Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, Türkiye'nin orta vadede cari açığın azaltılmasına katkı sağlayacak 289 milyar dolarlık kaynağı bulunuyor. 2023-2030 yıllarını kapsayan dönemde cari fazla kapasitesini artırmaya dönük yatırım ve desteklerin yüzde 35,2'sinin teknoloji yatırımlarından, yüzde 21,4'ünün ise turizm gelirindeki artıştan karşılanması bekleniyor.
Cari açığın azaltılmasında en büyük payı ise yüzde 41,6 ile enerji sektörüne ilişkin projeler oluşturuyor.
Söz konusu enerji projeleri hakkında AA muhabirine değerlendirmede bulunan 360 Enerji Genel Müdürü Dr. Cihad Terzioğlu, enerji ithalat faturasını etkileyen unsurların başında küresel pazardaki petrol ve doğal gaz fiyatları olduğunu söyledi.
Terzioğlu, ülkenin cari açığına etki edecek enerji politikalarının temelinde keşifler olduğuna dikkati çekerek, "Doğal gaz ve petrol keşifleri birbiri ardına devam ediyor. Her yeni keşif ve rezerv duyurusu bir yenisinin de müjdecisi olabiliyor. Dolayısıyla enerji projelerinin cari açığa etkisi on yılda beklenenden daha da yüksek olabilir." ifadelerini kullandı.
Karadeniz'de 700 milyar metreküpün üzerinde doğalgaz keşfi yapıldığını anımsatan Terzioğlu, şöyle devam etti:
"Doğal gazdan sonra bir de karada petrol keşfi oldu. Gabar'da son yapılan keşifte tam kapasiteye ulaşıldığında günlük 100 bin varillik bir üretim olacak. Türkiye'nin tüketiminin petrolde günlük 1 milyon varil olduğunu düşünürsek yeni keşifle birlikte Türkiye ihtiyacının yüzde 20-25'ini kendi kaynaklarıyla karşılayabilecek. Karadeniz'de doğal gaz keşfi ve muhtemel diğer keşiflerle birlikte enerji ithalatı için ödeyeceğimiz paranın direkt doğal gaz ve petrol keşiflerinden ötürü azalacağını öngörüyoruz."
Temiz enerji kaynakları ve yeni teknolojiler
Terzioğlu, Türkiye'nin enerji arz güvenliğinde temiz kaynak kategorisinde sayılan nükleer enerjinin önemli yeri olduğuna değinerek, "Ülkenin toplam elektrik ihtiyacının yüzde 10'unun 4 bin 800 megavatlık Akkuyu nükleer enerji tesisinden karşılanmasıyla enerji ithalatı azalır ve cari açığa pozitif katkı sağlar. Bir diğer kaynak ise yenilenebilir enerji. Yenilenebilir enerji sektöründe yeni ihaleler ve teşvikler sayesinde bu projelerin finanse edilebilirliği ve yatırım iştahı da artıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Bu yıl ülkenin yer altı kaynaklarının ekonomiye kazandırılması yolunda da önemli projelerin hayata geçirildiğini belirten Terzioğlu, "Bor karbür tesisi ve nadir toprak elementleriyle ilgili yapılan çalışmaların cari açığımıza da pozitif etki edeceğini söyleyebiliriz." dedi.
Terzioğlu, gelecek 10 yılda 100 milyar doların üzerinde etki edebilecek bazı yüksek teknoloji kalemlerin içinde enerji alanına dahil edilebilecek projelerin de olduğuna işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:
"Özellikle elektrikli araçlar ve parçaları bunlardan bazıları. Bunlarla ilgili ciddi ithal ikame ürünler geliştirebiliriz. Özellikle TOGG'un piyasa çıkmasıyla bir batarya üretim tesisi kurma kararı da verildi. Elektrikli araç şarj istasyonları kurulmaya başlandı. Batarya ve depolama alanında teknoloji geliştiriliyor. Türkiye'nin bu anlamda da ithal ikame ürünler üretebileceğinin göstergelerinden bir tanesi. Elektrikli araç, nükleer teknoloji, batarya, depolama gibi alanlarda yüksek mühendislik ürünlerini üretmeye başladığınızda tıpkı enerjide olduğu gibi savunma sanayinde de bazı gelişmelere kucak açmış oluyorsunuz. Bu gelişmeler aynı zamanda Türkiye'nin cari açığına da katkı sağlayacak hususlar.
Tüm bunları alt alta koyduğumuzda; petrol, doğal gaz keşifleri, nükleer tesis, yenilenebilir enerji santrallerine verilen teşvikler, bor karbür tesisi ve nadir toprak elementlerindeki ithal ikame çözümler, yüksek teknoloji çözümleri, yani depolama, batarya, elektrikli araçlar ve verimlilik imkanlarını değerlendirdiğimizde önümüzdeki 10 yıl içinde cari açığın azaltılmasında önemli bir avantaj söz konusu olacaktır."
AA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.