"1 Kasım da hayati önem taşıyan seçimler yapılacak. AK Partili Milletvekilleri, İl ve İlçe teşkilatlarını iyi izleyin. Ayrımcılık yapılmayacak diyen Başbakan Davutoğlu ve Cumhurbaşkanına inat, bu AK Parti içine yuvalanmış AKP ve içerde ki paralelciler, o kadar net ayrımcılık yapıyorlar ki; akıllara zarar AKP'li bazı yetkili ve etkili isimler. Onların talimatı "şu şu gazete, internet sitelerine reklam verin, ama filan filanları ise ne teşkilatlara, ne vekillere ne de partiye asla yaklaştırmayın.
***
Sonuç: AK Parti, AKP'lileşen, baskı, kovma, ayrımcılık yapanları partiden kopartmadıkça, 7 Haziran seçimlerinden öteye değişim beklemek yeniden "BİSMİLLAH" denilse de boşa..."
***
"AK Parti de birileri bence "Hatim indirmeli, hatim..."
İnanın ki çok üzüntülüyüm. Keşke haklı çıkmasaydım! İnsanlar eski sevgi, heyecanı yakalamaya çalıştıkça, Samsun medyayı uzaklaştırmak için yırtınıyor. İyi bakın. Dün haklılığımız bir kere daha ortaya konuldu.
Dün ilk önce Samsun' da yayın yapan internet medyasına yasak konuldu. Kararın duyurulması ile birlikte olaya hemen(!) 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mahmut Erdoğan açıklama yapmış! Önce acayip şekilde şaşırdım...
Samsun' da Gazete kapanırken, Gazeteci dövülürken, AK Parti Çarşamba İlçe binasından Gazete Muhabiri kovulurken, bize inanmayı bir kenara bırakıp AK Partili Yetkili(!)lilerle görüşen ve aylardır suskun kalan başkan bu defa birileri ile görüşmemiş ( yada görüşememiş ) anlaşılan ki; Basın açıklaması yaparak tepki (!) göstermiş.
Tepkilerin artması ile birlikte son anda YASAK kaldırıldı?Enteresan bir karar değil mi? Haber Expres Gazetesine hiç bir davetiye, çağrı, akredite mail'i gelmedi bile...AYRIMCILIĞIN ŞAHI ORTADA DEĞİL Mİ? Diğer ilçeleri bilemiyorum.
Bütün şehir olduk lakin BÜYÜKŞEHİR VE BİR ŞEHİR OLAMADIK OLAMAYACAĞIZ. Birileri ise KİŞİLERE GÖRE BÜYÜK ve İRİ OLABİLİYOR demek ki!...
***
Başbakan neden internet medyayı istemesin. Sıkıntısı mı var? Hiç birinin olmadığına göre;sorun ortada değil mi? Diğer yandan hani; MEDYA AK PARTİ İLE OLMADIĞI KADAR ÖZGÜRDÜ? Hani MEDYA AK PARTI İLE OLMADIĞI KADAR RAHAT, HUZURLU VE GÜÇLÜ İDİ.
Demek ki birilerinin istediğini yazmadığın, eleştirdiğin anda birilerince anında AFAROZ ediliyorsun...
İşte 1 Kasım seçimlerine giderken, AK Parti Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun mitingine BASIN- İNTERNET GAZETELERİ, VE BELLİ MEDYA YA AKREDİTE edilmemesi ne demektir? Yoksa, Davutoğlu sadece bir kesimin Başbakanıdır, ya da Sayın Davutoğlu sadece birilerinin başbakanı. Olmadığına göre...
Birileri diyor ki; Biz istemedikçe nefes almanız YASAK. Alırsanız nefesinizi keseriz, ölür, yok olur gidersiniz mantığı. Bu korku, panik nedir beyler bu korku...
1 Kasım' da; BİRLİK, BERABERLİK GERÇEKTEN İSTENİYORSA, AYRIMCILIĞI, DESPOTLUK VE ÇAVUSEŞKU MİSALİ KORKU VE BASKIYI SÜRDÜRÜRSENİZ...
Bu halk size güvenmez, size yaklaşmaz, sizi seçmez. Demedi demeyin.
Bu mantıkla ayağa kalkmaya kimse yaklaşmaz. Kimse Yeni Türkiye'ye gitmez. Çünkü Yeni Türkiye' de KORKU kokusu şimdiden başladığının görüntüsünü dün Cumhuriyet Meydanında net gösterildi. Kim korku, baskı, özgürlüğün kısıtlanmasını ister ki!
NOT: Bu gün Sayın Bakan Çağatay Kılıç'ın toplantısında ki tavrı ile kararını da göreceğiz. Bu ayrımcılığa sessiz kalıp aynı kararlılıkla yola devam edecekler mi? Bu Millet birlik ve beraberlik içinde kimse ayrışacağını ummasın.
Yazımı Başbakan Davutoğlu'nun şu cümleleri ile sona erdirmeyi uygun buldum:
"Bizde yalan da, aldatma da yok..."
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.