Röportaj-Haber-Foto: Serkan Karahan
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarının gerçekleştiği bu günlerde Samsun gençliğinin temsilcisi ve Çarşamba gençliğinin temsilcisi iki öğrenci arkadaşımız, “gençliğin sesine kulak verin” diyor.
Çarşamba Ali Fuad Başgil Anadolu Lisesi 10. sınıf öğrencisi Çiğdem Yeşilyurt ve Çarşamba 75. Yıl Sağlık Meslek Lisesi 11. Sınıf Öğrencisi Mehmet Akif Çıplak’ın, Samsun’da öğrenciler açısından önemli bir görevi var. Bu iki öğrenci arkadaşımız Çarşamba’da yapılan öğrenci temsilciliği seçimlerinde başarılı olmuş ve Mehmet Akif ile birlikte Çiğdem, Samsun Öğrenci Meclisi’nde Çarşamba’yı temsil hakkı kazanmış. Bu iki genç öğrenci bununla da yetinmeyip Samsun Öğrenci Meclisi seçimlerinde Başkan Adayı olmuş ve Samsun’daki öğrencilerin temsilcisi de Çarşamba’dan Çiğdem arkadaşımız olmuş.
Nereden çıktı bu Öğrenci Meclisi? Olay bundan 10 yıl öncesine dayanıyor. Üniversitelerde uygulanan sınıf, fakülte, üniversite temsilciliği orta öğretim düzeyinde de uygulamaya başlandı. Her okulun kendi temsilcisini belirlediği orta öğretim öğrencileri, daha sonra ilçe temsilci ve başkanını onlarda il temsilcisi belirledikten sonra Türkiye genelindeki orta öğretim kurumu öğrenci temsilcisi seçiliyor.
Öğrenci meclisinin ne iş yaptığına gelecek olursak, “Öğrenci Meclisi öğrencilerin, yaşadıkları sorunlara dair kendi sözlerini söyledikleri bir oluşum, tabi yönergelere ve kanunlara sıkışmış şekilde” diyor Samsun Öğrenci Meclisi Başkanı Çiğdem Yeşilyurt arkadaşımız. Neden böyle bir söz söylediğini ise yine kendi ağzından dinliyoruz, “Öğrenci meclisi seçimleri Aralık ayında tamamlandı. Çarşamba’daki seçimlerin ardından Samsun’da yapıldı ve Samsun’da öğrenci meclisi başkanlığına seçildim. Bu tarih 21 Aralık’tı. Bu tarihten sonra biz ilk toplantımızı yanı Samsun Öğrenci Meclisi Toplantımızı, 27 Mart’ta gerçekleştirdik. Türkiye Geneli toplantımız ise 23 Nisan döneminde Eskişehir’de yapıldı. Yılda sadece bir kere toplanabilen bir Öğrenci Meclisi sizce etkili olabilir mi? Samsun’da yapmak istediğim 4 toplantı talebi Milli Eğitim’den veto yedi. Belirli yönergelerin içine sıkışmış bir Öğrenci Meclisi var anlayacağınız. Bizim bu anlamda çalışma alanlarımız kısıtlı. Yaptığımız toplantılarda öğrencilerin sorunlarını dinleyip yapılan genel iller toplantısında da bu sorunları dile getirip bir rapor hazırlıyoruz. Bu da Milli Eğitim Bakanı’nın önüne gidiyor. Ne kadar değerlendirmeye alınır tartışılır. ” şeklinde açıklıyor Çiğdem meclisin işlevini.
Biz dinliyoruz ama bizi dinleyen yok!
Ama bu gençler zehir gibi, yönerge ve kanunların sınır noktalarına kadar faaliyetlerine devam ediyorlar. Çiğdem anlatıyor öğrenci meclisinde neler yaptıklarını; “Tüm okullardan öğrenci meclisi arkadaşlarımız ile bir araya gelip, dönem dönemde okulları da ziyaret ederek sorunları dinledik. Derlediğimiz bu sorunları ise Eskişehir’de yapılan toplantıda dile getirdik. Bir başka sıkıntı da bu toplantılar eskiden Ankara’da Mecliste naklen yayınla yapılıyordu. Türkiye’nin dört bir tarafından gelen öğrenci arkadaşlarımız bu sorunlarını dile getiriyor, TV aracılığıyla bütün Türkiye’nin dinlemesi sağlanıyor ve öğrenci meclisine dair bir farkındalık yaratılıyordu. Son dönemde bu da kalkarak farklı şehirlerde yapılmaya başlandı. Bu yıl Eskişehir’de yapıldı mesela. Öğrencilerin sorunlarına gelecek olursak, özellikle bölgemizde okulların fiziki sorunları öne çıkıyor. Bir başka sorun yine bölgemizde sosyal olanakların yetersizliği. Yine özellikle bölgedeki öğrencilerin talepleri tam gün eğitim veren okullarda sadece taşımalı eğitim gören öğrencilerin değil bütün öğrencilere yönelik öğlen yemeklerinin verilmesi. Bir başka konu, Okul aile birlikleri vasıtasıyla öğrencilere dayatılan okul aidatı altında toplanan paralar. Genele bakacak olursak da bizleri en çok etkilen konu eğitim sisteminde müfredata ilişkin sorunlar. Çünkü hemen hemen her yıl değişen müfredatın içeriği ne yazık ki basılan kitaplarla uyuşmadığı gibi yarattığı kafa karışıklığı da büyük bir sorun oluyor” diyerek Öğrenci Meclisinin ne kadar işlevsiz bir yapıya dönüştüğünü dile getiriyor.
İşlevsiz Meclisi İşlevli Kılmak
Dedik ya bu çocuklar zehir gibi diye, Öğrenci Meclisinde temsiliyet aldıktan sonra işlevini yitiren öğrenci meclisine en azından Çarşamba özelinde bir çalışma alanı sağlamayı başarmışlar. Meclisin bir farkındalığı olması gerektiğini dile getiren Mehmet Akif, Çarşamba özelinde yaptıkları çalışmaları şöyle anlatıyor; “göreve başladığımız süreç içerisinde Çarşamba’da neler yapabileceğimize şöyle bir baktık. Çalışmalarımıza ilk olarak bir kitap kampanyası ile başladık. Türkiye’de birçok kurum ve firma ile görüşüp bizlere kitap göndermelerini istedik. 1000’in üzerinde kitap topladık. Topladığımız bu kitapları Çarşamba’daki okullara bağışladık. Genellikle Ders kitapları şeklinde olan kitaplarımızı belirli bir doğrultuda bağışladık. Örneğin roman gibi 100 temel eserin içerisinde olduğu kitapları Gökçe Çakmak gibi yatılı bölge okuluna bağışlarken İngilizce ağırlıklı kitaplarımızı da Anadolu liselerine bağışladık. Bu çalışmamız halen devam ediyor. Engelli Haftası nedeniyle engelliler için bir farkındalık oluşturmak için öğrenciler arasında; şiir, kompozisyon ve resim yarışması düzenledik. Daha sonra Çarşamba Bedensel Engelliler Derneği ile birlikte bir etkinlik organize ettik. Bunların dışında çalışmalarımıza okullarda bağımlılık konulu seminerlerle devam etmeyi düşünüyoruz” diyerek açıklıyor.
Son söz niyetine
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramının kutlandığı bu hafta içinde bizlerde gazetemizde gençlerin sesine yer verilim dedik. Türkiye’de her Bakanın yeniden yorumladığı eğitim sisteminin içindeki gençlik bunlar. Ortalama 2 yılda bir değişen eğitim sisteminin bir parçası. Yani bu sistemden en çok etkilenen onlarken en az sesi çıkan da onlar. Onlar bizim de sesimize kulak verin diyorlar. Çarşamba gibi gidebilecekleri bir tiyatronun, sinemanın, edebiyat ya da fotoğrafçılık kulübü ve benzeri sosyal olanakları olmayan bir şehrin parçası olan bu öğrenciler, olanaksızlıklarına rağmen gençliğin ve öğrencinin sesi olmaya çalışıyorlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.