Çin’e hareketi öncesi konuşan Erdoğan, çözüm sürecinin geleceğiyle ilgili soruyu yanıtladı. Cumhurbaşkanı, "Çözüm süreci karşılığını görmedi, ortada hasar var. Sürecin İstismar edildiğini gördük. Türkiye’nin birliğine ve bütünlüğüne kastedenlerle çözüm sürecini devam ettirmek mümkün değildir" diye konuştu.
Erdoğan’a HDP’nin kapatılması talebini doğru bulup bulmadığı da soruldu. Cumhurbaşkanı, "Parti kapatılmasını doğru bulmuyorum. Parti yöneticileri bunun bedelini ödemeli. Biz gerçek kişileri muhatap almalıyız, tüzel kişilerle uğraşmanın anlamı yok. Parlamento da gereğini yapmalı. Senin sırtını dayadığın terör örgütü mü; bunun bedelini ödeyeceksin" ifadelerini kullandı.
Çin ve Endonezya’ya gerçekleştireceği resmi ziyaretler öncesi Ankara Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün teröristler tarafından eşi ve kızının yanındayken uğradığı silahlı saldırıda şehit olan Muş Malazgirt İlçe Jandarma Garnizon Komutanı Binbaşı Arslan Kulaksız’a cenabı Allah’tan rahmet dilediğini, aynı saldırıda yaralanan binbaşı Kulaksız’ın eşine şifalar temennisinde bulundu.
Şehidin tüm yakınlarına, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve millete başsağlığı dileklerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün bu menfur olayın ardından hem Genelkurmay başkanımızla, hem Muş valimizle hem de şehidimizin eşiyle görüşerek kendilerinden henüz şehit olmamıştı ki bilgi aldım. Kendilerine şifalar diledim” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran seçimlerinin öncesinden beri teröristlerin alçakça, hasiyetsizce, kalleşçe saldırılarında şehit verilen asker, polis, korucu olarak görev yapan tüm güvenlik görevlilerine birkez daha Allah’tan rahmet dilediğini kaydetti.
“BU HAİNLERE HAK ETTİKLERİ ŞEKİLDE KARŞILIK VERİLECEĞİNDEN MİLLETİMİN ENDİŞESİ OLMASIN”
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin teröristlerden de onları destekleyen sözde siyasetçi, sözde aydın, sözde sivil toplum kuruluşu herkesten de şehitlerin kanlarının hesabını sorma gücüne sahip olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada herhangi bir geri adım atma söz konusu olmayacaktır. Daha öncede ifade ettiğim gibi bu bir süreçtir ve bu süreç aynı kararlıkla devam edecektir. Milletimizin bundan emin olmasını özellikle istiyorum. Gerek kırsalda gerek şehirlerde olsun elinde silahı veya molotofu, yüzünde maskesi olan herkes önce güvenlik güçlerimizden ardından adli kurumlarımızdan gereken cevabı alacaktır. Bu konuda hem güvenlik güçlerimizin hem savcı ve hakimlerimizin ihtiyaç duydukları yasal düzenlemeler zaten yapılmıştı. Artık bu yetkilerin en etkili şekilde kullanılması şarttır. Milletimizin sabrını zorlayan bu hainlere hak ettikleri şekilde karşılık verileceğinden milletimin endişesi olmasın. Devletimizin yönetim kademelerindeki ilgili tüm sorumluların üzerlerine düşen görevleri süratle ve kararlı şekilde yerine getireceklerine inanıyorum. Türkiye adı ve amacı ne olursa olsun ülkesine ve milletine karşı ihanet içerisine giren her türlü paralel devlet yapılmasıyla mücadele etme dirayetine sahiptir. Bu devletin ve milletin hoşgörüsünü, sabrını, vakarını, istismar edenler hak ettikleri cevabı en kısa zamanda alacaklardır, almaya da başladılar” diye konuştu.
Bazı istismarların yapıldığını, bu istismarların Türkiye’nin gerek şuanda güney verdiği mücadele gerekse Türkiye’nin Kandil’de ve içeride vermiş olduğu mücadele sıradan bir mücadele olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, eş zamanlı olarak gerek DEAŞ’la gerek diğer terör örgütleriyle verilmekte olan mücadelenin aslında bu ülkenin basit itibar mücadelesi olmadığını vurguladı.
“BURADAN ASLA TAVİZ VERİLEMEZ”
“Sadece ve sadece milletimizin huzuruna, milletimizin can güvenliğine, mal güvenliğine kastedenlere karşı devletin üzerinde olan görevi yerine getirme mücadelesidir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bunu soruna kadar sürdüreceğiz. Topraklarımızda huzura kastedenler, topraklarımızda milletimizin güvenliğine kastedenler, devletin üzerinde olan sorumluluğa da şunu bilsinler ki kastetmişlerdir, bu sorumluğu gereği de yerine getirilecektir. Şehirlerde çıkardığımız son iç güvenlik yasasıyla, iç güvenlik yasasının içeriğinde ne varsa bunlar sadece bir yasa olarak bilinmelidir ki yasal bir düzenlemenin kitaplar arasında kalması için yapılmamıştır ve bunlar uygulamaya gerekecektir. Eğer uygulamada sıkıntı varsa o zaman uygulayıcıların kendilerini test etmeleri gerekir. Buradan asla taviz verilemez. Şehirlerimizde, şehirlerimizin ilçe merkezlerinde, kırsalda, nerede olursa olsun bu ülkenin her santimetrekaresinde devlet vardır ve devlet bu varlığını bütün imkanlarını seferber etmek suretiyle ortaya koyacaktır. Süreç şuanda başlamıştır ve bu süreç herhangi bir rehavete fırsat vermeden de devam edecektir. Şuanda bazı dezenformasyonlar yapılmak suretiyle Türkiye’nin terör örgütleri arasında herhangi bir ayrıma gittiği gibi yakıştırmalar tamamiyle bir dezenformasyon olmanın yanında Türkiye’nin gücünü hazmedemeyenlerin ifadeleridir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.