Öncelikle Esnaflarımızdan başlayalım…

 Esnafın beklentilerinin maalesef açıklanan ekonomi paketi ile karşılanmadığını belirtir mecliste görüşülen tekliflerin içine dükkanlarını kapatan berber, kahveci, işleri durma noktasına gelen şoför esnafı ve diğer sektörlerdeki tüm esnafların borçlarının her nereye olursa olsun ertelenmeli , kamu bankaları bunu yaptı ancak özel bankalar ayak diretiyor, ayrıca dükkanlarını geçici kapatanlara aynı işsiz kalmış bireyler gibi işsizlik maaşı bağlanması , kart kredi tüm borçların ötelenmesi gerekiyor , yaklaşık 2 milyon esnafın aileleri ile birlikte 8 milyon insanın beklentisi bu yönde yani türkiye nüfusunun %10 ‘u ekonomik olarak rahatlatılması gerekiyor. Daha önce kosgep üzerinden sıfır faizli verilen kredilerin devreye alınması ilk ödemelerin  1 yıl sonra başlatılması gibi koruyucu tedbirler zorunlu hale gelmiştir.

 Sadece büyük firmaların ticaret yaptığı bir ülke değiliz esnafların türkiye ekonomisine katkıları ortadır. Herkesin gözü kulağı Sayın cumhurbaşkanımız da , tüm meslek odalarımız bu konuda taleplerini ilettiler insanların virüsten zarar görmesini engellerken ekonomilerinin toparlayamayacakları uçsuz bucaksız karanlığa terk edemeyiz.

Cumhurbaşkanımıza kim nasıl bilgi veriyor bilemem ama durum ortada Ekonomik olarak rahatlatıcı tedbirleri duymak istiyoruz.  Önümüzdeki günlerde bu tedbirlerin alındığını ve bu müjdeleri duymak istiyoruz…

Sağlık bakanımız Sayın Fahrettin Koca ile devam edelim.

 Sağlık Bakanına kocaman kuvvetli bir alkış yapalım, onunla birlikte ülkemizde görev yapan tüm sağlık çalışanlarına da laıyıkıyla kocaman alkışlar. Artık gündüzü evimizde geçirirken en fazla gördüğümüz artık evimizde ailemizden biri olma haline gelen Sayın Bakan Fahrettin Kocayı akşam 23-24 saatleri arasında yaptığı açıklamaları bekler olduk.  

Ülkemizde ilk vefatımn gerçekleşmesinde söylediği şeyler hala unutulmadı. Cümlesi şöyleydi. “Hastamı kaybettim”  demesi yüreğimize öğle bir cız etmişti ki. Bir bakanın 83 milyon insanı böyle bağrına basması bakanlıktan ziyade bir insan olarak bu cümleler çok önemliydi.

Artık her akşam görüşür olduk her akşam 23.00-24.00 saatleri arasında onu bekler olduk, vaka kaç oldu, yeni vefat varmı, yeni tedbirler, yapılan tanı sayısı v.b. Hatta basın açıklamasında muhabirlerin soru üstüne soru sorması ve onun hiç duraksamadan cevap vermesi , gözleri ile daha soru soracak varmı ? gözleri ile muhabir araması gerçekten şanslıyız. Sağlık bakanımıza güvenelim devletimize güvenelim sorgulamayalım , yapalım .

Büyüklerimize sahip çıkalım

Devletimizin son olarak almak mecburiyetinde kaldığı önlemler arasında 65 yaş üstü vatandaşların sokağa çıkmamasıydı. Ancak yurdum insanını sosyal paylaşım sitelerinden televizyonlardan kaçışlarını izler olduk, belki hepsinin ayrı bir hayat mücadelesi belki, hepsinin ayrı bir hayat hikayesi var…

Ama onlar bizim büyüklerimiz örf ve adetlerimize bağlı bir toplumuz, büyüklerimizi asla diğer ülkeler gibi kaderlerine terk etmedik etmeyeceğiz. Onlar hasta değil ancak hastalanırlarsa vücutları direnç gösteremeyeceği için virüse yenilebilirler işte tüm mesele bu.biz onları çok seviyoruz bizim büyüklerimiz, annelerimizi, babalarımız, dedelerimizi, büyülerimize sahip çıkalım toplum olarak yapalım büyüklerimizin ihtiyaçlarını karşılayalım, apartmanda oturuyorsanız oturduğunuz apartmanda büyüklerinizin ziline basın ne ihtiyaçları varsa gidin siz yapın alışverişlerini devletin gücü büyük elbette ama herkes elini taşın altına koymalı mahallenizde sokağınızda kapılarını çalın ihtiyaçlarını sorun alın bakkaldan marketten elinize yapışmaz . Tüm türkiye vefa ekipleri kuruldu zabıtalar, polisler herkes seferber oldu,  yaz siz , komşunuza zabıta gelmesini mi bekler oldunuz yapmayın    çalın kapılarını açın bir telefon …

Tabi bu arada yaşlılarımızın polisten kaçarken çekilmiş videoları var. dolaşıyor internetten bunlar hoş görüntüler değil bunların çekilip bu sitelere konulması da hoş değil her ne kadar içeriğini bilmesek de bunları izlemekten zevk alan bir kesim var mı bilemiyorum ama biz böyle bir toplum değiliz bizler bunları düzeltmemiz düzeltirken kalp kırmamız gerekiyor incitmeden güzel bir dille ikna yöntemini kullanacağız.

Gönülden gönüle selam ve dua ile

EvdeKal Türkiyem