Ankara’da düzenlenen 3. Uluslararası Ombudsmanlık Sempozyumu’nda konuşan Erdoğan, Avrupa’nın mültecilere kapılarını kapamasını eleştirerek, “Avrupa Birliği 400 civarında bir mülteciyi kabul ederken ve paniğe kapılmış durumdayken biz 2011’den bu yana 2 milyonu aşkın kişiyi misafir ediyoruz. Biz buna ilave olarak terörle mücadele ediyoruz. Sınırlarımızı kapamak suretiyle veya onların Akdeniz’de, Ege’de boğulmasını seyrederek değil, sınırlarımıza dayanan insanların buraya keyfi şekilde değil, canlarını ve geleceklerini kurtarmak için geldiklerini biliyoruz. Ama Batı’da bakıyoruz ki, bir kısmı Hristiyan köklerini zedeleyecek diye ‘bu akıma müsaade etmeyin, ancak Hristiyanları alın’ yaklaşımında. Bu gerçekten kabul edilebilir bir şey değildir. Biz insana insan olarak bakıyoruz. İnancıyla bakmıyoruz” dedi.
İSRAİL’İ ELEŞTİRDİ
Mescidi Aksa’ya yönelik saldırıları sebebiyle İsrail yönetimini de eleştiren Erdoğan, “İsrail’in Müslümanların ilk kıblesindeki yaptığı saygısızlığı, vandallığı şiddetle kınıyorum. Bu bölgeye yönelik saldırılar, tüm dünyada farklı dinlere mensup insanlar arasında barış ve huzuru zedeleyen sonuçlar doğurma potansiyelini taşıyor. İsrail devletini ve onu destekleyen tüm ülkeleri tarih önünde sorumlu davranmaya davet ediyorum” diye konuştu.
TERÖRİSTLERE VERİLEN DIŞ DESTEK
Türkiye’nin terör sorununu çözmeye yaklaştığında birilerinin bundan rahatsız olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı, bazı Avrupa ülkelerine yüklendi. Erdoğan, “Buradan soruyorum, terörizme, teröristlere bu kadar güçlü silahları veren mahfiller neresidir? Bu destekleri veren neresidir? Bu destekler bir yerden geliyor. Bu destekleri verenler bu ülkenin içinden değil dışından. Buna içeriden medya ve para desteği de veriliyor. Terör örgütü ve onunla aynı çizgide olmaktan hicap duymadığını gördüğümüz güya siyasetçi, güya medya mensubu, güya sivil toplum kuruluşu temsilcisi bir güruh, milletimizi birbirine düşürmeye çalışıyor. Yapılan eylemlerin, verilen demeçlerin, atılan manşetlerin, yazılan köşe yazılarının, sosyal medyada kesintisiz yürütülen manipülasyonların tek hedefi, Türkiye’de bir toplumsal çatışmanın zeminini oluşturmaktır. Tüm dünyaya sesleniyorum, Türkiye’yi bölmek, bu milleti parçalamak size ne kazandıracaktır? Bu bölgede Türkiye barışın teminatıdır. Mağdurların mazlumların dayandığı en önemli kapıdır. Attığınız her adım boş kalacaktır” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.