“Görme sinirinde hasar oluşturur”
Glokom hastalığının, halk arasında göz tansiyonu olarak bilindiğini söyleyen Opr. Dr. Sibel Malazgirt, “10-21 mmHg sınırlarında olan göz içi basıncının yükselmesi sonucunda oluşan bir göz hastalığıdır. Göz içi basıncının yükselmesi nedeniyle görme sinirinde hasar oluşur ve görme alanında çevreden başlayarak içe, ortaya doğru ilerleyen daralma oluşur. Bu yüzden glokomun en önemli özelliği, görme azalmasının hasta tarafından fark edilememesidir. Glokom sinsi bir hastalıktır ve tüm dünyada körlük nedenleri arasında ikinci sırada yer almaktadır. Görme siniri hasarının geri dönüşümü olmadığı için görme kaybının düzelmesi de mümkün değildir. Bu nedenle erken tanı çok önemlidir. 40 yaş üzerinde görülme sıklığı yüzde 2-2,5 arasındadır” diye konuştu.
“Teşhis görme kaybı oluşmadan koyulmalıdır”
Glokomun tanısında göz tansiyonu ölçümünün, göz muayenesinin önemli bir adımı olduğunu vurgulayan Dr. Malazgirt, “Kornea kalınlığı ölçümü, göz sinir başı muayenesi, optik koherens tomografi (OCT) ve görme alanı testi diğer tanı yöntemleri arasındadır. Ailede glokom öyküsü, ileri yaş, diyabet, migren, kortizonlu ilaçlar, sigara, kansızlık, ateroskleroz (damar sertliği) ve miyop riski artıran faktörler olarak sayılabilir. Rutin göz muayene sayesinde erken teşhis ile körlüğe kadar gidebilecek bir hastalığa dur diyebilme şansınız olacaktır” şeklinde konuştu.
“Göz muayenenizi ihmal etmeyin
Glokom hastalığının tedavi yollarına dikkat çeken Dr. Malazgirt, “Tedavisi göz damlaları ile olur. Gerektiğinde ilaç verilebilir. Lazer tedavisi ile trabeküloplasti uygulanabilir. Cerrahi tedavi son çaredir. Rutin göz muayenenizi ihmal etmeyin. Erken teşhis göz kurtarır” ifadelerini kullandı.
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.