KTÜ Rektör Yardımcısı, Akil İnsanlar Karadeniz Komisyonu Karadeniz Heyeti Başkanı Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, son yıllarda çok güçlü bir şekilde teröre karşı mücadele verilmiş olmasına rağmen neticede akan bir kanın olduğu söyledi.Karadeniz Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencileri tarafından çıkartılan Protokol Dergisi'ne konuşan Hakyemez, “Aslında terör sorununu çözme noktasında Türkiye’nin şu anda denemek, uygulamak durumunda olduğu süreç şöyle bir süreçtir. 30 yıllık bir terörün sonucunda gelinen bir nokta var. Burada devletin bir zaafiyet içinde olduğunu söylemek doğru değil. Fakat son yıllarda çok güçlü bir şekilde teröre karşı mücadele verilmiş olmasına rağmen neticede halen akan bir kan var. Ayrıca ekonomik kaynakların da terör sorununa harcanması gibi bir durum söz konusu. Ve tabi ki şehitlerimiz var. Onların arkasından akıtılan gözyaşları var” dedi. Kolluk faaliyetleri için terörün sonuçlanmasının zor göründüğünü dile getiren Hakyemez, “Bunun için de hükümet bir risk üstlenerek çözüm süreci adı altında bir süreç başlattı. Çözüm sürecindeki amaç silahların susması ve siyasetin devreye girmesidir. Bu süreci hükümet başlattı. Fakat bu süreci halka anlatmak lazım. Halka gerçekten kanın durması gerektiğini anlatmak gerekiyor. Fakat bunu anlatmak zor bir iş. Şunun için zor bir iş; 30 yıllık süre boyunca verilen şehitler var. Binlerce şehit var. Onun içinde bu süreci hükümetin anlatması zor. Bizim anlatmamız da zor. Çünkü neticede yanan canlar var, kaybolan insanlar var. Yine şehit düşen insanlar var. Birçok mağduriyet söz konusu. Bu kanın durması gerekliliğini halka anlatmak gerekiyor. Bu anlatılırken de teröre karşı bir pazarlık, onlarla birlikte masaya oturma, ona karşı tavizler verme gibi bir durum söz konusu değil. Ben kendi adıma şunu söyleyebilirim. Eğer böyle bir pazarlık olduğu ya da terör örgütüne karşı taviz verileceği gibi bir durum söz konusu olursa ben böyle bir süreci kabul etmem. Bu görevi kabul eden insanlar olarak böyle ithamlarla karşı karşıya kalabiliriz. Zaten görevin zorluğu da biraz ondan kaynaklanıyor” şeklinde konuştu.
Hükümet’in şeffaf hareket ettiğini kaydeden Hakyemez, “Akil insanların rolü çözüm sürecini yönetmek değil hükümetin insiyatifindeki süreci halka anlatmak ve halkın değerlendirmelerini not almaktır. Burada inisiyatif Hükümet’tedir. Hükümet’in ileride ne tür adımlar atacağı noktasında bir bilgi sahibi değiliz. Ama Hükümet’in de bunları bütün yönleri ile birlikte halka açıklamasını, doğru bulmuyorum. İşte bahsettiğiniz üzere ETA terör örgütü olsun diğerlerinde olsun bu süreç yönetilirken belki bu kadar şeffaf olunmamıştı. Hükümet nispeten önemli ölçüde şeffaf hareket ediyor. Burada halka anlatacağımız husus, bizim bu süreci desteklediğimiz ve destekleme sebeplerimizdir. Ayrıca sürece ilişkin halkın endişelerini not alıp hükümete aktarmak” ifadelerini kullandı.
“Her sene Ramazan ayının gelmesi ile birlikte kayıt dışı olarak merdiven altı gıda üreten iş yerlerinin ve sokakta satış yapanların sayısında artış meydana gelmesine rağmen bu soruna nedense bir çözüm bulunamamaktadır. İnsan sağlığını tehdit eden ve haksız kazancın önünü açan kayıt dışı, merdiven altı iş yerlerinde üretilen gıdalar ne yazık ki gerek denetimlerin yetersiz olması gerekse vatandaşlarının sağlıklarını göz ardı ederek bu gıdalara itibar etmesinden dolayı her neredeyse adım başı tüm sokaklarda yer almaktadır. Ramazan ayı öncesinde ortaya çıkan bu fırsatçılara karşı hem resmi kurumlar hem de vatandaşlarımız daha duyarlı olmalıdır. Çünkü bu konu çok hassas bir konudur. Oruç tutan vatandaşlarımız saatlerce aç kalmalarından ardından kalitesi belli olmayan , hijyenik şartlardan uzak üretilen bu gıdaları tükettiğinden büyük tehlikelerle karşı kalabileceği aşikardır. Diğer tarafta da sokak satışıyla kayıt dışı haksız kazanç elde edilerek kayıt altında çalışan ve tüm koşullarını yerine getiren dürüst esnafın ekmeğine darbe vurmaktadır. Ayrıca bu merdiven altı üretim yapan kişiler devlete vergi de ödemediğinden tüm işçilerini kaçak olarak çalıştırılmaktadır. Bu nedenle vatandaşlarımız alışveriş yaptıklarında, o iş yerinin kayıtlı olup olmadığına mutlaka dikkat etmeli, resmi kurumlarında sokak timleri oluşturarak denetimleri daha da sıklaştırıp bu sorunun her sene yaşanmasının artık önüne geçmelidir.” ifadelerini kullandı.
HAKSIZ KAZANÇ DÜRÜST ESNAFIN EKMEĞİNE DARBE VURUYOR
Vergisini veren, tüm koşulları yerine getiren, denetlemelere tabi tutulan esnafın sadece Ramazan ayında değil, her zaman müşterilerine kaliteli, sağlıklı ürünler sunduğuna dikkat çekilen, “Vergisini vererek çalışanlarını da kayıt altına aldırarak devlete olan sorumluluğunu yerine getiren esnafımızın haklarını korunması hem ekonomimizin kayıt dışına çıkmasını engellemek hem de vatandaşlarımızın sağlık yönünden sıkıntılar yaşamaması için herhangi bir denetime ve vergiye tabi olmadan haksız kazanç elde etme düşüncesiyle merdiven altı üretilen ve satışı sokakta yapılan ve insan sağlığını tehlikeye atan ekmek, pide, tatlı ve benzeri yemeklerle, bakliyat malzemelerinin yarattığı sorun kangren yaraya dönüşmeden ve üzücü olaylar yaşanmadan kısa zamanda kalıcı bir çözümle ortadan kaldırılmalıdır.” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.