Can kaybı 43 bin 314'e çıktı

Can kaybı 43 bin 314'e çıktı
İsrail'in 393 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de can kaybı 43 bin 314'e çıktı

Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 393 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi. İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirdiği "7 katliamda" 55 kişinin hayatını kaybettiği, 192 kişinin yaralandığı belirtildi. İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 43 bin 314'e, yaralı sayısının da 102 bin 19'a yükseldiği kaydedildi. Açıklamada ayrıca hâlâ enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.

Gazze'deki El-Avde Hastanesi'nden bir sağlık yetkilisi, yaptığı açıklamada, İsrail'in şafak vakti Nusayrat'taki 5. Kamp'ta birçok evi hedef alması sonucu ölen 10 Filistinlinin cenazesi ile çok sayıda yaralının hastaneye ulaştığını bildirdi. Ambulans ekipleri de ölü ve yaralıların Nusayrat'tan tahliyesine yönelik operasyonlar sırasında İsrail insansız hava araçlarının (İHA) kendilerine ateş açtığını söyledi. Nusrayrat Mülteci Kampı'nda görev yapan ilk yardım ekiplerinin verdiği bilgilere göre, İsrail ordusunun hava saldırısında 5 Filistinli daha yaşamını yitirdi.

Görgü tanıkları da Nusayrat'ın kuzeyinde konuşlanan İsrail araçlarının son saatlerde evlere ateş açma ve füze atmayı sürdürdüğünü ve ayrıca bina yıkımları yürüttüğünü, bölgede şiddetli patlamaların duyulduğunu bildirdi. İsrail savaş uçakları da Gazze'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah'ın güneydoğusundaki Vadi es-Selka kasabasına saldırı düzenlerken, can kaybı ve yaralılara ilişkin bilgi verilmedi. Gazze şehrinin kuzeyinde ise sağlık yetkilileri, Saftavi mahallesindeki işçi sendikası genel merkezinin yakınına İHA saldırısı sonucu Ebu Şeria ailesinden 3 Filistinlinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Görgü tanıkları da İsrail savaş uçaklarının Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın farklı bölgelerine ve Cibaliya Mülteci Kampı'na şiddetli hava saldırıları düzenlediğini belirtti.

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki El-Avde Hastanesi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre Beyt Lahiya'daki saldırılarda 2 Filistinli ölürken, 10 Filistinli ise yaralandı.

İsrail'in Gazze'nin Beyt Lahiya kentine saldırısında 10 Filistinli daha hayatını kaybetti

Yerel kaynakların AA'ya verdiği bilgilere göre, Beyt Lahiya'nın Tel ez-Zeheb bölgesine yapılan saldırı sonucu 10 kişi daha hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı. İsrail ordusu bölgeye yoğun topçu saldırısı düzenledi.

İsrail ordusu, Gazze'de yaralıları taşıyan bir ambulansı İHA ile hedef aldı

Görgü tanıkları AA muhabirine yaptıkları açıklamada, İsrail ordusunun, Gazze'nin Şeyh Rıdvan Mahallesi'ndeki Ebu İskender bölgesinde yaralıları taşıyan ambulansı İHA ile hedef aldığını belirtti. Görgü tanıkları, saldırı sonucunda ambulans mürettebatında herhangi bir yaralanma yaşanmazken, aracın ön kısmının hasar gördüğünü aktardı. İsrail ordusunun Gazze şehrinin kuzeyindeki Ebu İskender ve Es-Saftavi bölgelerini saatlerdir top mermileriyle bombalamaya devam ettiğini ifade eden görgü tanıkları, saldırılarda çok sayıda Filistinlinin yaralandığını, ambulansların yaralıların çoğuna ulaşamadığını bildirdi. Görgü tanıkları, sivillerin yaralıların bazılarını kurtarıp Gazze'deki Baptist Hastanesi'ne nakletmeyi başardıklarını dile getirdi.

Gazze'nin kuzeyindeki hamile kadınlar, İsrail'in saldırıları ve tıbbi hizmet eksikliği nedeniyle risk altında

İsrail, özellikle Gazze'nin kuzeyindeki sağlık sistemini çökertmek için sistematik bir plan uyguluyor. Bu bağlamda, kadın doğum hizmetinin verildiği El-Avde ve Kemal Advan hastanelerinin yanı sıra Endonezya Hastanesine düzenlediği saldırılar ve kuşatmayla bu hastaneleri hizmet dışı bırakmaya çalışıyor. Bu durum da kuzeydeki hamile kadınların ve doğacak bebeklerin hayatını tehdit ediyor. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) 31 Ekim'de yaptığı açıklamada, Gazze'nin kuzeyinde doğum krizinin arttığı uyarısı yaptı. Açıklamada, Kemal Advan da dahil olmak üzere hastanelere yönelik saldırıların kuzeydeki yenidoğan ünitelerinin kapanmasına ve bölgedeki 4 bin hamile kadının, doğum ve bakım hizmetinden mahrum kalmasına neden olduğu ifade edildi.

Kadınlar, İsrail'in saldırıları nedeniyle doktora gidemiyor

Kuzeydeki Meşru Beyt Lahiya sakinlerinden 6 aylık hamile Yasemin el-Mısri, açlık ve susuzluğun kol gezdiği bölgede sağlık hizmetine de ulaşılamadığı için doğacak bebeğinin hayatından endişe ettiğini ifade etti. Hamileliğinin ilk ayından itibaren doktorların kendisine, bebeğin gelişimi için düzenli olarak doktor kontrolünden geçmesi gerektiğini söylediğini anlatan Mısri, bunca zamandır doktora gidemediği için çok ağrısı olduğunu dile getirdi. "İsrail uçakları ile insansız hava araçlarının (İHA) sokakta hareket eden her şeyi hedef alması nedeniyle dışarı çıkmamız imkansız. Bu kötü güvenlik koşullarında tıbbi hizmet almak için nereye gideceğimi bilmiyorum." diyen Mısri, İsrail'in kara saldırılarının daha da uzaması ve kendisi ve onun gibi yüzlerce hamile kadının hayatının tehlikeye girmesinden endişe duyduğunu söyledi.

Beyt Lahiya'dan Emani Fedus ise kara saldırılarının başından bu yana Gazze kentine göç etmek ve hem kendilerinin hem de doğacak bebeğin hayatını kurtarmak için girişimde bulunduklarını ancak yolların kapalı olduğunu belirtti. Fedus, "Eşim de İsrail askerlerinin bana saldırmasından korktuğu için evden çıkmak istemedi. Kasım ayı sonunda doğum olacağı için uzun mesafe yürümem de mümkün değil. Çok zor bir hamilelik süreci geçiriyorum ve kara saldırılarının devam etmesi nedeniyle hastaneye gidip normal bir şekilde doğum yapamamaktan korkuyorum. Kuzeyde yaşayanlar için hamilelik süreci ve sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek kolay bir iş değil." dedi. Fedus, doğacak bebeği, 10 sene aradan sonra geldiği için büyük bir özlemle beklediklerini aktardı.

İsrail'in sıkı abluka altında tuttuğu, yiyecek ve içeceğe erişimin çok güç olduğu kuzeyde "iki canlı" hamile kadınlar bu durumdan daha çok etkileniyor. Mısri ile Fedus, ablukanın başlamasından bu yana yiyecek ve içecek bulamadıklarını, çoğu zaman aç kaldıklarını ve bazen de bayılacak gibi olduklarını ifade etti. Daha önceki hamileliklerinde taze sebze ve meyve yediklerini, süt ve süt ürünleri tükettiklerini kaydeden Mısri ile Fedus, şimdi ise ellerindeki konserve gıdalar ve bakliyatla idare ettiklerini, çoğu zaman kuru ekmekle gün geçirdiklerini dile getirdi.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir
Resmi İlanlar
Dünya