BİRAZDA GÜLELİM
Kurban Bayramı arifesinde olduğumuz bu gün tüm hemşerilerimizin ,okurlarımızın bayramını kutluyorum.
Rabbim hayırlı,sağlıklı ,kazasız belasız bir bayram geçirmeyi nasip etsin inşallah .
Spor yazılarımıza aradı sırada yaptığımız gibi spor fıkralarımızla devam edelim bir kaçta Bayram fıkrası iyi olur diye düşündüm.
Vira Bismillah….
FUTBOL TUTKUSU
Adamın biri maça gitmiş. Aldığı bilet, tribünün en uzak köşesinde.Yerine oturmuş birinci devreyi güç bela seyretmiş. O arada ön tarafta tam ortada bir koltuğun boş olduğunu fark etmiş. Devre arasında sıralar arasından geçip o boş yere ulaşmış.
Yan koltuktaki adama sormuş:
- "Burası boş mu?"
- "Boş, demiş adam."
- "Nasıl oluyor bu tıklım tıklım dolu stadda boş yer kalmış."
- "Orası benim eşimin, demiş adam, aylar önce bu maç için almıştık. Ama eşim vefat etti."
- "Çok üzüldüm, demiş bizimki, ama dost ve akrabalarınızdan birine neden vermediniz bileti?"
- "Onların hepsi şu anda cenazede", demiş adam
Maç tutkusu böyle bir şey olsa gerek
ORTA DİREK
Kaleci Altay’a sorarlar:
"Futbolun orta direği kimdir?"
"Kalecidir."
"Niçin?"
"Çünkü kalecinin üstünde üst direk var, sağında solunda yan direkler var. Kaleci de orta direk oluyor."
Tamda tanımlama oturmuş Altay’ın dediği gibi.
KÖR HAKEM
Maçın tam ortalarında oyunculardan biri hakemin yanına yaklaşır:
"Köpeğinizin ismi nedir?"
"Benim köpeğim yok ki."
"Çok garip, hem körsünüz, hem de köpeğiniz yok!"
Hakem kardeşimize de biraz ağır olmuş gibi
BU HAFTA KALEDE SEN VARSIN
Bir futbol fanatiği adam birgün arkadaşının yanına gider. Arkadaşı ise ölüm döşeğinde azraille boğuşuyor. Adam perişan arkadaşına der:
-Bana bir iyilik yap ve öbür tarafa gittiğinde orda da futbol var mı yok mu diye haber ver. Arkadaşı tamam der. Adam öldükten iki hafta sonra fanatik arkadaşını odasında ziyaret eder. Adam arkadaşının hayaletini görünce şaşkınlıkla kalkar. Ölü arkadaşı :
-Sana bir iyi bir de kötü haberim var, ilk önce hangisini söyleyim? der.
Arkadaşı :
-"İyi haberden başla".
-"İyi haber her Çarsamba arkadaşlarla maç yapıyoruz. Kötü haber ise, bu Çarsamba kalede sensin varsın!
Kimse bu takımda olmak istemiyor sanırım ?....
KURBAN BAYRAMI FIKRALARIMIZA GELİNCE
KURBAN
Cemaat, camide namazını kılmış, tesbihat yapıyormuş. Birden içeri elinde çifte su verilmiş Bursa işi bir ekmek bıçağı bulunan bir adam girmiş ve gür sesiyle:
-Aranızda Müslüman var mı? diye bağırmış.
Cemaat, eli bıçaklı adamdan acayip korkmuş tabii. Ama içlerinden yaşlıca biri cesaretini toplamış, herşeyi göze almış artık ve elini kaldırmış:
-Ben… Ben Müslümanım.
Adam bunu dışarı götürmüş. Meğer kurban kestirecekmiş. Kurbanını yaşlı adama kestirmiş ama adam yaşlı tabii, yorulmuş. Ben yoruldum evladım, derisini de başkası yüzsün demiş. Kurban sahibi adam camiden içeri tekrar girmiş, bu sefer Bursa işi bıçağı kana bulanmış gören cemaat iyice korkmuş tabii.
Adam:
-Aranızda başka Müslüman yok mu? diye bağırmış.
O anda herkes imama bakmış, imamın ödü kopuyor tabii.
-Ne bakıyorsunuz bana, demiş ve eklemiş:
-İki rekat namaz kıldırdık diye Müslüman mı olduk…
Müslüman olmak iki rekat namazla olmuyor demek ki
RAZIYSA ÖYLE YAP
Bir vaiz, camide Kurban Bayramı hakkında vaaz ederken dinleyenlerden biri bir kâğıt uzatır. Kâğıtta şunlar yazılıdır:
“Validem için keseceğim kurbandan kimseye hisse vermeyip hepsini kavurma yaparak bir çömleğe koymak niyetindeyim, nafakası olsun diye. Caiz midir, değil midir?”
Vaiz notu yüksek sesle okuduktan sonra şöyle der:
“Yarın cennet ehli kurbanlarına binip sırat köprüsünden geçerken bu kadının da kavurma çömleğine binmesi lâzım gelir. Git, sor, razı olursa öyle yap!”
Razı olabilmek mümkün mü ?
KAZA KURBANI
Kaza yerinin etrafı önce polis kordonu sonra da büyük bir meraklı kalabalığı sarmış.
Gazetesine, iyi bir kaza fotoğrafı yetiştirmek isteyen muhabir çemberleri aşamayınca;
-Yol verin. Ben kaza kurbanının oğluyum! diye bağırmaya başlamış.
Kenara çekilip yol vermişler. Foto muhabiri yaklaşmış. Kaza kurbanı bir eşekmiş…
Birazda bizim gazetecilere sallamış olalım !!!!
Sağlıklı ve spor dolu günler diliyorum