TGRT Haber’e çarpıcı açıklamalar yapan Bağış, Türkiye’nin dış politikada geçmişe göre çok başarılı bir siyaset yürüttüğünü söyledi. "Biz, yumurtalarımızın tümünü Avrupa Birliği sepeti içine koyamayız" diyen Bağış, "Ama o sepeti de yumurtasız bırakamayız. Biz hem Avrupa Birliği sürecinde kararlılık ile ilerleyeceğiz hem İslam Konferansı Örgütü içinde güçleneceğiz hem Şanghay 5’lisi ile diyalog kuracağız hem NATO içindeki en büyük askeri güç olarak sözümüzü dinleteceğiz hem Avrasya Birliği içinde olacağız ve hem de Akdeniz Birliği içinde olacağız. Bu dengeyi çok iyi kurmamız gerekir" dedi.
"DIŞ POLİTİKA ‘KİTAP YAZMAYA’ BENZEMEZ"
Türkiye’nin Avrupa, Asya ve Orta Doğu arasında bir köprü olduğuna dikkat çeken Bağış, "Bir köprünün sağlam olması için dört sağlam ayak üzerine inşa edilmiş olması gerekir. Bir ayağı çürük olan köprüden hiçbirimiz geçmek istemeyiz. Bu yüzden sayın Başbakan Binali Yıldırım ve sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘dostları artırma, düşmanları azaltma’ politikası çok doğrudur, çok isabetlidir. Yine Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve dış politika yürüten bütün arkadaşlarının da mesailerinin çoğunluğunu bu siyaset üzere ayırmış olmaları da Türkiye adına çok büyük bir şanstır. Bizim teorik yaklaşma lüksümüz yoktur. Bizim hayal dünyaları içinde yaşama lüksümüz yoktur. Gerçekçi olmamız lazım. Kendi etimizin budumuzun farkında olarak dış politikamızı belirlememiz lazım. Bu, kitap yazmaya benzemez" diye konuştu.
"BİR ‘ÜST’ DEĞİL, AŞAĞILIK AKIL VAR"
Türkiye’nin terör sarmalı altında olduğuna vurgu yapan Egemen Bağış, ‘Bugünler de geçecek’ vurgusuyla, "Bir bakıyorsunuz; bir yerde FETÖ terör örgütünün kullandığı patlayıcı kimyasal, aynı kimyasal içeriği başka yerde DEAŞ’ın saldırısında veya PKK’nın saldırısında karşımıza çıkıyor. Demek ki; bütün bu örgütlerin arkasında bir üst değil, ‘aşağılık akıl’ var, hepsini kukla gibi oynatıyor" ifadelerini kaydetti.
"HALKBANK’TAN SORUMLU BAKAN NEREDE"
"17-25 Aralık’ta bunlar bizim inancımızı sorgulamaya kalktılar" diyen Bağış, 22"Siirtli Egemen Bağış, Mardinli Muammer Güler, Muşlu Zafer Çağlayan Halkbank üzerinden yapılan bir kurgu ile siyasetten saf dışı bırakılmak istendi. Çok enteresandır 3’ü de Güneydoğuluydu. 3’ü de Milli Görüş kökeninden gelmiyordu. Yani AK Parti içerisinde zayıf halka olarak görülüyordu. Parti içindekilerin rahatlıkla göz ardı edebileceği insanlar olarak değerlendiriliyordu ve onlara yönelik bir saldırı yapıldı. Ama Halkbank’tan sorumlu bakana hiç kimse bir şey sormadı" dedi.
Egemen Bağış, ‘kaset / montaj’ iftiraları üzerine konuşurken yalnız bırakıldığını dile getirdi. Bağış, "Bana Bakara, makara kaydının aslını sadece Recep Tayyip Erdoğan sordu. Kendi dava arkadaşlarım inanmayı tercih etti. Hatta bunu çıkıp açıklamamızı bile istemediler. ‘Şimdi konuşmanın sırası değil, aman bu konuyu kapatın’ susturdular. Dünyanın en büyük ses laboratuvarı Londra’dadır. Ma, ka ve ra hecelerinin başka görüşmelerden alınıp montajlanarak, birleştirildiği bilimsel olarak orada da tescillenmiştir" diyerek sözlerini tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.