarda ölçtüğümüz ateşin koltuk altından 37.5, kulaktan 37.8 üzerinde olması ateş olarak kabul ediyoruz. Ateşin seyri bize hastalığı tanımlamamızda ipucu verebilir. Örneğin viral enfeksiyonlar yavaş yükselen fakat bir hafta süren ateşe sebep olabilirken, bakteriyel enfeksiyonlar daha dirençli ve yüksek ateşe sebep olabilir. Ateşin tedavisinde altta yatan sebebin bilinmesi, uygun tedavinin zamanında başlanması açısından önemlidir. Çocuklarda görülen solunum yolu enfeksiyonları en sık sonbahar sonu, kış ayları, kapalı ve kalabalık ortamlarda fazla bulunulması ile birlikte artış göstermektedir” diye konuştu.

“Çocukların elini sık ağzına getirmesi bulaş riskini artırıyor”
Solunum yolu enfeksiyonlarına da değinen Dr. Taneri, şunları söyledi:
“Solunum yolu enfeksiyonlarının en çok bulaş şekli damlacık yoludur. Öksürük veya hapşırma ile ortama geçen virüs partikülleri solunum yoluyla alınarak hastalığa yol açar. Çocukların elini çok sık ağıza ve burnuna götürmeleri de direk temas ile bulaşma riskini artırır. Çocuklarda görülen üst solunum yolu enfeksiyonları rinit (nezle), grip, farenjit, bademcik iltihabı (tonsillit), orta kulak iltihabı (akut otitis media), orta kulakta sıvı birikmesi (otitis media), sinüzit ve larenjittir (krup). Alt solunum yolu enfeksiyonları ise bronşit, bronşiolit ve zatürre (pnömoni) şeklinde görülmektedir. Solunum yolu enfeksiyonlarının semptomlarının birbirine benzemesi nedeniyle hastalığa doğru tanı konulması, tedavinin doğru yapılması açısından çok önemlidir.” İHA