İLKNUR ÇAKIR'DAN DİJİTALİN GETİRDİKLERİ

İLKNUR ÇAKIR'DAN DİJİTALİN GETİRDİKLERİ
Serbest Muhasebeci İlknur Çakır gazetemize 'Dijitalin Getirdikleri' hakkında konuştu.

Gazetemiz muhabiri Yağmur Ayan'ın Covid-19 birçok alanda birçok sektörde değişimler yaşanmasına, birçok kişinin bakış açılarının değişmesine sebep oldu. Bu değişim hakkında neler düşünüyorsunuz sorusuna cevap veren muhasebeci İlknur Çakır; 'Öncelikle tüm islam aleminin geçmiş kurban bayramını en içten dileklerimle kutluyorum. Pandemi dönemi belki de birkaç neslin yaşamayacağı bir süreçten geçmemize sebep oldu. Corona virüs; psikolojik ve zihinsel değişimle birlikte kuruluşları, çalışanları, iş yapış modelleri, müşteri beklentileri ve öncelikleri önemli bir biçimde etkilediği yadsınamaz bir gerçek. Sosyal, siyasal ve ekonomik açıdan her şeyin değişmek zorunda kaldığı bir dönemden bahsediyoruz. Müşterilere hizmet verilen kanallar değişti. Bazı sektörlerde talep artarken bazı sektörlerde tam tersine düşüş gördük. İş dünyası olarak baktığımız zaman bir 3 yıllık, bir 5 yıllık stratejik planlar yerine günlük haftalık süreci yönetebileceğimiz sisteme geçildiğini gördük. Bir diğer önemli konu da; şikayet ettiğimiz birçok konu önemini yitirdi. Hayatımız kusursuz olmasa da içinde yaşadığımız o düzenin aslında ne büyük bir nimet olduğunu gördük. Sokaklarda endişe etmeden yürümenin, doğanın içinde olmanın, sevdiklerimizle bir arada olmanın, onlarla sevgiyle sarılmanın ne büyük bir armağan olduğunu gördük.' dedi.

Muhabirimiz Ayan'ın sorduğu, Değişime karşı neden bir direnç var? Değişim yolculuğunda nasıl bir yöntemle ilerlemeliyiz? sorusuna karşılık cevap veren Çakır, ; Teknolojik dönüşüm diyoruz dijital dönüşüm diyoruz. Aslında bunların temelinin hepsi kültürel değişime gidiyor. Değişimin gerekliliğine, yenilenmenin tam zamanı olduğuna inanıyorum. Özdemir asafın bir güzel sözü var. ''Bugüne en uzak gün dün'' diyor. Pandemi olsun, ekonomik ya da sosyal bir tetikleyici olsun yani her ne olursa olsun; bu yolculukta farklı ne yapabilirim, insanıma neler katabilirim gibi soruları sormaya başladığımız an değişim için fikirsel tohumlar atılmış demektir. Bugünlerde bu tohumları ifade etmeye başladık, dile getirmeye başladık, en azından bir şeylerin yolunda gitmediğini hep beraber konuşur hale geldik. Bu yeni gelişmeler içinde doğmuş insanlar için bir problem yok yani iş hayatına 90lı 2000’li yıllarda başlamamış kitle için sorun yok. Bu yıllarda başlayan, sonradan dijital teknolojilere geçenler için sorun büyük. 35 ve 40lı yaşlar ve sonrası için. Ünlü iktisatçı JM Keynes’in dediği gibi: “Zorluk yeni fikirlerde değil, eskilerden kurtulmakta ortaya çıkar. Fakat; şimdilerde çok yönlü olmak gerekiyor. İş dünyasında dönüşüm için geleneksel iş yapış şekillerinden ivedelikle sıyrılmamız gerekiyor. Rutin ve tekrarlı işlerde otomasyon gümbür gümbür geliyor. Görmezden gelme lüksümüz yok.Pazarlamada, satışta, iş geliştirmede,ürün geliştirmede, muhasebe ve diğer departmanlarda çalışanlar, şimdiye kadar yaptığımız işler bizleri bir 10 yıl sonrasına bir 15 yıl , belki de bir 5 yıl sonrasına hayatta ve ayakta tutabilecek mi. Eğer tutunamayacağımızı bugünlerde okuyabiliyorsak bu duruma nasıl adapte olmamız gerekiyor, bu duruma nasıl hizalanmamız gerekiyor, nasıl ayakta durmalıyız, neler yapmalıyız. Bütün bunları sorgulamamız gerekiyor.

Merkezinde insan olan. İbnRüşd bir sözünde şöyle der: “Yumurta dıştan kırılırsa yaşam son bulur, içerden kırılırsa yaşam başlar; zira önemli dönüşümler hep içten başlar.”Bu felsefeden hareketle dönüşümü öncelikle kendimizde gerçekleştirmemiz gerekiyor.

Evet dönüşümden bahsediyoruz; sistemin dönüşümü, işlerin dönüşümü.Bu dönüşüm sürecinde birçok paradigma var. İşin içinde paydaşlar var, sektörler var,  işgücü var. Belli rotalarda yapılması gereken işler var.

Kervan yolda düzülür zihniyetiyle gelecekle ilgili bir yol haritası çizemeyiz. O sebeple; değişimi anlayarak, yeni teknolojileri takip ederek, yeniliklerin sektöre ve işlerimize neler getireceğini takip ederek, iş dünyasındaki trendleri takip ederek, geleceğin verdiği mesajlara açık olarak, güçlü yönlerimizi fark edip bu güçleri iş hayatımızda edinebileceğimiz rollere uygulayıp adım adım ve bilinçli ilerlememiz gerekiyor.'' ifadelerini kullandı.

 

Muhabirimizin yönelttiği, Teknoloji ve bilgi çağındayız. Bu çağda işverenlerin ve çalışanların iş dünyasındaki beklentileri neler? sorusunu yanıtlayan İlknur Çakır, ''İşgücünden aranan yetkinliklere bakacak olursak; bilgi ve iletişim teknolojilerine ilişkin sistemlere hâkim olma, iletişim becerileri, eleştirel düşünme, stratejik düşünme, iş geliştirme, problem çözmede yeteneği, empati yapma, merak duygusuna sahip olma, farklı alanlardaki beceri ve yetkinliklerini geliştiren, öğrenmeye, gelişmeye ve eğitime açık olma gibi birçok yetkinlikler günümüzde şirketler tarafından ölçülüyor.

Çalışanlar da; emeğinin karşılığı alabildiği, güvenlik ihtiyacının giderildiği, saygı görme, önemsenme, belirsizliğin minimize edildiği ortamlar isterler, anlamlı amaçlara bağlanmak isterler ve değer görmek değerli hissetmek isterler.

Çok güçlü bir oduncu bir kereste tüccarından iş istemiş ve işe alınmış. İşin hem ücret kısmı hem de çalışma koşulları gayet iyiymiş. Bu nedenle, oduncu elinden geleni yapmaya karar vermiş. Oduncu büyük bir gayretle ilk gün tam 18 ağaç keserek getirmiş.“Çalışmana böyle devam et” sözleriyle büyük takdirler görmüş. Oduncu ertesi gün çok daha gayretle çalışmış. Ancak, sadece 15 ağaç kesip getirebilmiş. Bu durumdan biraz mahcup olmuş. Üçüncü günü bunu telafi edeyim diye gayret etmiş. Ama sadece 10 ağaç kesip getirebilmiş. Her geçen gün kesip getirdiği ağaç sayısı giderek azalmaya başlamış. “Gücünde ve kuvvetinde azalma olduğunu düşünmüş. Çok çalıştığını ama kestiği ağaç sayısının giderek azaldığını ve bunun nedenini tam olarak çözemediğini dile getirmiş. En son baltanı ne zaman biledin?” diye sormuşlar.

Oduncu. “Odun kesmekle o kadar çok meşguldüm ki, baltayı bilemek hiç aklıma gelmedi.” diye yanıt vermiş.

Hayatta her zaman aynı işi yapmakla meşgul olmak veya sadece çok çalışmak başarı için yeterli değil. Arada bir durup, kendimizi geliştirmek için neler yapmalıyız, yani, en son ne zaman kişisel baltamızı biledik?'' dedi.

Pandemi dolayısıyla müşterinin ihtiyaç ve eksiklikleri de değişti. Peki şirketler bu süreçte mevcut sistemle nasıl ayakta duracaklar? sorusuna cevap veren Çakır şu ifadeleri kullandı ; Şirketler sadece fayda oluşturmak ve bu faydanın sağladığı sosyal etki üzerinden büyümenin önemini anladılar. Ürün ve fiyat odaklı bakış açısından fayda ve hizmet odaklı bakış açısına kaydı. Tüketiciyi önemsediğini gösteren, sosyal sorumluluk çalışmalarına önem veren, sosyal mesafe sebebiyle e-ticareti uygulayan şirketlerin ön plana çıktığını hep birlikte gözlemledik.

Bununla ilgili örneklere odaklanacak olursak; dünya üzerindeki seyahatlere bakıldığında yeni bir uygulama çıktı. İstanbulda elektrikli scooter kiralıyorsunuz. Scooter kullandıktan sonra herhangi bir elektrik direğine bağlıyorsunuz daha sonra. Bu tarz ulaşımlar taksiciliği bi şekilde ortadan kaldırmaz ama onların gelirini önemli bir miktarda azaltacaktır. Bunun gibi farklı trendler var.''

Son olarak  Dijital dönüşüm hakkında yorumlarda bulunan İlknur Çakır , ''Dijital dönüşüm dediğimiz olay; müşteriyi odağa alarak geriye dönük iş modellerinin ve iş süreçlerinin yeni teknolojilerin yardımıyla tekrar tasarlanmasıdır.

Dönüşümün adı dijital olsa da başrolünde yine insan var ve insanın becerileriyle zihniyetiyle dönüşümü var. Dönüşüm sadece teknolojiyi almak,ve onu kullanmak değil. Teknolojinin sunduğu araçları kullanma sürecince sorulması gereken kritik sorular var. Dijital dönüşüm işlerimizi zorlaştırmamalı aksine kolaylaştırmalı, uygun maliyetli yöntemler geliştirilmeli.

Bundan bir 10 -15 yıl önce cep telefonundan bilgiye ulaşabileceğimizi hayal edemezdik, şimdiyse dijitalleşme çalışma yaşamının tüm yönlerini yeniden şekillendiriyor. Son olarak da diyebilirim ki; bilgiye ulaşmak çok kolay fakat,çok fazla bilgiye maruz kaldığımız ve kalacağımız bir dünyadayız. Bizim şu an ihtiyacımız olan amaçlara uygun bilgiye erişim ve bu bilgileri işleme yeteneği. Bu bilgileri anlamlandırabilmek, değerlendirebilmek.Bu konuyu da önemli noktalardan biri olarak düşünüyorum.'' şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir