Erkek hak dağıtan, kadın hak isteyen konumundan kurtarılmalıdır

HABER-FOTO: SERKAN KARAHAN

CHP Çarşamba İlçe kadın kolları, CHP Çarşamba İlçe örgütü binasında ‘Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ dolayısyla basın açıklamsı yaparak kadına karşı yapılan şiddeti protesto etti.

CHP Çarşamba Kadın kolları başkanı Av. Sema Altürk’ün yaptığı açıklamada kadın haklarının önemine değinirken şu iifadeleri kullandı, “Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü ve haftası nedeniyle toplandık. “Şiddet” barışı bozar ve kaba kuvvete dayanır. Bugün dünyada, toplumda, ailede yaşanan önemli bir insanlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsanca, akıl yoluyla uzlaşamadığını kaba kuvvetle kabul ettirme yöntemidir. Baskıdır, zulümdür, gücün kötüye kullanılmasıdır. Sağlıklı bir iletişim kuramama, anlayamama, anlatamama, kendini karşısındakinin yerine koyamama ve kabul ettirememe sorunudur. Çaresizliktir, acizliktir” dedi

Açılamalarına, “Bugün toplumumuzda kadın cinayetleri ve şiddet sıkça yaşanmaktadır. Özellikle büyük şehirlere göçlerle birlikte yaşanan dramlar, trajediler; kültürel yozlaşma, yabancılaşma, güvensizlik ve ekonomik yapının, sistemin getirdiği bir sonuçtur. Bir şeylerin yolunda gitmediğinin ispatıdır, sağlamasıdır. Tek başına şiddet eyleminin taraflarının kötülüğü ile de ilgili değildir. Toplumun, devletin sosyal ve ekonomik kültürel yapılanması politikaları, sosyal devlet olma sorumluluğu ile çok yakından ilgilidir. Kısaca demokrasinin hayatımızda ne kadar yer aldığı ile ilgilidir.

Kadın hakları insan haklarından ayrı düşünülemez. Hak ve özgürlükler; çeşitli yasalasrla, anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmıştır. Fakat erkek egemen bir toplum olduğumuz için kadın sindirilerek bu haklarını kullanamaz hale getirilmiştir. Yasal belgelerle tanınan hakların kullanılması bilinci bu anlamda eksik yaşanmaktadır” şeklinde devam etti.

Açıklamalarının son bölümde ise Altürk, “Aile içi şiddetle ilgili haklar; 6284 sayılı yasayla (Ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine denir.) düzenlenmiştir. Fakat bunlar çoğu yöremizde yasalarda kalmaktadır. Kadın mahkemeye bile gidememektedir.Fakat toplumumuzda özellikle son yıllarda özgürlük, başıboşluk olarak yaşanmaktadır. Oysa gerçek özgürlük, tüm diğer erdemlerde olduğu gibi başkalarının da hak ve özgürlüklerine saygılı, onların da varlığını ve değerlerini yok saymadan yaşamaktır.‘Erkek hak dağıtan, kadın hak isteyen konumundan kurtarılmalıdır. Toplumun eşit bireyleri olarak yaşamda yerlerini almalıdırlar” diyerek açıklamalarına son verdi.