Kalp cerrahisinde gelişen teknoloji ve robotik uygulamalarla birlikte özellikle hastaların konforunu sağlayan, açık ameliyat yapılmadığından kan nakli ve enfeksiyon riskini azaltan, erken taburculuk imkanı veren yeni uygulamaların yapılmaya başlandığını dile getiren Durdu, bu tip operasyonların Türkiye'de de başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğinin altını çizdi.
Gelişen teknolojiyle, kalp sağlığı konusunda önemli adımlar atıldığını ifade eden Durdu, tedavide devrim niteliğindeki yeniliklerin hastaların konforunu artırdığını anlattı. Türkiye'nin de bu alanda önemli çalışmalara imza attığını vurgulayan Prof. Dr. Durdu, "Dünyayla paralel olarak gelişmeleri yakından takip ediyor ve hatta bazı alanlarda da öne geçmiş vaziyetteyiz. Bu alanlardan biri de kalp damar cerrahisidir." diye konuştu. Durdu, bu alanda, küçük kesiyle kapalı yöntemle gerçekleştirilen "minival invaziv" olarak isimlendirilen tekniğin dünyada sayılı merkezde uygulandığını ifade etti.
"Türkiye, dünya genelinde kalp cerrahisinde örnek alınan ülkelerden biri"
Türkiye'nin özellikle kalp cerrahisi alanında dünya ile yarıştığını ve robotik ile minimal invaziv tekniklerin yaygın kullanımının bu başarıda kilit rol oynadığını vurgulayan Durdu, şunları kaydetti: "Kalp cerrahisinde teknolojiyi en verimli şekilde kullanarak, hem hasta konforunu hem de tedavinin başarısını yükselttik. Türkiye, kalp cerrahisinde özellikle minimal invaziv ve robotik cerrahide artık gündem belirleyen, izleyici pozisyonun çıkmış, uygulayıcı ve öğretici pozisyonuna gelmiştir. Artık Türkiye, dünya genelinde kalp cerrahisinde örnek alınan ülkelerden biri. Bundan gurur duyuyoruz."
Robotik/Minimal İnvaziv Kalp Cerrahisi Zirvesi
Bu yıl 3'üncüsü yapılan "Robotik/Minimal İnvaziv Kalp Cerrahisi Zirvesi: Kalp Cerrahisinde Paradigma Değişimi ve Kalp Takımı" başlıklı zirveye, yurt içinden gelen hekimlerin dışında 10 ülkeden alanında uzman cerrahların katıldığı bilgisini veren Durdu, kalp cerrahisinde teknolojinin hızla ilerlediğini ve bu yeniliklere adapte olabilmek için genç cerrahların eğitimine büyük önem verilmesi gerektiğini bildirdi. Durdu, "Bu zirve, yeni nesil cerrahlarımızın en son teknolojilerle tanışması ve kendilerini geliştirmeleri için eşsiz bir fırsat sundu." dedi.
"Türkiye, dünyada ilk üçte"
Prof. Dr. Durdu, kapalı cerrahi ve robotik uygulamaların, açık cerrahiye göre hastaya önemli konfor sağladığına işaret ederek, şu bilgileri verdi: "En önemli avantaj, ameliyat esnasında kullanılan yüksek teknolojik ürünlerle ameliyatın kalitesi artıyor ve açık cerrahinin yaratabileceği tüm komplikasyonlardan korunulabiliyor. Göğüs kafesi açılmadığından yara izi az oluyor, enfeksiyon gelişme riski büyük oranda ortadan kalkıyor, kanama riski azalıyor, ameliyata bağlı akciğer problemleri görülmüyor, kan nakli ihtiyacı duyulmuyor ve hastanede yatış süresi çok kısalıyor. Sosyoekonomik ve psikososyal açıdan da avantaj sağlanıyor."
Bu ameliyat tekniğinde Türk cerrahların dünyada önemli başarılara imza attığını vurgulayarak, şöyle devam etti: "Minimal invaziv koroner cerrahi ve robotik cerrahisinde Türkiye, dünyada ilk üçte. Ülkemiz, birçok Avrupa ülkesinden ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki merkezlerin önüne geçti. Türkiye, sağlık turizminde de bir marka değere sahip ve her yıl çok sayıda yabancı hasta ülkemize geliyor. Kalp cerrahisi için de özellikle Körfez ülkelerinden ülkemize kapalı ameliyatlar için gelen hastalarımız var. Yine Almanya, İsveç, Norveç hatta Ukrayna ve Rusya'dan gelen hastalar mevcut."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.