Bizi de tutuklayacaklarmış!

Bizi de tutuklayacaklarmış!
Samsun' da yayın yapan " www.samsunetikhaber.net "  dün yayınladığı bir köşe yazısında "İstihbaratçı Müdürün Kebapçı Polisleri Uyuşturucu Baronunu rahatlatacaklarmış!"​​​​​​​Başlıklı yazı Samsun ve neredeyse ülke gündemine oturdu. Yazıya göre Yazı İşleri

"www.samsunetikhaber.net" adresinden günlük ve dikkat çeken haberlere ve köşe yazılarına imza atan haberciler dün yine gündemi sarsan iddialarla dolu bir yazı kaleme almış. Sabah erken saatlerde Yazı İşleri Müdürü Erol Şeker'i arayarak " Seni de FETÖ içeri alacakmış" iddiaları ile telefonlar gelmesi üzerine haberi okumaya başladığımızda şaşkınlığımızı gizleyemedik.

 

20190826_180328.jpg

Köşe yazısında 16 Ocak 2017 tarihinde Samsun' da yayın yapan o günkü Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Necdet Uzun'un idaresinde ki gazetede "İftiraya bak. Polisler Uyuşturucu satmış!." manşet haberi ve aynı gün "Haysiyet Cellatları" başlıklı  köşe yazısında bizimle ilgili yazdığı köşenin FETÖ oyun ve tezgahı olduğunu, 2015 Ocak ayında ki Gazete ve matbaa mühürleme ve gözaltına alınma girişiminin de bu örgüt veya yapılanma tarafından organize edildiği şeklinde yorumlanmasına neden olmaya başladı.

20190826_180309.jpg20190826_180338.jpgbizi-de.jpg

Köşe yazısında ki iddialara göre aynı yapılanma şimdide yeniden harekete geçmiş. İşte Berat Gonca'nın yazısı:
İstihbaratçı Müdürün Kebapçı Polisleri Uyuşturucu Baronunu Rahatlatacaklarmış!
Çarşamba'da Haber Expres Gazetesi'nde "uluslararası uyuşturucu kaçakçısı damgası yiyen ve Gürcistan'da firarı olan şahsın fındıkçılarla yaptığı" öne sürülen uyuşturucu trafiğini kaleme alıyordum.
Uyuşturucunun fındıkla bağlantısı olduğu iddiaları var ve doğruluğunu araştırarak elde ettiğim bilgileri köşe yazılarımda yayınlıyordum.
Bu süreçte firari olan uluslararası uyuşturucu kaçakçısının "ottan bottan" etkinliklerinde boy gösteren Çarşamba Kaymakamı ve Çarşamba bürokrasisini deyim deyindeyse yerden yere vurarak eleştiriyordum.
Kaymakam 40 kadar muhtarı peşine takarak Çarşamba sokaklarında yürüyüş yapıyor ve beni kınıyordu.
Anlayacağınız oldukça "vurdulu-kırdılı" bir dönem geçiriyorduk.
Çarşamba'da kurulan büyük uyuşturucu düzeniyle mücadele ederken, Samsun'da köşe yazarlığına soyunan ve 10'a yakın yayın organında aynı anda köşeleri yayınlanan bir şahıs beni ve gazeteciler Sezer Sezer, Erol Şeker ile Faruk Menteşoğlu'nu hedef alan köşe yazısı kaleme alıyordu.
Bizi FETÖ'cü olmakla itham ediyor ve yakında gözaltına alınacağımızı beyan ederken, saygın iş adamalarını uyuşturucuyla isimlendirmekle suçluyordu!
Samsun "süt limanmış"ta biz Samsun'da 'uyuşturucu varmış' gibi gösteriyor muşuz gibi ithamlarda bulunuyordu.
Bahsekonu köşe yazarının yayınladığı köşe yazısıyla paralel olarak Samsun Gazeteciler Derneği Başkanı Mehmet Yazıcı Facebook üzerinden canlı yayınlar yaparak bizlere saldırıyor diğer yandan o dönem Haber Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmenliğini yapan Mehmet Necdet Uzun gazetenin manşeti'nde benim, Faruk Menteşoğlu ve Erol Şeker'in fotoğraflarını koyarak, "Polise iftiara atıyorlar" diye haber yapmasının yanı sıra köşesinden "Haysiyet Cellatları " başlıklı köşe yazıp devlete adeta "bunları tutuklayın" diyordu.
Arkadaşlarımla yaptığım görüşmelerde dedim ki, "Bunlar operasyon yazısı... Bırakın yazsınlar. Eteklerindeki taşları döksünler. Bu işin arkasında devlet içerisinden isimler var. Sakin olup izleyelim" demiştim.
Yazılar tabii ki fos çıktı. Bizi FETÖ'cü olmakla itham eden operasyon çocuğu köşe yazarı ile görüştük.

Kendisine, "O köşe neden yazıldı" diye sordum.
-Bana polisler kendi aranızdaki yazışma metinlerini göstererek, bunlar senin hakkında kendi aralarında bunları konuşuyorlar. Bunları alacağız" dedi.
Sezer Sezer ile birbirimize bakıyoruz ve soruyorum vatandaşa, "Neden alınmadık?"
- "Ben de anlamadım, kesin alınacaktınız!
"Peki" diyorum, "O operasyon yapmaya kalkan polisler şimdi nerede?"
- Benimle görüşen polislerden biri başka bir şehre atandı, diğerleri ise FETö'den meslekten ihraç edildi.
Tahmin ettiğim ve arkadaşlarımla paylaştığım gibi çıkıyordu.
FETÖ bize operasyon yapmaya kalkıyordu ama uluslararası uyuşturucu kaçakçısı ile FETÖ kavgalı değil miydi?
Uluslararası uyuşturucu kaçakçısı bangır bangır, "FETÖ benden haraç istedi vermedim de başıma bunlar geldi" demiyor muydu?
Bu çelişkiyi kenara not ediyordum.
Bu olayın akabinde yaklaşık 2 yıl önce haber kaynaklarımdan biri tarafıma, "Samsun'da bir avukat FETÖ'cü olan müvekkillerinin bilgilerini bir internet haber sitesinin sahibi gazeteciye veriyor. Bu gazeteci de işadamını tehdit ederek para koparmaya kalkıyor" bilgisini verdi.
Konu ilgimi çekmiş ve araştırmaya karar vermiştim.
Konuyu araştırmaya başlayınca, aynı avukatın bu sefer başka bir internet haber sitesi sahibi aracılığıyla Ankara'da bir konfederesyonun başkan yardımcısını oğlunun FETÖ bağlantıları olduğu iddiasıyla tehdit ederek 50 bin lira aldığı bilgisine ulaşıyordum. Konunun detaylarına girdikçe daha da hayretler içerisinde kalıyordum. Kafamı kurcalıyan ise bu olayların içerisinde yalnızca avukat ve internet haber sitesi yöneticileri mi vardı?
Yapıyla ilgili araştırmalarıma devam ettikce yapının devlet bağlantıları da ortaya çıkmaya başlıyordu.
Samsun Emniyet Müdürlüğü'nde KOM, Narkotik ve Cinayet Masası'nda görevli 8 polisin yapıyla irtibatlı olduğu bilgilerine ulaştım.
Bu polislerden Samsun KOM'da görevli A. ismindeki polis, FETÖ'nün cevap anahtarlarını kendisine verdiğinin ortaya çıkmasıyla görevden uzaklaştırılıyordu.
Emniyet içerisindeki FETÖ'cü yapı, gizlilik içeren belge ve bilgileri kamuoyunda "Küçük Şeytan" lakabıyla tanınan şahsa veriyor, bu şahıs belgeleri internet haberciliği yapan gazetecilere veriyor. Onlar da şahısları tehdit ederek para koparma işlemi gerçekleştiriyordu. Belgelerin muhataplarına, "Size operasyon yapılacak" diyerek de menfaat temin ediyorlardı.
Örneğin tefecilik yaptığı ileri sürülen bir şahıs hakkında Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı'na ihbarda bulunuluyor ve söz konusu şahsın Atakum'da bir işadamına faizle para verdiği ve daha sonra parayı ödeyemeyen işadamını tefecinin sıkıştırmasıyla işadamının intihar ettiği iddiaları yer alıyordu.
Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı konunun tüm detaylarıyla incelenmesi için dosyayı Samsun KOM'a gönderiyor ve dosya, yukarıda açıkladığım düzende tefeciye ulaştırılıyor, tefeciye, "Sana operasyon yapılacak" denilerek hakkında başlatılan soruşturmanın belgeleri tefeciye veriliyor ve menfaat temini başlıyordu.
İddia o ki; KOM'da "Aksaçlı" kod adlı, narkotikte ise "Kabapçı" lakaplı polis memuru emniyet içerisindeki yapılanmanın başını çekiyor.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken bir yandan da Samsun'daki uyuşturucu trafiğiyle ilgili haberleri kaleme almaya devam ediyordum.
Samsun'daki uyuşturucu yapılanmasıyla ilgili haberlerimiz nedeniyle bunalan firari uluslararası uyuşturucu kaçakçısının adamlarını, "O kadar adama maaş ödüyoruz, adamlar yazdıkça yazıyor. Önüne geçemiyor musunuz?" diye fırçaladığı bilgisi tarafıma ulaşıyor.
Akabinde, Samsun Emniyet Müdürlüğü KOM Şubesi tarafından hakkımda dosya hazırlığı yapıldığı bilgisi ulaştırılıyordu.
Hazırlanan dosyada şikayetçi olanlara tek tek polisin gittiği bilgisi tarafıma iletiliyordu.
Yani şikayetçileri polis kendi eliyle buluyordu!
Tamamen FETÖ taktiği!
Hakkımda hazırlık yapılan dosyadan bilgim vardı ve hazırlığı yapan ekibin de araştırmasını yaptığım ekip olduğunu biliyordum.
Ben onları araştırırken, onlar da benim hakkımda dosya hazırlıyordu!
Geçtiğimiz hafta haber kaynaklarımdan biri, "Berat hakkında dosya hazırlandı. Gözaltına alınacaksın" dedi.
Dosya hazırlandığını daha önce başka bir haber kaynağım sayesinde biliyordum ve sordum: "Gözaltı mı yoksa bilgi amaçlı davet mi edecekler?" dedim. "Ev baskını yapmayı planlıyorlar" dedi. "Tutuklayacaklar mı?" dedim. "Dosyanın içi boş, sadece gözaltına alacaklar ve akabinde serbest bırakılacaksın" dedi.
- İtibar zedeleme operasyon yani...
+ Yani.
"Dosyada ne var?" diye sorduğumda ise, "Emniyetçe defalarca silah operasyonu yapılan ve emniyet kayıtlarında silah kaçakçısı olarak işlenen şahsın verdiği ifade" cevabını verdi.
- Silah kaçakçısının ifadesiyle mi bana işlem yapacaklar?
+ Dedim ya içi boş sadece gözaltına alabilecekler.
Samsun'da silah kaçakçılarıyla ilgili haberler yapmışız. Samsun'a kalaşnikofların girdiğini haberleştirmiş, birçok silah operasyonu yapılmasını sağlamışız.
Samsun polisi Bafra'da iki adet kalaşnikof ihbarı üzerine didik didik arama yaparken, yukarıda anlattığım kliğin silahların sahipleriyle görüşerek polis baskınından haberdar ettiklerinin dinleme kayıtlarını dinlemişim.
Şimdi oluşan tabloda Samsun Emniyeti'nde deşifre edilememiş bir FETÖ hücresi tarafından tarafıma operasyon hazırlığı yapılmakta ve bu operasyon sayesinde yaptığım haberler yüzünden bunalan uluslararası uyuşturucu kaçakçısı rahatlatılacak güya... Şimdi soruyorum: Bir uyuşturucu kaçakçısı CIA güdümündeki FETÖ'ye nasıl karşı olabilir. Ki, Türkiye'de FETÖ'ye 31 milyon lira bağış yapılan ilçe Çarşamba iken.
Samsun'da bunlar yaşanırken, Samsun Emniyet Müdürü koltuğunda istihbarat kökenli bir müdür oturmakta. Başında olduğu kurum içerisinde bu denli bir yapılanmanın emarelerine gazeteci olarak dışarıdan ulaşılabiliyor ve kendisi bu yapıdan habersiz ve yapıyla ilgili bir çalışma içerisinde değilse, o zaman Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın dediği gibi "Metal yorgunluk" belirtileri gösteriyor demektir.
Uzun süredir aynı koltukta oturmanın zamanla insanda metal yorgunluk yapması normaldir.
Gazeteci olarak ulaştığımız bilgileri kamuoyuyla paylaştık. Bu saatten sonra devletin ilgili birimlerinin gerekli çalışmaları yapacağından en ufak şüphem yok.
(Not: Samsun Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Fatma Dursun Atalay'a, 19 Mayıs İlçesi'ndeki yeni görevi hayırlı olsun.)
Bir sonraki yazımda buluşmak umuduyla...
Kaynak: () - SAMSUN ETİK HABER

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir
Resmi İlanlar
Çarşamba Haber