Terme İlçe Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen programa Terme İlçe Kaymakamı İlyas Gün, Terme İlçe Belediye Başkanı Şenol Kul, Terme İlçe Müftüsü Recep Apaydın, Esnaf ve Sanatkarlar Odası başkanı Barış Aktepe, Avrasya Terminal İşletmeciliği Genel Müdürü Haluk Tan, Çarşamba Bedensel Engelliler Derneği Başkanı Kerim Deniz, ÇABES Başkanı Mustafa Uçar ve dernek yöneticileri ile üyelerinin yanı sıra çok sayıda davetliler katıldı.
Programı sunan Eğitimci Özlem Yön'ün sunum ve yorumları eşliğinde gerçekleştirilen etkinlikte Terme Bedensel Engelliler Derneği Başkanı Ahmet Kökten yaptığı konuşmada, “Engellilik, yalnızca engelli bireylerin ya da ailelerinin içinde bulunduğu bir sorun olmayıp, sosyal boyutlarıyla da toplumu yakından ilgilendiren ve tüm bireylerin ortak çabasını gerektiren bir konudur. Zira engelliler toplumumuzun ayrılmaz bir parçasıdır. Bu nedenle sosyal hukuk devleti anlayışı ile engellilerin sorunlarını dikkate alarak, onların tüketen değil, üreten ve bağımsız yaşayabilen insanlar haline getirilmesi en büyük dileğimizdir, zira bizler, sağlam insanlar gibi hayatın her alanına erişip ulaşabilen Sağlıkta Eğitimde sosyal yaşam alanlarında kamuya açık alanlarda kimsenin yardımına ihtiyaç duymadan günlük hayatın içinde kendi başına hareket edebilen önündeki engellerin kaldırılmış ve pozitif ayrımcılık sağlanmış yaşanabilir hale gelmiş bir şehirde yaşamak istiyoruz” dedi.
Programda konuşma yapması için anons edilen ve kürsüye engelli değnekleriyle çıkan Belediye Başkanı Şenol Kul, izleyicilerden ve salonda bulunan engellilerden büyük alkış aldı. Başkan Kul, "Az önce değneklerle sahneye çıktım. Bunu sadece empati kurmak için değil, 2004 yılında ameliyat sonrası bende bir süre bu değneklerle yürüdüm” diyerek engelli olmanın belirli zamanının olmadığını, insan yaşamında her an engelli olabileceğini ifade etti. Başkan Kul, “Derneğimize her türlü desteği yapıyoruz ve derneğimizle birlikte engellilerimizin önündeki engelleri kaldırmak için çalışıyoruz.” dedi. Başkan Kul, “Rahmetli annesinin adına engelli okulu yaptıracağını, bu okulun projesini en güzel şekilde çizdirdiğini, herkesin Terme için elini taşın altına koyarak engellilere destek olması gerektiğini ifade etti.
Başkan Kul’un konuşmasının ardından kısa bir konuşma yapan İlçe Kaymakamı İlyas Gün, “Bugün düzenlenen bu programda güzel bir beraberlik, birlik gördüm. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Daha sonra programda Gölcük Depreminde engelli olan Fatma Altuntaş'ın konuşması salondakileri duygulu anlar yaşattı. Gencecik bir İşletme sahibi olarak hayata başlayan ve evlenmesi ile çocuk özlemini gidermeye çalışan Fatma Altuntaş, hayat hikayesini salondakilere anlattı. Altuntaş, “Hayatımda hiç bir zaman bir topluluğun içine girip konuşacağımı sanmazdım. Herkesin bir hikayesi, hayatı vardır ve bir zamanlar bende sizlerin oturduğu yerlerde oturuyordum. 21 yaşında gencecik bir iş kadınıyken, yeni evli hayata bambaşka bakarken o gün geldi. O günden sonra ayaklarım belki yere basmıyordu fakat yüreğim kanıyordu. Ne yağarsanız yapın bu durumu kendinize anlatamıyordunuz.Kimselere sesinizi duyuramıyorsunuz. Bugünde yaşıyorum, bugünde nefes alıyorum ama hamdım pişmem gerekiyordu. Acının engelli olmanın ne demek olduğunu bilmiyordum. Kendimi hastayım iyileşeceğim diyerek teselli ediyordum. İnsanların bakışı beni tedirgin ediyordu. Sokağa çıktığımda herkes acıyarak bakıyordu. Ne oldu? Neden yürüyemiyorsun diye soruldukça ben sıkılıyordum. "
Zaman hiçbir zaman geçmiyordu. Ama zaman bir şekilde geçmeliydi. Bir gün eşim beni hastaneye götürdü. Tedavi olurken tekerlekli sandalyenin yanımda olmadığını farkettim. Eski, dökük bir tekerlekli sandalyem vardı. Benim sandalyemi getirin diye bağırdım. Nerede benim sandalyem dedim. Birde baktım ki sandalyemi getiriyorlar. Sevindim. Niye bağırıyorsun.Sandalyen burada dediklerinde, ' O benim ayaklarım. Sizin ayaklarınız olmasa ne yaparsınız' diyerek cevap verdim.
Bu zor zamanlarımda eşim beni hep sırtında taşıyordu. Ayaklarım oluyordu. Gözlerim oluyordu. Sesim çıkmadığında sesim oluyordu. Bir gün dedim ki eşime, benim için kendini yoruyorsun. Bırak beni. Hayatına bak. Eşim bana dedi ki senin gözlerin kalsın o bana yeter. Biz yol arkadaşıyız.Bu yola birlikte çıkmak için birlikte söz verdik. Bu arada bana 3 Aralık gününün anlamı nedir diye sorsanız,oğlumun doğum günü derdim. Ama şimdi oğlum 3 Aralık'ta ki doğum gününü hiç kutlayamadı. Ve bugün 15 yaşında. Bir gün küçükken dedi ki.Anne ne zaman yürüyeceksin?
Bende dedim ki oğlum belki bu dünyada ben yürüyemeyeceğim ama ahiret denilen bir yer var. Orada bu dünyada yapamadıklarımızı yağacağız. Yürüyüp koşacağız. O zaman oğlum bana dedi ki ; 'Annecim hadi oraya gidelim'. Çocuktu. Ne bilsin bunun anlamını. Bende dedim ki. Oğlum kimsesizlerin kimsesi ne zaman bizi çağırır, oraya götürürse o zaman gideceğiz. Ama şimdi vakti değil. Herkes bir gün oraya gidecek.Oğlum da bana anne ben büyüyeceğim. Daha da güçleneceğim. Babama ve sana yardım edeceğim. Size daha çok sahip çıkacağım dedi.
İşte bu şekilde bizlerin çok gizli kahramanları var. Biz ne zaman bir şey istesek, kimsesizlerin kimsesi bir kahraman mutlaka gönderiyor. Bu bir sınav. Biz halimizle sınavdan geçiyoruz. Bu dünyada yapamadıklarımızı ahirette, yapacağız.Sizlerde bize davranışlarınızla sınavdan geçmektesiniz. Sağlığınızın kıymetini bilin.Birgün sizlerde burada olabilirsiniz.Size bugün burada gizli kahramanımı tanıtmak istiyorum." ifadeleriyle konuşmasını tamamladıktan sonra 15 yıldır eşine gözü gibi bakan Öğretmen Halil Altuntaş'ı sahneye çağırdılar.
Eş Halil Altuntaş yaptığı kısa konuşmasında ," 20 yıldır öğretmenim. Bugün karşınıza bir eğitimci olarak değil, bir engelli eşi olarak çıkıyorum.Saygının, sevginin , fedakarlığın kalpte ve inançta olduğuna inanıyorum. " ifadeleriyle salondakilerin büyük alkışını aldı.
Altuntaş’ın konuşmasının ardından Avrasya Terminal İşletmeleri Genel Müdürü Haluk Tan, Engelli Fatma Altuntaş'a çiçek takdim etti. Haluk Tan katılımcılara seslenerek, "Katılmamızın nedeni Fatma Hanım. Bir şekilde METRO Turizm Yönetim Kurulu Onursal Başkanı Galip Öztürk'e ulaşmış. Bizde Galip Öztürk beyin mektubunu Fatma Hanım'a ve sizlere ulaştırmak üzere buradayız. Yüreği sevgi dolu olan Galip Öztürk'ün mektubunda şöyle dedi. "Öncelikli olarak hepinize selam, sevgi ve hürmetlerimizi sunarım. Her ne kadar bugün aranızda olamamanın burukluğu içimizde yer alsa da, gönlümün sizin yanınızda olmasının tesellisini yaşamaktayım. Kendimizi engelli kardeşlerimizden ayrı görmüyoruz, her zaman yanlarında ve destekçileriyiz. Cenab-ı Hakk nazarında da engelli kardeşlerimizin ayrı bir yerinin olduğunun bilincindeyiz. Memleketimizde ve ülkemizde engelli kardeşlerimizle ilgili olarak birçok sosyal sorumluluk projesi yapılıyor. Bu konuda hizmet veren ve canla başla çalışan herkesten Allah razı olsun. Metro Holding olarak biz de elimizden geldiği kadar, engelli kardeşlerimizin eğitim, kültür ve sosyal projelerine destek veriyoruz. Tabi bunları söylerken devletimizin özellikle son 12 yılda, engelli kardeşlerimiz için gerçekleştirdiği büyük hizmetleri de unutmuyorum. Engelli kardeşlerimiz sosyal alanda artık daha fazla aktifler ve biz kardeşlerimizin başarılarıyla gurur duyuyoruz. Ülkemize yakışan da sizlere en hizmetleri sunmaktır. Bu vesileyle devletimize de teşekkür ediyorum. Sizler varlığınızla, mücadelenizle, bu ülkenin gelişmesine, ilerlemesine katkı veriyor ve bununla gurur duyuyorsunuz. Biz de sizlerle gurur duyuyoruz. İnsanlık onurunu sizler temsil ediyorsunuz. Bir gün değil her gün kalbimizde olmanızı bilmenizi isterim. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle, Çarşamba Bedensel Engelliler Gençlik ve Spor Kulübü olarak tarafıma verdiği plaketleri dolayısıyla da teşekkürlerimi sunarım. Bu anlamlı hediyenizden çok mutlu oldum. Engelli kardeşlerimizin gönlünde yer almak, benim için en büyük bahtiyarlıktır. Sözlerimi noktalarken, Terme Bedensel Engelliler Derneğimizin düzenlediği gece için nazik davetinizi ileten ve bizlere köprü olan Fatma Altuntaş kardeşime de çok teşekkür ederim. İnşallah önümüzdeki dönemde başka organizasyonlarda aranızda olacağım. Sizlerden dualarınızda bana da yer vermenizi rica edeceğim. Allah hepinizin yar ve yardımcısı olsun."
Avrasya Terminal İşletmeleri Genel Müdür Haluk Tan'ın konuşması sonrasında METRO Holding Onursal Başkanı Galip Öztürk'e ve METRO Turizm yöneticilerine teşekkür belgesi ve plaket verilerek teşekkür edildi. Fatma Altuntaş'tan sonra ise Dostum adlı şiiri ile Engelli Emre geldi. Emre doğuştan gençliğine kadar defalarca ameliyat geçirmiş ama ameliyatlar her ne kadar başarılı geçse de engelli kalmış ve hayata küsmüş iken eski Terme Engelliler Başkanının yardımı ile yeniden hayata tutunarak çalışmaya ve toplumun içine girmeye başlamış. Kısa hayat hikayesini Özlem Yön yorum farkı ile dinleyen izleyicilere kendisine yardımcı olan kişiye ithafen yazdığı DOSTUM adlı şiirini ve ardından annesine yazdığı ANNEM şiirlerini okudu. Okunan şiirler sonrasında Terme Özel Sina Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi öğrencilerinin bir birinden güzel oyunları ve tiyatro gösterileri ile etkinlik devam etti. Terme Halk oyunları ekibinin Trabzon yöresi oyunlarının da sunulduğu gösteri ile etkinlik yerel sanatçıların bir birinden nefis müzik ziyafeti ile izleyicilere unutulmaz bir gün yaşattı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.