Yalnızca Samsun’daki Nebiyan Dağı’nın eteklerinde yetişen ve kırmızı ete yakın değerde protein içeren Nebiyan fasulyesi sofralarda yerini almaya başladı. Sindirim sistemine iyi gelen ve kolesterolü düşüren Nebiyan fasulyesi tarlada alıcı buluyor. Ata tohumu ile üretilen, üretiminde kimyasal gübre ve ilaç kullanılmayan fasulye, doğallığı ile dikkat çekiyor. Lezzeti, kısa sürede pişmesi ve dağılmaması nedeniyle yoğun ilgi görüyor.
“Önümüzdeki senenin siparişlerini bu seneden alıyoruz”
Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra organik tarım yapmak için, çalıştığı iş yerinden ayrılarak köyüne yerleşen Şafak Ayvaz, “Organik tarım üzerine ürünler yetiştirmek, tüm Türkiye’ye pazarlamak için köyüme yerleştim. Buralar baba-dede toprağa araziler. Biz de bunu daha profesyonel bir şekilde 2 senedir yapmaya çalışıyoruz. ‘Nebiyan fasulyesi’, ‘Nebiyan fındığı’, ‘Nebiyan çileği’ zaten yöre halkı tarafından bilinen ürünler. Bu sene itibarıyla ürünlerimiz Çiftçi Kayıt Sistemi’nde(ÇKS) organik fasulye ve fındık görülüyor. Bu şekilde ürünlerimizi yetiştiriyoruz. Bölgemiz organik ürünlerle meşhur. Bölge halkı kesinlikle ilaç kullanmıyor, hayvan gübreleri ile ürünlerini yetiştirmeye özen gösteriyor. Suladığımız su, meşhur Nebiyan suyu. Sulamamızı bu su ile yapıyoruz. Fasulyelerimiz yetişiyor. Yetiştikten sonra siparişlerimizi alıyoruz, aynı gün öğlene kadar fasulyelerimizi hasat ediyoruz, öğleden sonra siparişlerimizi götürüp veriyoruz. Sabah bahçemizde, akşam sofralarında oluyor. Taze bir şekilde müşterilerimize ulaştırıyoruz. Fasulyemize rağbet oldukça fazla, pazara inme gibi bir derdimiz yok. Fasulyemizi topluyoruz, aynı gün götürüp teslim ediyoruz. Hatta dikmeden önümüzdeki senenin siparişlerini bu seneden almaya başlıyoruz. Alan memnun kalıyor. Kısa sürede pişen bir fasulye. Normal bir fasulye düdüklü tencerede yarım saatte pişer, bizim fasulyemiz normal tencerede 15 dakikada pişer. Ev hanımlarını yormayan bir fasulye. Hemen hazırlanıp sofraya gelen bir ürün” dedi.
“Ata tohumu, tohum bankasına da gönderdik”
Fasulyelerini tamamen geleneksel yöntemlerle yetiştirdiklerini anlatan Ayvaz, “Ağır makineler, ağır ilaçlar kullanmıyoruz. Tohumlarımız ata tohumu. Senelerdir bizde muhafaza ettiğimiz bir tohum. 60 sene evvel Trabzon’dan getirdiğimiz tohumlar. Kesinlikle hazır tohum kullanılmıyor. Neneden, dededen muhafaza ettiğimiz tohumlar. Hala da muhafaza etmeye devam ediyoruz. Hatta Nebiyan fasulyesinin tohumunu Tohum Bankası’na gönderdik, orada da muhafaza edilecek. Gelecek nesillere aktarılması amacıyla. Lezzeti Nebiyan Dağı’ndan ve suyundan kaynaklanıyor. Aynı fasulyeyi farklı bölgelerde denemelerine rağmen aynı lezzeti yakalayamadılar. Görüntü olarak çok yaklaşıldı. Hatta biz de bundan muzdaribiz. ‘Nebiyan fasulyesi’ diye pazarlarda satıyorlar. Fakat lezzet olarak kesinlikle aynı lezzeti vermiyor. Tamamen bölgeyle alakalı durum. Sadece Nebiyan Dağı’nın eteklerinde yetişiyor, sadece burada aynı lezzeti veriyor. Denizli’de, Bursa’da, Erzurum’da profesyonel çiftlikler tarafından denendi. Tohumlarını buradan alıp denemelerine rağmen, organik yapmalarına rağmen aynı lezzeti yakalayamadılar. Tamamen bölgenin coğrafi özelliği ve sulama suyunun Nebiyan suyunun olması ile alakalı bir durum olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
Nebiyan fasulyesinin kilosu 15 liradan satılıyor.
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.