Bugüne kadar kadın hareketi içinde de yok sayılan engelli kadınlar, toplumda engelliler üzerinden 40 adımla gelen cennet vaadine karşı feminist ve insan hakları temelli bir mücadele başlattı.
"Şu anda kare bir salondayız, sandalyeler u biçiminde. Salonda farklı şehirlerden, görme, fiziksel, zihinsel engelli 60 kadın var. Sunumumuzu kapının solundaki bir masadan yapacağız."
Yukarıdaki cümle, görmeyenler için yapılan bir sesli betimleme.
Engelli Kadın Derneği'nin Çağdaş Görmeyenler Derneği’nin ortaklığıyla yürüttüğü proje kapsamında “Engelli Kadınların Hak Temelli Mücadele Adımları” projesi kapsamında iki gün Antalya'da düzenlenen kampa ÇA-BED’ ten Dernek Sekreteri Sevim Kaya ve Dernek Üyelerinden Zeynep Turan, Seda Olgun katıldılar.Kamp süresince “Engelli Kadınların Hak Temelli Mücadele Adımları” konulu seminer de "Engelli kadınların yüzde 93'ünün çalışmadığına değinilirken Türkiye'de engelli kadınların yüzde 51'i okuma yazma bilmediği, engelli erkeklerin iki katına tekabül ettiği, Engelli kadınların yüzde 51'i sosyal güvenlik sistemi içinde, ancak bunun da sadece yüzde 17'si kendi adına güvence altında olduğu aktarıldı.
ÇA-BED Sekreteri Sevim Kaya yaptığı açıklamasında, "Ne kadar farklı engelli gruplarıyla temasa geçseniz de 7/24 birlikte olmak “farkındalık” denen ve artık içi boşaltılmış kelimenin içini hakkıyla doldurur. En basitinden görme engellilerle yürürken bir adım önde gitmek hafifçe koluna girmek yeterlidir. Kaslarınızdan onlar merdiven mi olduğunu, sağa mı döndüğünüzü anlatıyor. Görme engellinin bastonlarına sakın dokunmayın; çünkü baston onların gözüdür" ifadelerini kullanarak görme engellilerin hayatında ki en hassas ihtiyaçlarının gözleri yerine bastonlarının olduğunu işaret etti.
Fiziksel engellilerin tekerlekli sandalyesi onların özel alanı ve vücutlarının bir parçası gibidir. Mümkün olduğunca yaslanmamaya ve sallamamaya dikkat edilmesi gerekir. Zihinsel engellilerle konuşurken refakatçısıyla değil, doğrudan kendisiyle iletişim kurarak cümlelerini kendisinin tamamlamasını beklemek gerekiyor şeklinde açıklamalarda bulunan Kaya, "Her farklı engelli grubuyla iletişime geçtiğinizde göreceksiniz başka başka ayrıntılarla karşılaşırsınız. İşte bu toplantı, Türkiye'nin doğusundan batısına farklı illerinden farklı engelli grubundan kadınları ve engelsiz kadınları bir araya getirdiği ve engellilerin engelsiz toplum içinde ki insanlarla engellilerin toplum içinde ki bakış açılarının ayrıştığı ve engelsiz dediğimiz insanların engellilere ne kadar hassas olması gerektiğini anlatan bir toplantı oldu" dedi.
Türkiye'nin engellilere erişebilirliği en uygun olan sayılı otellerinden birinde yapılan toplantıda Türkiye'de kadın hareketi içinde "engelli" alanında yeni olarak neler yapıldığı konuşuldu şeklinde devam eden Kaya, "Engelli erkekler sokağa çıktığında sadece trafik kazası ya da başına bir şey gelebilir endişesi yaşanıyor. Ama engelli bir kadının sokağa çıkması gözü açılmasın ya da tacize uğramasın diye engelleniyor. Bu yüzden kadınlar açısından eve kapatma daha fazla. “Engelli erkeklerle engelli kadınları kıyasladığımızda; engelli kadınların erkeklere göre 4 kat daha az istihdam edildiğini, 3 kat daha az eğitim olanaklarından yaralanabildiğini görüyoruz. Soruna sadece engelli olmak açısından ele alırsanız cinsiyet farklılığının yarattığı ayrımcılığı göz ardı etmiş olursunuz. Fiziksel engelli kadınların jinekolojik muayene ve doğumda kullanılan araçların erişime uygun olmadığı için büyük sıkıntılar yaşıyorlar. Ve tüm bu sorunlar ataerkil zihniyetin hakim olduğu karma engelliler derneklerinde dile getirilemiyor”.
Halk arasında “Bir âmâyı kırk adım götürene cennet vacip olur” hadisine istinaden, sokakta görme engelliye “yardım” için koluna giren biri 40 adım bitince “Ben cennetlik görevimi yaptım, şimdi sıra başkasında” deyip engelliyi bir çukurun önünde bırakabiliyor. Ola ki bu kadın engelliyse, “Senin sahibin, kocan yok mu? Neden yalnız başına dışarı çıktın” denerek güzel bir “ders” de veriliyor. Ki o da engelli kadın, aile içindeki engeli aşıp sokağa çıkabildiyse. İşte engelli kadınlar, bu 40 adımla gelen cennet vaadine karşı feminist ve insan hakları temelli bir mücadele başlattı. Engellerle dolu yolda kadın hareketinin deneyimlerine ve dayanışmasına ihtiyaçları var."
Kamuda ortaya çıkan farklılıkların kalkması konusunda ise Özürlü kimlik kartlarının Uluslar arası istenildiğine işaret eden Kaya, Bütün farklılıklara rağmen engelli engelsiz eşit olması gerektiğine inanılmalıdır diyerek kamp süresince engelli kadınların hakları ve toplumla ç içe olabilmeleri için gerekli alt yapı ve diğer çalışmaların titizlikle ve üstüne basarak takip edilmesi ve toplumla entegrasyonu sağlanması çalışması konularında bilgilendirilmeler gerçekleştirildi şeklinde açıklamalarda bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.