Bugünkü yazımızı Samsun'umuzun değeri Çarşamba ve Ayvacık’ımızın güzel insanı Türkiye sevdalısı değerli iş adamı sayın Galip Öztürk kardeşimize ayırmak istedim.

     Galip Öztürk, Türkiye bu bölgenin insanı olmasından kaynaklı onu yakından tanıyor biliyoruz. Onun  elinin açıklığı, kalbinin güzelliğini, insanlara bakışını tam bir Türkiye sevdalısı olduğu biliniyor.

Hiç bir zaman kibirlenmeyen her zaman fakir çocukların eğitimini ön plana çıkaran tam bir köy beyefendisi.

     Ama bazen bu kadar iyi niyeti ona bazı bedellerde ödetmedi değil. Her güzel insan gibi bu kardeşimizde bir bedel ödedi. Ama bu bedelleri öderken Samsun -Çarşamba – Ayvacık ve Türkiye’nin her kesiminden insanlar onun hep yanında oldu. Hiçbir zaman onun yanlış bir iş yaptığını düşünmedi.     

      Çünkü bu kadar güzel insan olan bir kişi yanlış yapmaz. Parasını milletle bölüşen herkesin yanında olan bir kişiye yapılan bu işler tamamıyla bir komploydu.

      14 ay hapis yatan daha sonra ıkıbuçuk yılını vatan hasretiyle dışarda geçirmek zorunda kalmıştı. Ama her zaman ülkesinin yanında durmuş bir vatan evladıydı. Şimdi bunlar geride kaldı.

      Özgürlüğüne kavuştu daha önemlisi ülkesine kavuştu.
Bu bir FETÖ’nün onun üzerinde bir oyunuydu. O zamanda bunun bir tezgâh olduğunu anlamış yazılarımla ona destek olmuştum.  15 Temmuz bu tabloyu net bir şekilde ortaya koymuştur.

     2013 yılında yapılan imza kampanyasında Metro Çarşamba İşletmecisi Cemalettin Durmuş, bu konuda çalışma yaparak en önemli adımı atmış gazetemizde de geniş yer verilmişti.

     Kendi bölgemde bu çalışmaya başlayarak Samsun genelinde milletle buluşarak Sivil Toplum Örgütleriyle çalışma yapmış, insanların kendiliğinden gelerek yapılan haksızlığa tek vücut olmuş,  imzalar toplanarak AK Parti Genel Merkezine gidilmişti.

     O insanlar Galip Öztürk ‘ü ne kadar haklı olduğunu o günlerde göstermişlerdi. Daha sonrasında serbest kaldığı dönemde hemen Galip beyin ülke ve bölge için neler yapmak istediğini gördük ama cezanın onanmasından sonra bunları erteleyerek ülke dışına çıkmak zorunda kaldı.

      Sık sık ziyaretine gittiğim Cemalettin Durmuş kardeşimizle  bunun bir haksızlık olduğunun kanaatine vardık. Bu işin peşini bırakmayarak çok mücadele etti. Bizde ve millette her zaman yanında olarak inandık bu yoldan geri adım atmadık.

      Sayın Cumhurbaşkanımıza konuyu taşıyarak bölgede bütün yetkililerine anlattık. Asla hak edilmeyen bir talebimiz olmadı. Sadece suçsuz insanların suçluymuş gibi muamele görmesini istemedik. Sonunda adalet tecelli etti. İnşallah bundan sonra hem ülkemiz adına hemde mağdur edilmiş insanlarımız haklarına kavuşur.
      Sayın Galip Öztürk'ler gibi vatan evlatları ülkemizin kalkınmasında bir daha önleri kesilmez, vatana millete hizmet ederler.

      Geçen ay Galip Öztürk Baba ocağına gelerek o hiç unutmadığı baba ocağında hemşerileriyle bir araya geldi. Hem Mevlüt okuttu, hem de ailesinin ebediyete intikal etmiş olanların aile fertlerine vazifesini yerine getirdi.

      Şimdi ise Ülke ve memleket meselelerini yerinde görerek çalışmasına başlamış. Ama bir şeyi de söylemeden geçemeyeceğim. Çünkü daha önce imza kampanyasında da tanık olduğum çok şeyler var. Son gelişinde baktığımda insanların nasıl ikiyüzlü olduğunu görme fırsatını da gördüm. Ben bu sefer çok hoş geldin demek istedim.

      Maalesef o iki yüzlü insanlardan fırsat bulma imkânımız da olmadı. Olsun bizler konuşma fırsatı bulamasak da olur. Ama sadece şunu söyleyeyim Sayın Galip kardeşime;

     Sayın Cemalettin Durmuş'un Facebook hesabın da bir Ankara fotoğrafı vardı. Durmuş kardeşim o fotoğrafı çok önemsemiş ki kapak fotoğrafı yapmış.

      İşte gerçek dostlar hiçbir şey düşünmeyendir. Bu duygu ve düşüncelerle Sayın Galip Öztürk kardeşime memleketine, ülkene hoş geldin diyor çalışmalarında başarılar diliyorum.
      (Dip Not: Çocukların burslarını bıraktığın yerden devam ettirmeni temenni ederim. )
Saygılarımla