Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ile birlikte Selçuklu Kongre Merkezinde düzenlenen AK Parti Konya İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı. Toplantıda konuşan Başbakan Binali Yıldırım, Konya’nın rekor kıran iller arasında yer aldığını belirterek, “Bu başarıda teşkilatlarımızın çok büyük gayreti var. Konya, 2019'da da başarısını tekrarlayacaktır. Türkiye'nin eski karanlık günleri geride kalırken gençlerle yeni bir sayfa açacağız. Türkiye'nin önünü terör örgütleriyle, faiz lobileriyle, toplum mühendisleriyle, ekonomik kriz vesayet örgütlerinin baskılarıyla kesmeye çalışıyorlar. Asla başaramazlar. Türkiye büyüyor, büyüdükçe hedeflerimiz de büyüyor. Hedeflerimiz büyüdükçe kıskananlar da artıyor. Varsın artsınlar, biz kararlılıkla muasır medeniyetler seviyesine ülkemizi taşımak için daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz” dedi.
“Türkiye’nin ana muhalefet sorunu var”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, siyasete milletle başladıklarını ve hedeflerine de milletle birlikte ulaşacaklarını ifade ederek, Konya’nın en başından beri yanlarında dimdik durduğunu söyledi. Türkiye’nin ana muhalefet sorunu olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, güvenlikten ekonomiye her alanda tarihinin en önemli imtihanlarından birini veriyor. Bu süreçte en büyük üzüntülerimizden biri, Türkiye'nin ana muhalefet gibi demokrasilerde çok önemli görevler üstlenen bir makamının adeta boş durumda olmasıdır. Türkiye'de ana muhalefet yok biliyor musunuz? Halbuki bir ana muhalefet olsa demokrasi mücadelemiz çok daha güçlü olacaktır. Ana muhalefet partisi ülkenin ve milletin hiçbir meselesiyle ilgilenmiyor, proje üretmiyor” şeklinde konuştu.
“Demokrasilerde zaman bellidir”
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun erken seçim çağrısıyla ilgili olarak, “Tutturdu şimdi 'erken seçim' diyor. Seçimin zamanı belli zaten. AK Parti iktidarlarında çıkmaz sokak olursa ki bu biliyorsunuz 7 Haziran'da olmuştur, koalisyon görüşmeleri falan, hiçbir netice alınmayınca, dedik ki eyvallah erken seçim. Ne oldu? Erken seçim yaptık rezil rüsva oldun. Bizim bunlardan korkmak diye bir derdimiz yok. İnşallah yılsonu itibari ile Türkiye yüzde 7 büyümeyi yakalayacak. Sen daha neyin erken seçimini istiyorsun. Daktilolar başbakanlığın önüne fırlatılmıyor. O bunların geçmişinde vardı. Her şey iflastaydı. Daktilolar fırlatıyordu, herkes aç susuzdu. O zaman seçim üzerine seçimdi. Ama bizde böyle bir durum yok. Azim ve kararlılıkla geleceğe yürüyoruz. Bak şu anda Merkez Bankamızın döviz rezervi 117 milyar dolara ulaştı. 27 milyar dolardı göreve geldiğimizde. IMF’ye borcumuz yok, sıfırladık. Hangi erken seçim. Neyi konuşuyorsun sen. Demokrasilerde zaman bellidir. Vakit gelir ve çıkar seçimi yaparsın. Ey Kılıçdaroğlu, çalışta 2019 Mart’ına hazırlan sen. Bak ardından da Kasım seçimleri var. Bu kadro Allah’ın izni ile Mart 2019’da da, Kasım 2019’da da destan yazacaktır. Bugüne kadar tek bir sözleri, yapıcı eleştirileri yok. Varsa yoksa kendi iç çekişme ve meseleleri. Onun dışında dünya yansa bunların umurunda değil. Haklarını da yememek lazım. Zaman zaman kendi fildişi kulelerinden kafalarını çıkarıp iki kelime etmiyor değiller. Geçtiğimiz günlerde ana muhalefet lideri kafasını çıkarıp 2 hususta görüş ifade etti. Çok kabadayıdır biliyorsunuz. Ardından da bu çağrıyı demokrasinin namusunu korumak için yapıyoruz dedi. Önce sen namus kavramını öğren de meydana öyle çık. Yani ağızları açıldığı zaman bizim ahlak değerlerimize tamamen ters özelliklerle ortaya çıkarlar. Sonra da demokrasinin namusu derler” şeklinde konuştu.
“Bunların da sırtı minderden kalkmadığı halde hala seçim diyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Erken seçim diyen bu zatın seçim karnesine şöyle bir bakıyoruz Karşımıza çıkan manzara 2009 yılında İstanbul’da büyükşehir belediye başkanlığına aday olmuş, kaybetmiş. Güldürme beni. Adresi soruyorlar, Kağıthane diyemiyor, Kağıttepe diyor. Ondan sonra da tabii, adresi bilmeyen, seçim kartını alabilir mi? Onu da kaybetmiş. 2010 yılında halk oylamasında hayır kampanyası yapmış, kendisi oy bile kullanamamış orda da kaybetmiş. 2011 yılında milletvekilliği seçimine girdi ve yine kaybetti. 2013 yılında emniyet darbe girişiminde yine kaybetti. 2014 yılında mahalli iradeler ve Cumhurbaşkanlığı seçimine girdi yine kaybetti. 2015 yılında 2 ayrı genel seçime girdi yine kaybetti. 15 Temmuz 2016 yılında darbeciler tarafından açılan yollardan bir yerlere saklandı. Neticeyi bekledi ve orada da kaybetti. Cumhurbaşkanı bana haber verse beklerdim diyor. 10 binlerce insan havalimanına gelmiş ama tanklar orada, adamı gidiyor tanklardaki subaylarla konuşuyor, tanklar beyefendiye yol açıyor, Bakırköy Belediyesi’ne gidiyor ve kahvesini içerken darbe sürecini izliyor. Şimdi demokratlıktan bahsediyor. Senden demokrat olmaz, senden darbecilere şakşakçı olur. Bu yıl yine bir anayasa değişikliği halk oylamasında hayır dedi, yine kaybetti. Şimdi bu zat, tam 10 defa aynı akıbeti yaşamış, kaybetmiş, Konyalıların deyimiyle kösülmüş. Bu zatın durumu komedinin de ötesinde, kösülmüş. Fıkra diye anlatsanız insanlar gülmekten kırılır. Başarısızlık abidesi diye dikseniz ziyaretçi rekoru kırar. Ama maalesef bu zatın taşıdığı unvan sebebiyle arada bir de olsa söylediklerine cevap vermek icap ediyor. Türkiye’de artık seçimler bir istikrar zeminine oturacak dedik ve bütün seçimleri zamanında yapacağız dedik. Hepsini zamanında yaptık. Benim vatandaşım bilecek ki, seçim şu senenin şu ayında yapacaktır. Asıl demokrasi budur. Ama geçtiğimiz 15 yılda, ülkemizin en kritik döneminde halk oylamasına giden yine biz olduk. Ülkesine ve milletine karşı hiçbir sorumluluk hissetmeyen bu zatın erken seçim demesinin amacının sadece laf olduğunu biliyoruz. Hatta bu zat, yüzde 40’ın altına düşersem çekileceğim dedi, çekilmedi. Neden? Akşam başka gündüz başka. Seçime gidelim desem inanın saklanacak delik arar. Bu çağrının hiçbir anlamı yok. Aklına gelmiş, öylesine söylemiş. Atalarımız yenilen pehlivan güreşe doymaz der. Bunların da sırtı minderden kalkmadığı halde hala seçim diyor.”
“Demokrasiye çelme takmaktan vazgeçeceksiniz”
“SSK gibi kendisine emanet edilen kurumu batırmış bu kişiden mantıklı davranışlar beklemek olmaz” diyen Erdoğan, “5 koyun verin, kaybedip gelir. Anadolu’da bu tip insanları mazur görürler, ne söylerse, ne yaparsa. Biz de kendisine böyle davranmak istiyoruz. Fakat rahat durmuyor. Konyalıların deyimiyle bıdırdayıp duruyor. Ana muhalefetin başındaki bu zat, erken seçimi demokrasinin namusu için diyor. Buna birkaç hatırlatma yapalım. Siz demokrasi namusunu 2007 seçiminde 27 Nisan bildirisine itiraz ederek, gazetecilere ayar verilmesine karşı çıkarak kurtaracaktınız. Siz, TBMM’ye Cumhurbaşkanı seçtirmemek için meclis kapısında barikat kurduran kendi partililerine engel olup kurtaracaktınız. Siz, 367 olayında demokrasiye sahip çıkacaktınız. Bıyık altından bunlara gülmeyeceğiz de ne yapacağız. Siz bunların önünü keseceksiniz. Siz demokrasinin namusunu, 15 Temmuz darbe girişimini tiyatro demek yerine tankların üzerine çıkıp kurtaracaktınız. Hani önce tankın önüne sen çıkardın. Ne oldu, üstelik bu tank senin değil, başka yerin üzerine gidiyordu. Demokrasinin namusunu kurtarmak istiyorsanız bunun için yapacağınız tek şey, demokrasiye çelme takmaktan vazgeçerek yapacaksınız” ifadelerini kullandı.
“İstişarelerimizi yaparız, adımımızı da ona göre atarız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı belediye başkanlarının değişimiyle ilgili ana muhalefetten yapılan açıklamalara da değinerek, “Bak Kılıçdaroğlu, adamlarına söyle, AK Parti kendi bünyesinde eğer belediye başkanlarıyla ilgili gayet güzel bir şekilde, bazı yerlerde bazı değişimleri siyasi olarak yapıyorsa, bu senin anlamayacağın, bilmeyeceğin bir iştir. Çünkü senin siyasette çok öğreneceğin işler var. Bu atılan adımların neler getireceğini de gelecekte öğreneceksin. İstişarelerimizi yaparız, adımımızı da ona göre atarız. Biz seçimlerde milletimize verdiğimiz sözün gereği olarak kendi teamüllerimize göre denetleriz. Bu işin siyasi, idari, yargı boyutu vardır. Ondan sonra da adımımızı atarız. Bize oy verenlere karşı da sorumluluğumuzun da gereği budur. Gerektiğinde teşkilatlarda da olduğu gibi belediyelerde de bazı isimlerin değişmesi gerekiyorsa da onu da yaparız. Sana ne oluyor, sanane. Sen niye rahatsız oluyorsun. Kendi içindeki durumlara bak. Bu tür hadiseler bizi asla hedeflerimizden, işimizden koparamayacaktır. Milletimiz kimin iş için konuştuğunu, kimin de laf olsun diye konuştuğunu çok iyi biliyor” ifadesini kullandı.
“Adeta 2019’un buradan sinyalini verdik”
“Çalmadık kapı, tutmadık el, girmedik gönül bırakmayacak şekilde bu çalışmaları sürdürmek mecburiyetindeyiz” diye konuşan Erdoğan şunları kaydetti: “Biz sadece Allah’ın yardımına ve milletimizin desteğine güveniyoruz. 2019 seçimleri hem ülkemiz hem milletimiz ve bizim için önemlidir. Türkiye’nin gelecek çeyrek asrını, yarım asrını belirleyecek seçimleri aynı anda yaşayacağız. Şimdiden çalışmaya başlarsak bu hedeflerimize ancak ulaşabiliriz. Buradan özellikle bir şey istiyorum. Kardeşlerim, ömrümüz 40 yıl siyasetle geçti. Çok yaşadığımız şeyler var. Ama benim sizden isteğim şu. Türkiye elhamdülillah AK Parti ile çok farklı bir dönem yaşadı, yaşıyor. Siyasetinde, hizmette de yaşadı, yaşıyor. AK Parti’mizin ülkemize kazandırdığı hizmetleri hiçbir iktidar kazandıramamıştır. Ne eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, enerjide, tarımda, aklınıza ne gelirse, hiçbir yerde bunu yapamamıştır. Şimdi diyorum ki, ana kademe inşallah adımını atıyor, ilçeler öyle. Fakat durmak yok, çok koşacağız, çok işimiz var. Önemli olan o gönüllere girmek. Kadın kolları olarak sizlerin yapacağı bu çalışma Konya’da çok farklı ses getirecektir. Bu alışılmış bir parti değildir. AK Parti bir davadır dava. Biz bu dava için ölürüz. Sıradan bir hareket değil. Birileri köşelerinde yazıyor. AK Parti’nin gençliği artık ciddi manada geriliyor. Şöyle bir bakıyorum, hesap kitap yapıyorum, yahu diyorum, hiçbir siyasi partinin gençlerden aldığı oy bizimki kadar yüksek değil. Neye göre bunu söylüyorlar. Şimdi ben diyorum ki, Mart, Kasım 2019’da gençler, sandıklara hem sahip çıkacak, hem de sandıkları patlatacaksınız. Ben sizlere güveniyorum. Bu güne kadar yaptığınız çalışmalar için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Bu gayretle inşallah bu akşamki buluşmamız danışma meclisinin de önüne geçti. Adeta 2019’un buradan sinyalini verdik. Rabiamızı biliyorsunuz değil mi? Kılıçdaroğlu bilmiyor ama öğreteceğiz. Teröristlerin işaretiymiş, teröristlerle sen kol kola geziyorsun biz değil. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bayrağımızın dışında herhangi bir paçavrayı biz kabul etmeyiz. 780 bin metrekareyle tek vatan. Vatanımızı bölmeye çalışanlar bunun bedelini çok ağır öderler, ödüyorlar. Ödemeye de devam edecekler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden başka bir devlet asla. Yola da böyle devam edeceğiz” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.