Canan Karatay uyardı: 'İçecekler, şekersiz diye kandırılıyoruz'

Canan Karatay uyardı: 'İçecekler, şekersiz diye kandırılıyoruz'
Prof. Dr. Canan Karatay, trans yağ ve şekerli yiyeceklerin bir çok hastalığa neden olduğunu ifade ederek, “Enerji içecekleri ve ‘Şekersiz’ diye aldığımız içecekleri içerken yapay tatlandırıcı ile ‘şekersiz’ diye kandırılıyoruz

Bu içecekler kanda en tehlikeli olan trigliseridi yükseltir” dedi.
Prof. Dr. Canan Taratay, Söyleşide sağlıklı beslenme konusunda önemli bilgiler aktaran Kararay, şekersiz içecek adı altında insanların kandırıldığını söyleyerek, “Enerji içecekleri ve ‘Şekersiz' diye aldığımız içecekleri içerken yapay tatlandırıcı ile ‘Şekersiz' diye kandırılıyoruz. Bu içecekler kanda en tehlikeli olan trigliseridi yükseltir. Bakın, kolesterol yağ değildir. Kolsterol değil, trigliserittir bütün hastalıkları başlatan. Aynı zamanda çocuklarımıza verdiğimiz bu içecekler bağımlılık sebebidir. Nişasta bazlı mısır şurubuna sahip olan bunları çocuklarımız gençlerimiz içmeyecek. Ramazan geliyor, iftar sofralarında bu gazlı içecekleri görmeyeceğiz” dedi.

 “Bütün yağları yemeyin deniliyor, inanmayın”

Şekerli yiyeceklerin oluşturduğu etkilere değinen Karatay, “Doğal olarak insanlarda, hayvanlarda ve bitkilerde 30 türlü yağ vardır. Biz bunlara yağ asidi deriş. Bunlar olmazsa yeryüzünde hayat olmaz. Bunlar bozulmamış olarak vücudumuza girmesi gerekiyor ki hastalanmayalım. Ama iki türlü yağ tehlikelidir. Hani, ‘Bütün yağları yemeyin' deniliyor, inanmayın. Sadece iki türlü yağ tehlikelidir. Bunlardan birincisi trigliseridlerdir. Trigliseridler yediğimiz şekerin yükselttiği trigliseridlerdir. Pasta, börek, doğum günü pastası yediğimiz zaman, ağzımıza aldığımız andan itibaren kan şekerimiz yükselir. Bütün hücreleri paslandırır. Şeker hastası olmamız şart değildir. Beyinden böbreğe, gırtlaktan memeye, prostada, aklınıza ne gelirse hepsindeki hücreyi bozar. Bunların başlattığı alevlenme olmasın diye vücut kendisini korumaya almıştır. Bu bizim elimizde değildir. Vücut bunlara karşılık pankreastan insülin denilen hormonu salgılar. Bu hormon da yüksek kan şekerini trigliserid denilen yağlara çevirir” diye konuştu.

“Bunların tümü yaşam, beslenme biçiminden kaynaklanan hastalıklardır”

Trans yağların zararlarına da değinen Karatay, “Amerika'da trans yağların yasaklanmasına gidilmiştir. Çünkü bebeklerde, çocuklarda ve ileriki yaşlarda hastalıkların ortaya çıkmasına bunların neden olduğu gösterilmiştir. Çünkü bu hastalıkların genetik olmadığı, bunların bilinçli uygulama sonucunda vücutta oluştuğu gösterilmiştir. Bunların hepsi iyileşebilir hastalıktır, hiçbiri genetik değildir. Annemde var, babamda var diye büyüklerinizi suçlamayın. Suç sizdedir. Bunların tümü yaşam, beslenme biçiminden kaynaklanan hastalıklardır. Bunların hiçbiri ilaç eksikliğine bağlı değildir” şeklinde konuştu.

“Mümkün olduğu kadar tahıl üretmeyin”

“Tahılların hepsi şimdi ‘gdo'lu. Hepsi hibrit tohum. O yüzden eski tahıl yok ortada, mümkün olmadığı kadar tüketmeyeceğiz. Unsilin yükselmesine, şeker yükselmesine, tansiyon ve kalp refüsünü de yükseltiyor. Un, şeker ve tatlandırıcılar en tatlı zehirlerdir. Nişasta bazlı şekerleri ve mısır unu şekerlerini çocuklarımız çok tüketiyor. Bunlarla oluşan şeker ve insülin kanı pırtılaştırır. Pırtının sebebi kolesterol değil, şeker, trans yağlar ve insülin yüksekliğidir. Bunu önlemek elimizdedir. Ekmek beyni uyuşturuyor. Hiprit, ithal tohumlardan üretilen ekmekler bağımlılık yapar” ifadelerini kullandı.

“Meyve de yenilmeyecek”

Meyvelerde bulunan şekerlerin karaciğeri yağlandırdığını ifade eden Karatay, meyve sularının da zararlı olduğunu vurgulayarak, “Meyve de yenilmeyecek diyorum. Çünkü kavun, karpuz, üzüm, incir, elma da trigliseridleri yükseltiyor. Meyvenin şekeri 5 karbonludur. Vücut bunu enerji olarak kullanamıyor. İnsülin de bunu karaciğere göndererek yağlandırıyor. Biz eskiden yalnız bira göbeği olarak okurduk. Şimdi 10-12 yaşındaki çocukların da karaciğeri yağlı. Meyve suyu da aynı şekilde karaciğeri yağlandırır. Meyve suyu çocuklarımızın alkolüdür. Aynı zamanda son çalışmalar gösterdi ki hastalıkların nedeni protein eksikliği değil, şeker metabolizması bozukluğudur” dedi. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir