Polis Haftası münasebetiyle 81 ilden 400 polis memurunu konuk eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘paralel yapı’yla mücadele konusunda ciddi uyarılarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada özellikle çizerek ifade etmek istiyorum, oda şudur; kul olarak Allah’tan başka bizim hiçbir tapacak, hiçbir kulluk edecek mercimiz yoktur. Bize çalıştığımız şu devlet dairelerinde üstlerimizin tamamen hukuka uygun, yasalara uygun vermiş olduğu talimatlar yerine gelir ama ona ters verilen talimatlar yerine gelmez, gelmemelidir. Yani sizlerin kurum içerisindeki amirlerinizin hukuka uygun verdikleri talimattır aslı olan. Bunun dışında ikinci bir mercinin talimatı söz konusu olamaz. İşte gördünüz kurumların içinde imamlar, biz imamlarımızı camide biliyorduk ama kurumların içerisinde de imamlar olduğunu ilk defa gördük, tespit ettik. Şemalarla beraber önümüze geldi. Olacak şey mi bunlar. Ondan sonrada bu imamların nasıl tası-tarağı toplayıp Türkiye’den kaçmadan başladıklarını da gördük. İşte sizler bu işin öncülerisiniz. Bunu sizler bozacaksınız. Bu çarkı tam tam manasıyla tıkır tıkır çalışmasına sizler öncülük edeceksiniz. Şu kaybettiğimiz kanı bizim yeniden inşallah vücudumuzda toparlamamız lazım” dedi.
“ARKANIZDAYIM”
Cumhurbaşkanlığı Sarayındaki kabulde polis memurlarına “arkanızdayım” mesajı veren Erdoğan, “Müsterih olun, sizin arkanızda bir defa millet var, devlet var. Bundan hiç endişeniz olmasın. Sizin arkanızda hükümet var. Sizin arkanızda Cumhurbaşkanı var, rahat olun. Hakka, hukuka, vicdana, ahlaka uygun şekilde görev yapan her polisimiz benim kardeşimdir, benim evladımdır, canımdan bir parçadır. Bunu farklı bir yerde düşünemem” dedi.
Erdoğan, emniyet teşkilatının bir bütün olduğunu kaydederek, “Bu teşkilat bir bütündür. Bu teşkilat bölündüğü anda millet bölünür, devlet bölünür, Allah göstermesin vatan elden gider. Bu teşkilat bu denli ileridir. Aynı şekilde Türk Silahlı Kuvvetlerimiz… Buradaki hassasiyetlerimiz çok çok önemlidir. İşte bunu bölmeye yönelik en son örnek ‘Paralel Devlet Yapılanmasıdır.’ Bu örgütün her yerde olduğu gibi polis içinde de ne yazık ki mensupları çıktı. Ama bu asla emniyet teşkilatımızın tamamının üzerine gölge düşürmek tamamı itham altında bırakmak için bir bahane olarak kullanılamaz. Biz bir defa kendi muhasebemizi kendimiz yapmak zorundayız. Kendi içimizde eğer bu muhasebeyi yapamazsak Allah göstermesin geleceğimiz hiçte iyi olmaz. İşte onun için böyle bir anlayışın karşısına herkesten önce birlikte biz çıkmalıyız. Ülkesine ve milletine ihanet edecek kadar şuurunu kaybetmiş bir takım densizler yüzünden hiçbir polisimizin haksız yere rencide edilmesine asla razı olamam. Ama gel gör ki, maalesef kurunun yanında yaşta yanıyor. Çünkü öyle bir şüphe mekanizması geliyor ki ister istemez bazı kararları almak durumunda kalıyorsunuz. Düşününki bir başbakan olarak şahsım, yanımda her şeyimi teslim ettiğim insan veya insanlar kalkarda benim ofisimi dinlerse, benim ofisimde yaptığım görüşmeleri takip eder, izlerse peki ben nasıl onlara güveneyim. Nasıl onlarla beraber hareket edeyim. Ben sırtımı ona yaslayarak adımlarımı atıyorum. Ben dilimi onun yanında rahat konuşuyorum. Çünkü aynı aracın içerisinde önde o oturuyor arkada ben görüşmelerimi yapıyorum. Yeri geliyor devlet meselesini konuşuyorum, yeri geliyor ailevi meselelerimi yanında eşim var onunla konuşuyorum. Yani mahremimde böyle bir yerde eğer bizimle beraber olan polis teşkilatımızın mensubu birileri böyle bir maalesef yanlışı işliyorsa işte bu bir güven noktasında bunalımı meydana getiriyor, bunların tabii ki tasfiyesini hep birlikte yapmak durumundayız” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.