Bugün sizlere sadece çok sevdiğim ülkemden bahsetmek için kalemimi  elime aldım.

Benim ülkem sadece Türkiye Cumhuriyeti’nden ibaret mi? Bu milletin kökleri var. Dünya’da bu kadar köklü hiçbir millet yoktur. Selçuklu'dan Osmanlı'ya kadar ve daha öncesi olan bu millet ne oldu da bu duruma geldi?

İşte bunun incelenmesi lazım doğruyu bu geçmiş tarihinin analizini yaparak bu günlere ışık tutmak gerek. Yedi cihana hükmetmiş bu millet şimdi neden bir terör belasından kurtulamıyor. Bu arada sorun demokrasinin tam anlamıyla işlemesinden kaynaklı bir durum mu? Osmanlının devrini kapanması mı? Oysa Osmanlıdan sonra bu millet Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarıyla beraber bu yüce millet kurtuluş  savaşı vermedi mi? Yokluklar içerisinde bu millet vatan toprakları için canını vermedi mi?

Şimdilerde ülkeyi hedef alan bu terörle nasıl mücadele noktasında  neden bu kadar vatan evlatlarını kaybediyoruz. İşte bunun sorgulanması lazım. Evet belki bölge itibarıyla biraz zor yerdeyiz etrafımızdaki ülkelerin ateşleri bize de vuruyor. Bizim dörtte bir büyüklüğünde olan İsrail’ le ateş hattında.  İsrail’de  Müslüman kardeşlerimizi katlediyor. Ne hukuk ne adalet tanımıyor. Bizim yarımız kadar bile zayiat vermiyor.

Bizde İsrail gibi olalım demiyorum. Zaten olamayız. Bu coğrafyaya adaleti getiren Osmanlı biz sadece birlik olalım. Evlatlarımızı teröre kurban etmeyeli bu ülke dünyaya dağılmıştır. İşte burada bugün siyasetçilere büyük görevler düşmektedir. Artık bu kısır döngüden çıkalım ülkemizi hep beraber iyi günlere taşıyalım. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra Mustafa Kemal paşa Cumhuriyet’e demokrasi yakışır deyip seçme ve seçilme hakkını kanun altına  alarak ülkede siyasi bir  parti kurmuştur.

Bu yetmez. Demokrasilerde  tek parti olmaz deyip içinden başka bir siyasi hareket başlatma talimatı vererek demokrat partinin hayata geçirilmesini sağlamış, ondan sonra onlarca parti kurulmuştur. Bu millet için onlar da yola çıkmışlardır. Demokrasi hareketi bu ülkede Adnan Menderes'e, Sayın Turgut Özal’a,  Süleyman Demirel’e, Erbakan hocaya, Bülent Ecevit’e yıllarca hizmet yolunu açmıştır.

Her siyasi oluşum kendi döneminde millete hizmet etmiş iyi veya kötü Türkiye cumhuriyeti devleti için emek harcamıştır.

Bu noktada mesela Demirel barajlar kralı değil mi? Ecevit halk çocuğu değil mi? Erbakan  Türkiye’de ilk ağır sanayi ilkesini başlatan değil mi? Millete ekonomik olarak havuzdan pay vererek rahatlatan değil mi? Sayın Özal Türkiye’nin ufkunu Avrupa ve dünyaya tanıtan değil mi? Sayın cumhurbaşkanımız 2002’de ülkeyi alıp 13 yılda dünya devletleri arasına getiren değil mi?

Şimdi birlik günü barış günü hep beraber bu kazanımlarımıza sahip çıkma günü  inanın siyasette günlük hesap yapanlar, rant peşinde koşanlar inanın bizim bu gücümüz karşısında yok olup giderler. Haydi Cumhurbaşkanım,  Başbakanım , CHP ve MHP Genel Başkanlarım bu millete huzurlu mutlu güzel Türkiye’mizi, bizlere, çocuklarımıza ve geri verin…

İnşallah 1 Kasım bir milat olur diyerek...

Saygılarımla .