Ziyaret sonrasında Samsun’un tarım potansiyeli ve çözüm bekleyen sorunları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Doç. Dr. Şişman; “Samsun aynı zamanda bir tarım kentidir. Şehrin yüzölçümü 957.900 ha olup, bunun % 47,5’i tarım arazisi, % 37,4’ü orman ve fundalık arazi, % 3,52’si çayır-mera arazisi ve % 11,56’sı da tarım dışı arazidir. Bu değerleri Türkiye tarım arazi varlığı ortalamasıyla (% 34) kıyaslandığımızda Samsun ilinin toprak kaynağı, arazi ve orman varlığı açısından ülkemizdeki birçok ilden daha üstün durumda olduğu açıkça görülmektedir. Bunda Türkiye’nin en bereketli ovaları olan Çarşamba ve Bafra ovalarının Samsun ili sınırları içerisinde yer almasının katkısı büyüktür. Çünkü Çarşamba ve Bafra ovaları birinci sınıf tarıma elverişli arazi statüsündedir. İlçelerin tarım arazi varlığı bakımından en az arazi varlığı ise Asarcık ve Yakakent ilçelerindedir. Bu ilçelerdeki arazilerin büyük çoğunluğu ormanlıktır. Samsun nüfusunun % 41’i kırsal alanda yaşaması, tarım sektörünün il istihdamındaki payının yüksekliği (% 63) ve il arazi varlığının yarısına yakınının tarıma uygunluğu ilin tarım kenti potansiyelini ortaya koymaktadır. İlimiz tarım arazilerin büyük çoğunluğunda bitkisel üretim yapılmaktadır. Bitkisel üretimde en yüksek pay tahıl grubu bitkilerdedir. Bunu sırasıyla meyvecilik, endüstri bitkileri, yemeklik baklagiller, sebze ve yumrulu bitkiler izlemektedir.” dedi.
Samsun ilinin bitkisel üretim açısından karşılaştığı sorunları değerlendiren Doç. Dr. Şişman, bu konuda şu tespitlerde bulundu: “İlimizde en önemli bitkisel üretim materyali olan tütün artık ekonomik önemini kaybetmiştir. Çarşamba ve Bafra ovalarında yetiştirilen kışlık ve yazlık sebzelerin, çok azı büyük kentlere ve dış pazarlara gönderilebilmektedir. Sulama, drenaj, tarla içi geliştirme ve diğer alt yapı yatırımları yetersizdir. Özellikle sebze ve meyvede uygun olan birkaç çeşit belirlenerek teşvik edilmeli, böylece dış ve iç pazarlarda satış avantajı sağlanmalıdır. Tarım ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanma kapasitesi yetersizdir. Yani tarım endüstrisine daha fazla ağırlık verilmesi ihtiyacı söz konusudur. Diğer sektörler yeterince gelişmediğinden, tarım sektöründe atıl işgücü çok fazladır. Bu durum tarım sektörü üzerinde ağır bir baskı oluşturmakta ve arazilerin sürekli parçalanmasına neden olmaktadır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.