Genç yaşta cinayete kurban giden İdi’nin Ağrı’da yaşayan ağabeyi Yunus İdi, “Ramazan bayramından birkaç gün önce geleceğini söylemişti. O gelemedi ama cenazesi geldi” dedi.
Nurullah Muhammed İdi (17), yeğeni hasta olduğu için ablasına yardım etmek amacıyla Ağrı’dan İzmir’e göç etti. Bir yandan ablasına yardımcı olurken bir yandan da inşaatlarda çalışan İdi, bu sırada genç bir kızla arkadaşlık kurdu. İddiaya göre 15 Haziran günü Kadifekale semti Aziziye mahallesinde meydana gelen olayda, sevdiği kızın babası A.T. ve amcası İ.T.; Muhammet Nurullah İdi'yi görmeye gelerek kızlarına bir daha yaklaşmamasını söyledi. A.T. ve İ.T. ile İdi ve İdi'nin arkadaşı C.K. arasında çıkan tartışma bıçaklı kavgaya döndü. İdi, göğsüne aldığı bıçak darbesi ile ağır yaralanırken, baba A.T. ise elinden ve sırtından yaralandı. Sağlık ekipleri, yaptıkları ilk müdahalenin ardından İdi'yi İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırdı, A.T. ise Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Tedaviye alınan yaralılardan Muhammet Nurullah İdi, hayatını kaybetti.
Olay yerinde bulunan İdi'nin arkadaşı C.K. ve hastaneden taburcu edilen baba A.T. polis tarafından gözaltına alındı. Olayın ardından kayıplara karışan amca İ.T. ise olayın üzerinden 4 ay geçmesine rağmen hâlâ yakalanamadı. İdi’nin Ağrı’da yaşayan ağabeyi Yunus İdi, “Mahkeme devam ediyor. Baba müebbet hapis istemiyle tutuklu yargılanıyor ama amca hâlâ bulunamadı. Olayın failinin bulunmasını istiyorum” diye konuştu.
DÖRT AYDIR YAKALANAMADI
Kardeşinin ve sevdiği kızın yaşının küçük olduğunu, aralarında ciddi bir şey geçmediğini söyleyen acılı ağabey, olayla ilgili şunları söyledi: “15 Haziran’da kardeşim herkesin gözü önünde bıçaklandı. Burada bir kızı sevmiş. İkisi de 16-17 yaşlarında. Aralarında bir şey geçmemiş. Bunun için öldürüldü. Şuan kızın babası cezaevinde. Amcası 4 aydır yakalanamadı. Olay bir sitede gerçekleşiyor. Yaklaşık 20-30 kişi olaya şahit oluyor. Mahkemede kimse doğruyu söylemiyor.”
“HEM KENDİLERİNİ HEM BİZİ YAKTILAR”
Kardeşinin çok sakin biri olduğunu, sevdiği kızdan ise kendilerine hiç bahsetmediğini ifade eden İdi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kardeşim kız arkadaşını rahatsız etmemiş. Arkadaşlar. Rahatsız etmiş olsa ailesi ilk bize söyleyebilirdi ya da bunu hukuken çözmeye çalışabilirlerdi. Rahatsız etse önce polise gidebilirlerdi ama kapıya geldikleri gibi vurmuşlar. Rahatsız etme durumu yok. Hem kendilerini, hem bizi yaktılar. Kardeşim Ramazan bayramından birkaç gün önce geleceğini söylemişti. O gelemedi ama cenazesi geldi. Amcasının yakalanmasını istiyorum. Biz zarar gördük, başkaları görmesin.”
FİRARİ SANIKLAR
İdi ailesinin avukatı Mehmet Harun Elçi, firari sanıklar hakkında şu ifadeleri kullandı: “Firari sanıklar bakımından yasal tanım Ceza Muhakemesi Kanununda yer almaktadır. Bu kapsamda “hakkındaki kovuşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla yurt içinde saklanan veya yabancı ülkede bulunan ve bu nedenle mahkeme tarafından kendisine ulaşılamayan kişiye ‘kaçak’ denir' şeklinde tanımlama yapılmıştır. Ülkemizde özellikle son dönemde sınır güvenliğinin zayıflaması ile birlikte yurt dışına çok sayıda kaçağın geçtiği bilinmektedir. Bununla birlikte kaçakların yurt içinde de sahte kimlik ile dolaştıkları bilinmektedir. O halde kamu makamları ve emniyet teşkilatına düşen; ülke içinde ve bilhassa sınırlarda arama çalışmalarını artırmak ve sonuca etkili işlemler yapmasıdır. Kaçakların bulunması aynı zamanda kamu vicdanını rahatlatacak bir durum olacaktır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.