Ayakta dik dururken vücut ağırlığının yüzde 70’inin omurlar arası disklere ve yüzde 30’unun ise yine omurlar arasındaki faset eklemlerine aktarılmakta olduğunu belirten uzmanlar, özellikle rotasyonel yani sağa veya sola dönerken yaptığımız zorlanmalarla ya da travmalar ile bel kilitlenmesi oluşmakta olduğunu söyledi. Faset sendromundaki bel ağrısının genellikle tek taraflı olup uyluğun arkasına yayılabildiğini ifade eden uzmanlar, nadiren ağrının bacak dış kısmına ve hatta ayağa bile yayılabileceğine dikkat çekti. Ağrının ayakta durmakla ve doğrulmaya çalışmakla arttığını ifade eden Fizik Tedavi ve Manipülasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, "Bel omurgasında radyografik olarak üç yönlü röntgen, MR ve BT tetkikleri kullanılıyor. Ancak bel kilitlenmesinde görüntüleme yöntemlerinin yararı kısıtlıdır. Teşhiste esasen klinik muayenenin önemli çoktur. Bazen yapılan yanlış fıtık teşhisleriyle hastalar ameliyat masasına yatabiliyor. Doğru teşhis ve doğru tedavi faset için en önemli kuraldır" dedi.
Faset eklem sendromu tedavisinde ağrı kesici, kas gevşetici, antiinflamatuar ve antidepresan ilaçlar ile birkaç gün yatak istirahatinin ve lumbosakral korselemenin önerildiğini, aynı zamanda yapılacak manipülasyon tedavisinin, hastayı hızla rahatlattığını belirten Şahabettinoğlu, "Manipülasyon, mobilizasyon ve germe egzersizlerinin bel ve bacaklardaki hareket kısıtlılığını azaltacağını, ağrı ve kas spazmını çözeceğini, diskin ve faset eklemlerin beslenmesini kolaylaştıracaktır.
Genellikle bu tedaviler ile bel kilitlenmesinde yüksek oranda iyileşme sağlanmaktadır. Dünyada çok yaygın olarak bilinen manipülasyon yöntemi Türkiye’de henüz yaygınlaşmadı. Manipülasyon tedavisinde hastalıklı bölgeye bir takım bastırma, germe, döndürme gibi manevralar uygulanıyor. Ama bu tedavi yönteminin masaj ile ilgisi yoktur" diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.