Son zamanlarda, dünya çapında çalışmalar ve diyabet farkındalığı konusunda medyanın ve diyabet derneklerinin katkısı nedeniyle diyabet konusunda farkındalığın arttığını söyleyen Dr. Dinççağ, “Bu sayede, diyabetli diyabet tedavisi konusunda daha bilinçli ve daha uyumludur. Eskiye göre hasta hekim uyumu daha fazladır. Kilo kontrolü ve sağlıklı beslenme önerilerine daha fazla uyulmakta. Diyabet tedavisinde en çok ihtiyaç duyulan, evde şeker ölçümü cihazlarının sosyal güvenlik geri ödemelerinin olmaması, evde kan şekeri takibi uygulamalarını zaman zaman aksatmaktadır. Bu konuda diyabetliler, kan şekeri ölçüm cihazlarının tekrar geri ödeme kapsamına alınmasını talep etmektedirler” dedi.
“Devlet desteğine ihtiyaç var”
Dr. M.Emin Dinççağ, çocuk diyabetlilerin kan şekeri ölçümünde sensörlerin kullanılması ve çocukların kan şekeri ölçümlerinin bu sayede daha kolay ve çocukların kan şekeri takibinin daha az travmatik olması nedeniyle özellikle çocuk diyabetlilerin bu teknolojiden yararlanabilmeleri için devlet desteğine ve katkısına ihtiyaç olduğunu ifade ederek, “Çocuk diyabetliler için sensörlerin ve daha az travmatik kan şekeri ölçümünün de sosyal güvenlik kapsamına alınması çocuk diyabetlilerin tedavilerinde çok fazla katkı sağlayacaktır. Konunun ilgilerce gündeme alınması da çocuk diyabetlilerin ve ebeveynlerin en önemli taleplerindendir. İnsülin firmaları, insülin kalem eğitimi veren elemanlarını azaltmış ve insülin eğitimi veren eleman sayısı yeterli değildir. İnsülin eğitimi, insülini ilk kullanacak diyabetliler için çok önemlidir. Bu konunun da bir tüketici hakkı olarak dikkate alınarak, insülin üreten firmaların -tüketicinin bilgilenme hakkı olarak değerlendirerek- eğitim elemanı eksikliklerini gidermesi gerekir” ifadelerini kullandı.
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.