Protez Uzmanı İlker Arslan, “Diş hekimliğinde son bir kaç yıldır teknolojide ve diş dolgularında kullanılan materyallerde büyük değişiklikler görmüştür. Amalgam Dolgu; Amalgam (gümüş renkli diş dolguları) ilk olarak 1800'lü yıllarda bulundu. Bugün kullanılan malzeme türü ise 1960'larda popular hale geldi. Amalgam, metal alaşımlı cıva, gümüş, kalay ve bakırdan oluşur. Dişe yerleştirilen yumuşak bir dolgu malzemesi iken kısa bir sürede sertleşir.
Nemli ortamdaki başarısından dolayı diş dolgularında uzun yıllardır kullanılan çok güvenilir ve dayanıklı bir malzemedir. Fakat koyu rengi, civa kullanımı ve diş yüzeyine iyi bağlanma zorluğu nedeni ile alternative bir dolgu malzemesi bulunması arayışına neden olmuştur” dedi.
Modern diş hekimliğinde çok popular ve yaygın bir dolgu maddesi olan kompozit rezinlerin, akrilik rezin ile karıştırılmış cam parçacıklarından oluştuğunu ifade eden Dt. Arslan, “Normal olarak yerleştirildikten sonra materyali ayarlamak ve sertleştirmek için ışık kullanılır. Bu diğer dolgu malzemelerine göre şekillendirme ve yerleştirme için daha uzun bir çalışma süresine neden olur. Dayanıklılık açısından amalgam dolgular kompozit dolgulardan daha dayanıklı ve daha serttir. Kompozit dolgunun tercih edilmesindeki en büyük etken beyaz rengi ile diş arasında uyum sağlamaktır. Estetik açıdan oldukça tercih edilmektedir” diye konuştu.
Porselen inlay-onlay dolguların laboratuvarda hazırlanan üstün estetik ve dayanıklılığa sahip dolgular olduğunu kaydeden Dt. Arslan, “Büyük dolgu gerektiren dişlerde kompozit ya da amalgam dolgu yerine hem estetik hem de dayanıklı olması nedeni ile uygulanabilmektedir. Çürük temizlenip dişte bir kavite meydana getirilir ve bu kaviteden alınan ölçü laboratuara gönderilir. Laboratuar ortamında hassas bir teknoloji ile hazırlanan model, özel bir makineye alınarak mükemmel estetik ve fonksiyona sahip dolgular elde edilir. Hasta bir sonraki seansa geldiğinde cilalanmış olan porselen dolgu , kaviteye özel yapıştırıcılarla yapıştırılır. Porselen dolgular çok fazla madde kaybı olan ve dişin tümünden küçültülerek kuron uygulaması gerektiren durumlarda sağlıklı diş dokusunu korumak amaçlı geliştirilmiştir. Daha estetik ve kullanışlı olduğundan digger dolguların yerine tercih edilmektedir. Mükemmel bir estetik, kenar uyumu ve adaptasyon sağlamaktadırlar” açıklamalarında bulundu.
Ayrıca bu porselenlerin dişin sertliğine en yakın ve diş eti ile en uyumlu malzemeler olduğunu belirten Dt. Arslan, “Sertliği mine dokusuna çok yakın olduğu için kompozit dolgular gibi de aşınmaz. Kapsamlı bir kontrol ve teşhis sonrasında, diş hekiminiz bu materyallerden hangisinin size uygun olduğuna karar verir. Bu karar sizin tamamen ağız sağlığınız üzerine, en iyi fonksiyon ve görünüme yönelik olacaktır” şeklinde konuştu.
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.